Kuklalar Yarışıyor

Süper yalancı Chirac, safdil Jospin, Fransa'nın Kemalistleri diyebileceğimiz kesimlerin, "yaşayan Ölülerin"adayı Chevenement ve Troçkistlerin adayı güzel Arlette. Ve diğerleri.

Geçirdiği bir ameliyat sırasında komaya giren ve günlerden sonra mucizevi bir şekilde komadan sağ ve salim (!) çıkan Jean-Pierre Chevenement,böylece öbür dünyaya gidip gelmesi sayesinde "canlıların, Ölülerin ve yaşayan Ölülerin" adaylığını hak etti Guignols'ün gözünde.

Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimleri iki turda yapılıyor. İlk tur 21 Nisan, ikinci tur 5 Mayıs günlerinde yapılacak.

Chevenement kaydıkça kayıyor

Avrupa Birliği'ne, euro'ya, Irak-Kosova-Saraybosna müdahalelerine, Korsika'ya özel statü verilmesine karşı olmakla ve bu nedenlerle bakanlıktan iki kez istifa etmekle tanınan Vatandaş Hareketi Partisi'nden (Mouvement des Citoyens) Chevenement "Bağımsızlıkçıların ve Cumhuriyetçilerin" adayı olarak ortaya çıktı.

Geniş bir cepheyi kucaklama amacıyla oluşturduğu Lionel Jospin ve Jacques Chirac muhalifi politikası neredeyse aşırı sağa kucak açma noktasına geldi.

Adaylığını ilk açıklayanlar arasında yer alan Chevenemet, bir ara üçüncü aday olarak ikinci tura kalabileceğini, hatta ilk turda Jospin'in önüne bile geçebileceğini umut etmeye bile başladı. Ama Jospin'in Fransız Sosyalist Parti'den adaylığını açıklamasıyla birlikte bu umutların hayal olduğu anlaşıldı. Chevenement, şimdi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra yapılacak milletvekili seçimlerine yönelik hesaplar içinde.

Taktikler "Zamanlama" ve "güvenlik"

Cumhurbaşkanlığı seçim yarışının Chirac ile Jospin arasında geçeceği biliniyordu ama her bir adayın ne zaman ve hangi koşullarda adaylıklarını açıklayacağını merakla bekleniyordu. Jospin adaylığını açıklamayı parlamento döneminin sonuna kadar erteleyerek, Başbakanlık görevini sonuna kadar sürdürdü. Ve adaylığını şu andaki cumhurbaşkanı Chirac'tan 10 gün sonra açıkladı.

1995 Seçimlerini,toplumdaki "sosyal kırılma"ya karşı açtığı kampanya ile kazanan Chirac,bu kez kampanyasını "güvenlik" konusunu birinci plana alarak, bir dizi vaatlerle başlattı.

Ama büyük bir "güvenilirlik" sorunuyla karşılaştı. Karşısındaki gerçek rakibin adaylığını daha açıklamamış olması ileri sürdüğü tezleri boşlukta bırakırken, seçim kampanyası ustası Chirac'ın bir türlü istediği yankıyı bulamadığı gözlendi.

Sorun : Kim daha güvenilir?

Jospin'in adaylığını açıklamasından sonra ise, iki adayın nerede ayrıldıkları, farklarının ne olduğunu tartışılmaya başlandı kamuoyunda. Büyük çoğunluğa göre, iki adayın önerileri arasında fazla bir fark yok. Sorun hemen kimin daha güvenilir olduğu konusuna yöneldi.

Anketler : "Parti" olarak sağ, "çözüm" olarak Jospin

Son yapılan kamuoyu anketlerine göre, genellikle sağın daha güvenilir, solun ise daha gevşek olarak algılandı‚ "güvenlik" konusunda bile Jospin'in çözüm geliştirmekte daha güvenilir bulunduğu gözleniyor.

Troçkist aday Arlette yüzde 10'da

Seçim kampanyası sırasında, sosyalistlerin-solun değil tüm Fransızların adayı olarak başlatan Jospin ise, muhalif ve protesto oylarını toplamaya başlayan Troçkist eğilimli Lutte Ouvriere (İşçi Mücadelesi) Partisi adayı Arlette Laguiller'in kamuoyu yoklamalarında yüzde 10'lara çıkması ve Komünist Parti'nin iyice gerilemesi karşısında sola çark etti.

Örneğin, geçtiğimiz hafta basında açıkladığı program ülkede konutsuzların sayısının sıfırlanması,evrensel sağlık benzeri "evrensel konut hakkı" gibi sol hedefleri içeriyor..

Kuşkular oy kullanım oranını düşürebilir

Sakin bir seçim atmosferi var.İki favori adayın önerileri ve önerilerinin gerçekleşebilirliği konusunda kuşkuların oy kullanmayanların

oranını arttırmasından korkuluyor.Şu andaki kamu oyu yoklamaları Jospin'e çok küçük bir öncelik tanıyor (51-49).Oy kullanmayanların oranının bu oranı etkilemesi çok kolay.

Seçim kaybı, sağda yeni bir oluşuma yol açabilir

Örneğin ikinci turda, Troçkist oyların Jospin'e kayacağı hiç de kesin değil. Bu seçmen kitlesinin bir kesiminin sandık başına gitmemesi sonuçları etkileyebilir.

Sağ'da ise Chirac da çok rahat değil. Seçimleri kaybetmesi sağ için yeni bir oluşumun başlangıcı olacak. Başta merkezciler olmak üzere, sağın bir çok önde geleni açıkça söylemese bile bu olasılığı yeğler durumda. (MSŞ/EÖ)