Çizim: Vardal Caniş, Hafıza Merkezi
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde 11 kişinin zorla kaybedilmesine dair davanın 15. duruşması bugün Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü, duruşma beş dakika sürdü.
Mahkeme heyeti Başkanı Rıza Kartal, müdahil avukatlardan Erkan Şneses’in talebi üzerine, 16 Nisan’da yapılan Anayasa değişikliği referandumunun sonucunun Resmi Gazete’de yayınlanmasının beklenmesine karar verdi.
Avukat Şenses, bugün de, daha önceki duruşmada da yeni Anayasa tasarısında askeri yargının kaldırılacağına dikkat çekerek, bu gerçekleşirse dosyanın askeri mahkemeye gitmeyeceğini ifade ederek sonucun beklenmesini talep etmişti.
Mahkeme bu talebi kabul etti, bir sonraki duruşma tarihini 12 Haziran, saat 11:40 olarak belirledi.
Anayasa'da ne değişiyor? |
Referandum ile oylanan 18 maddeden biri de, Anayasa’da askeri yargının düzenlendiği 145. maddesinin kaldırılmasını öngörüyor. Madde 145: Askerî yargı, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleri tarafından yürütülür. Bu mahkemeler; asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidir. Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz. Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir. Askerî yargı organlarının kuruluşu, işleyişi, askerî hâkimlerin özlük işleri, askerî savcılık görevlerini yapan askerî hâkimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir. |
Sanık avukatından askeri mahkeme talebi
Sanık Ertürk’ün avukatları dava dosyasının askeri mahkemeye gönderilmesini talep etti.
Bu talebi, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu’nda yer alan “valiliğin çağrısıyla düzenlenen operasyon esnasında işlenen suçların askeri mahkemede yargılanacağı” ibaresine dayandırdı.
Savcı da 31 Ekim 2016 tarihli duruşmadaki mütalaasında bu talebin kabul edilmesi yönünde görüş bildirdi:
“14 Temmuz 2016’da Resmi Gazete’de yayınlanan 6722 sayılı Kanun’un 12. Maddesinin açık hükmü gereği askeri suçlardan sayılması sebebiyle görev hususunda kamu düzenine ilişkin olduğundan yargılamanın askeri mahkemede yapılması gerektiği, görevsizlik kararı verilerek dosyanın askeri mahkemeye gönderilmesi…”
Müdahil avukattan askeri mahkemeye itiraz
16 Ocak 2017 tarihli son duruşmada öncesinde de bu görüşe itiraz dilekçesini sunan avukat Şenses, “dosyanın askeri mahkemeye gönderilmesinin yaşam hakkı ihlallerinin etkili soruşturulması yükümlülüğünün ihlali olacağını” vurguladı.
Sanığın daha önceki beyanlarında Genelkurmay Başkanlığı emriyle operasyona çıktığını belirttiğini hatırlatan Şenses, bu durumda operasyonun, 5442 sayılı Kanun’un 11. Maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceğini ifade etti.
“11 kişinin öldürülmesi ‘görev suçu’ değil”
Avukat Şenses bianet’e yaptığı açıklamada da, “11 kişinin öldürülmesi suçunun görev kapsamında sayılamayacağını” belirtti.
Mahkeme de ara kararında operasyonun 5442 sayılı Kanun kapsamında sayılıp sayılmayacağının belirlenebilmesi için Genelkurmay Başkanlığı ve İçişleri Bakanlığı’na yazı yazılmasına karar vermişti.
Bu yazılara bugünkü duruşmada cevap geldi ancak dosyanın gönderilmesine dair karar öncesinde, referandumun resmi sonucunun beklenmesine hükmedildi.
Sanık duruşmaya yine katılmadı
Davanın tek sanığı, tutuksuz yargılanan emekli Tuğgeneral Yavuz Ertürk bugünkü duruşmaya da mazeret bildirerek katılmadı.
Avukat Şenses, Ertürk’ün bir sonraki duruşmaya hazır edilmesini de talep etti. Ancak mahkeme bu talep hakkında karar vermedi.
Dönemin Bolu Dağ Komando Tugayı Komutanı Yavuz Ertürk, 8-25 Ekim 1993 tarihleri arasında Diyarbakır’ın Kulp ilçesi ve civarında Bolu Tugayı’nın yürüttüğü askeri operasyonlar sırasında 11 kişinin zorla kaybedilmesi ile ilgili sanık olarak yargılanıyor.
Bugünkü duruşmaya müdahil ailelerden ise Mizbah Akdeniz, Süleyman Yamuk, Aslan Şimşek, Mehmet Yerlikaya ve Erhan Avar katıldı. (AS)
Kulp davasının geçmişi, 8 Ekim -25 Ekim 1993 arasında Kulp’ta neler yaşandığına, gözaltına kaybedilen 11 kişi hakkında bilgiye, olayla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına buradan ulaşabilirsiniz.