Adım “Sizler” değil, ama başka gezegenden bir uzaylı, yıllardır yabancılarla girdiğim diyalogları anlamlandırmaya çalışsa öyle olduğunu sanabilir. (Buna kızmıyorum, yalnızca komik geliyor.) Çocukken de genç bir kadınken de ne zaman yeni biriyle tanışsam, soyadım Bedrosyan olduğu ve “yan”la bittiği için Ermeni olduğumu hemen anlarlardı.
Sonra da istisnasız her seferinde şöyle derlerdi: “Sizler çok iyisiniz. Bir keresinde, New Jersey, Ridgewood’da yaşayan Ermeni bir aileyle tanışmıştım. Çok zenginlerdi.” Ya da “Sizler çok çalışkansınız. Her zaman çok çalışıp paranızı kazanıyorsunuz. Illinois, Rockford’da yaşayan Ermeni bir aile tanımıştım. Çok zenginlerdi.” Ya da en sevdiğim, “Sizler sanata çok yatkınsınız. Massachusetts, Concord’da bir halı dükkânı var ve sanırım oradaki kilimlerin hepsini Ermeniler dokumuş.”
Bununla beraber kimse soyadı “Alvarez” olan biriyle tanıştığında lafa “Sizler,” diyerek başlamaz. Aynı şey “Svensson”lar ve “Yamada”lar için de geçerli. Ama biz Ermeniler iyi bir imaja sahibiz. Tehditkâr olmadan egzotik, tehlikeli görünmeden yabancıyız. Evciliz, halı dokuyoruz.
Chris Bohjalian'in Kumdan Kale Kızları'nın kahramanı genç yazar Laura Bedrosyan "Arka Kapak"ta böyle konuşuyor.
Türkçede ilk
Genç yazar Laura Bedrosyan dünyanın pek çok dilinde okunan yazar Christ Bohjalian’ın Kumdan Kale Kızları kitabının kahramanı. Aras Yayınları'ndan çıkan Bedrosyan ailesinin Anadolu’dan Halep’e, oradan da Amerika’ya uzanan sürükleyici hikâyesini konu alan kitap yazarın Türkçede yayımlanan ilk eseri oldu.
Kısaca
Laura Bedrosyan, New York’un bir banliyosunda ve Miami’de geçen çocukluğunu, evdeki Şark halılarını, etrafta kullanılmadan yatan nargile marpuçlarını ve çözemediği bir dilde yazılmış kitapları anımsarken, dedesi Armen’in ölümünün ardından anlatılmaya başlayan hikâyelerle kendini, uzun süredir hakkında yazmayı deneyip başarısız olduğu bir olaya dönerken buluyor.
...ve hayat “her Ermeni hikâyesi gibi” Laura’yı da 1915’e, Halep’e götürüyor. Misyoner Elizabeth’in, eşi ve kızından ayrı düşmüş Armen’in, yetim Hatun’un, Nıvart’ın, soykırımı fotoğraflamaya kararlı Alman mühendisler Helmut ve Eric’in hayatları Halep’te kesişiyor.
Chris Bohjalian, farklı kuşakların anlatılarını birbirine örerek tarihsel travmaların kaybolmazlığını, geçmişin bugüne sürdüğünü izliyor romanında.
Chris Bohjalian hakkında
Yazar. İlk romanı A Killing in the Real World yayınlandığında 26 yaşındaydı. Past The Bleachers (1992), Midwives (1997), Secrets of Eden (2010) ve The Flight Attendant (2018) sinema ve televizyona uyarlandı. Pek çok kitabı uzun süre çok satanlar listelerinde yer aldı, eserleri otuz beş dile çevrildi. Son romanı The Red Lotus, Mart 2020’de yayımlandı. Romanlarının yanı sıra, tiyatro oyunları da kaleme alıyor. Bohjalian, Vermont’ta yaşıyor. Amherst College’den mezun olduktan sonra bir süre New York’ta bir reklam ajansında çalıştı. 1962’de New York’ta doğdu. (APA/SO)
* Chris Bohjalian, Kumdan Kale Kızları (The Sandcastle Girl), İngilizceden çeviren Liena Gül, yayına hazırlayan: Lora Sarı, Ekin Kurtdarcan, redaksiyon: Seda Ateş, kapak tasarımı: Melisa Arsenyan, kapak resmi: Arzu Başaran ("İsimsiz"den detay; sanatçının "hala... orada... still there" sergisinden, 2017)