TMMOB'a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası, kuraklık nedeniyle zaten mahsüllerde düşüş yaşanırken 29-31 Mart'ta yaşanan donun diğer mahsüllere de ciddi zarar verdiğini belirterek acil önlem alınması gerektiğini belirtti.
Açıklamaya göre, özellikle İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde fındık, kayısı (Malatya ve Kahramanmaraş) elma (Amasya ve Tokat), kiraz, kivi ve çay bahçeleri zarar gördü.
Yüzde 40 üretim kaybı bekleniyor
İlk incelemeler sonucunda açıklamaya göre, üretim kaybı toplamda yüzde 40'ları aşacak, fındıkta ise bölgelere göre ise Ordu'da ortalama yüzde 60, Giresun'da yüzde 80, Trabzon'da yüzde 40, Samsun ve Düzce'de yüzde 35'e ulaşacak.
2013 yılı tarımsal ihracatımızın yüzde 10'unu 1.7 milyar dolarlık bedelle fındık ihracatının oluşturduğu göz önüne alınırsa, don felaketinin yıkıcı etkisinin daha net anlaşılacağına dikkat çekildi.
Buğday ve arpada yüzde 15 düşüş
Açıklamada, 2013-2014 üretim döneminde gerek yağışlar ve gerekse sıcaklık değerlerinin kuraklık konusunda tehlike sinyalleri verecek düzeyde olduğu hatırlatılarak "Türkiye genelinde 6 aylık kümülatif yağış miktarı normale göre yüzde 28 geçen yıla göre yüzde 37,5 oranında azaldı. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 44, İç Anadolu Bölgesi'nde de yüzde 36 oranında azalma oldu" dendi.
Yağışlardaki azalma nedeniyle buğday ve arpa üretiminde yüzde 15 civarında düşüş beklendiği, ayrıca mera ve otlaklarda verimde azalma ile saman miktarının da olumsuz etkilenmesi sonucu hayvancılık açısından da sıkıntılı bir dönemin yaşanacağı tahmin ediliyor.
"Son 10 yılın en yüksek buğday rekoltesinin 22 milyon tonluk üretimle gerçekleştiği 2013 yılında 4 milyon ton ithalat yapıldığı dikkate alındığında, rekolte düşüklüğü ve kuraklığın yaratacağı olumsuz etkinin ve ithalat ihtiyacımızın boyutları daha iyi anlaşılacak."
Türkiye'nin yakın gelecekte daha sıcak, daha kurak ve yağışlar açısından daha belirsiz bir iklim yapısına sahip olacağına dikkat çekilerek hükümetin kuraklık eylem planı için somut adım atmadığı belirtildi.
Çiftçinin zararı önlenmeli
Tarımsal üretimi yüzde 80 oranında yağışlara bağlı olan Türkiye'de kuraklığın halen tarım sigortası kapsamı dışında tutulduğu hatırlatılarak şöyle dendi:
"Tarımda gelir düşüklüğü, ithalat bağımlılığı, tarım topraklarında kuraklık ve çölleşme tarımın kaderi olmamalı. Kuraklığın ve don zararının tazmini için derhal uygun önlemler geliştirilmeli ve üretici mağduriyeti giderilmeli."
Yaşanan son afetten dolayı üreticilerin mağduriyetlerini azaltmak amacıyla kısa vadede, TKK ve Ziraat Bankasına olan zirai kredi borçlarının faizsiz ertelenmesi, faizsiz veya çok düşük faizli tarımsal kredi verilmesi, makul sayılacak destekleme yapılması ve tarımsal sulamada kullanılan elektrik borçlarının faizsiz ertelenmesi çözümlerinin uygulanabileceği ifade edildi. (NV)