Kaynak: AA
Bitlis'te köpegin ısırması sonucu kuduz tanısıyla Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan 10 yaşındaki çocuk yaşamını yitirdi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden yapılan yazılı açıklamada, "Üniversitemiz İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde kuduz tanısıyla tedavi gören 10 yaşındaki hasta, tüm müdahalelere rağmen bugün öğleden önce hayatını kaybetti" bilgisi paylaşıldı.
Hastane Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz de açıklamada, "Aşıyla önlenebilecek bir hastalıktan dolayı bir evladımızı kaybetmiş olmanın derin üzüntüsü içerindeyiz" dedi
Bitlis'te köpek ısırması sonucu tedavi altına alınan diğer çocuk hasta ise kuduz hastalığına ait bir bulgu çıkmaması nedeniyle geçen hafta taburcu edilmişti.
"Erken başvurulsaydı, aşıyla önlenebilirdi"
Prof. Dr. Cengiz, kuduz tespit edilen çocuğun ailesinin durumu geç fark ettiğini ve çocuk hastaneye geldiğinde hastalığın ilerlediğini gördüklerini ifade ederek aşılanmanın önemine dikkati çekmişti.
"Hayvan ısırıklarında yaranın temizlenmesinin ve hastaneye başvurulmasının önemine dikkat çeken Cengiz, "Kuduz belli bir süreden sonra durdurulamıyor ama erken tanı ölümleri önlüyor. Önce yaranın temizliğinin iyi yapılması önemli. Daha sonra sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Yapılacak en önemli şey virüsün sinir dokusuna girmesini engellemek. 10 yaşındaki çocukta bu durum maalesef geç fark edilmiş, yoksa aşıyla hastalığı başarılı bir şekilde önleyebilirdik" ifadelerini kullanmıştı.
"Sokak hayvanlarının rehabilitasyonu için belediyeler görevini yapmalı"
Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu Üyesi Elif Ertürk ise bianet'e verdiği röportajında sokak hayvanlarının rehabilitasyon hizmetlerine erişememesinin artan kuduz vakalarında pay sahibi olduğunu belirtmiş ve "Devletin yıllardır görevini yapmaması, bizi bu noktaya taşıdı" demişti.
Ertürk şu bilgileri paylaşmıştı:
"Belediyelerin neredeyse tamamı bu konuda yeterince çalışmıyor. Çok az sayıda belediye bu konularda bir şeyler yapmaya çalışıyor. Görevleri olan kısırlaştırma, aşılama ve köpekleri yerinde bakıma alma vb. hizmetleri hayvanlara sağlamıyorlar.
"Sokak hayvanlarının kısırlaştırılması, aşılanması ve tedavisi için kısaca rehabilitasyonu için belediyelerin görevlerini yapmaları lazım. Yetkili kim burada? Bakanlık, devlet, belediyeler. Halk olarak ne yapmalıyız dersek sonuçta bu hayvanlar sokakta yaşamaya çalışıyorlar. Bizim nasıl yaşamaya hakkımız varsa onların da yaşamaya hakkı var. Biraz insanların empati yapması gerekiyor."
TIKLAYIN - Kuduza karşı çözüm: Aşılama, rehabilitasyon ve kısırlaştırma
Kuduz şüphesine karşı bol sabunlu suTürkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD), kuduz bir hayvan tarafından ısırılma durumunda, virüsün girişinin ve ilerlemesinin durdurulması için yara içine basınçlı bol su verilerek, yaranın sabunla 10-15 dakika temizlenmesinin hayati öneme sahip olduğunu bildirdi. EKMUD'dan yapılan yazılı açıklamada, kuduzun, etkin aşısı olmasına rağmen insanlarda ve birçok memeli hayvanda ölümcül seyreden beyin ve omurilik iltihabına yol açan zoonotik bir hastalık olduğu vurgulandı. Kuluçka süresinin 4 gün kadar kısa olabileceği gibi literatürde 27 ay, 6 yıl ve hatta 19 yıla kadar uzayan vakaların da bildirildiğine işaret edilen açıklamada, "Semptomların ortaya çıkmasından sonra aşılar faydasızdır ve ortalama 18 gün sonra ölüm gözlenir. Özel bir tedavisi bulunmamaktadır" ifadelerine yer verildi. Açıklamada ilk müdahaleyle ilgili olarak şu bilgilere yer verildi: "Özellikle kafa, boyun, yüz gibi beyine yakın yaralanmalar ve parmaklar gibi sinirlerden zengin dokuların yaralanmaları virüsün daha hızlı beyine ulaşmasına neden olduğundan daha önemlidir. Sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz yapılan modern doku kültürü ile hazırlanmış aşılar ve kuduz immunglobulini (RIG) beraber uygun dozda ve zamanda uygulandığı takdirde kuduz hastalığının önlenmesinde yüzde 100'e yakın başarı sağlanmaktadır." | |
(AÖ)