Üründe rekolte kaybı yüzde 50'lere vardı; bölgenin yüzde 80'inde ise sulama imkanı yok. Atılan tohumlardan verim alamadıklarını dile getiren çiftçiler çok zor durumda olduklarını ve devletten destek beklediklerini dile getirdiler.
Kuraklık biçerdöver sahiplerini de olumsuz yönde etkiledi.
Biçerdöver sahibi Mehmet Sabri Er Selçuklu'nun köylerinde, bitkiler yeterince gelişemediği için biçerdöver sokulmasına gerek kalmadığını belirtti.
Önceki yıllarda 5-6 bin hektar ekin işlediğini belirten Er bu sene ise 3 bin hektarı dahi bulamayacaklarını söyledi.
Aşağı Pınarbaşı köyünde çiftçi Celal Sevinç'in tarlasında hasat yaptığını anlatan Er, şunları kaydetti:
"Tarladaki arpanın durumunu gördükten sonra, 'Bu arpa çok küçük, istersen biçerdöveri buraya sokmayalım, olanı tarlada kalsın' dedim. Sevinç ise 'zarar edeceğini ben de biliyorum ama ekinim yerde kalmasın' dedi. 250 dekarlık arpayı işledim, 4-4.5 ton arpa ancak çıktı. Ben bu tarla sahibinden bin 250 YTL biçerdöver parası alacağım. Çiftçi ise sulama, gübre ve diğer bakım masrafları hariç, bu 4-4.5 tonluk arpadan aldığı parayla benim biçer paramı ancak verebilecek."
Beyşehir Ziraat Odası Başkanı Dursun Ersözlü, hububat, nohut, yulaf, patates ve şeker pancarı ekiminin yaygın olduğu Beyşehir ilçe sınırları içerisindeki arazilerde sadece 30 bin 900 hektarlık alanın sulanabildiğini söyledi.
Beyşehir'deki arazilerin 95 bin 983 hektarlık alanında tarım yapılabildiğini vurgulayan Ersözlü, "Isparta ve Konya ovalarına yılda 350-400 milyon metreküp su veren Beyşehir Gölü'nden dibindeki arazilerin büyük bölümünün yararlanamıyor olması kabul edilebilir bir durum değildi" dedi.
Ziraat mühendisi Nazime Demir ise, "Birçok tarlada mahsulün durumu biçerdöverin giremeyeceği şekilde. Susuzluktan kaynaklanan bu sorunun çözülmesi için kuyuların çalıştırılması, sulama projelerinin hayata geçirilmesi gerekir" diye konuştu.(NK/EÜ)