“Bu ülkenin insanları, bu Türkler niye duymuyor bizi. Bu çamur bir gün onlara sıçrayacak.”
Küçük Kara Balıklar/Güneydoğu’da Çocuk Olmak belgeselinin galası, İnsan Hakları Haftası vesilesiyle Beyoğlu Sineması’nda yapıldı. Bu cümleyle açılan film, 30 yıldır devam eden, 1990’larda en şiddetli dönemini yaşanan savaş ortamına çocukların gözünden bakıyor. Çocuklukları ve gençlikleri savaşın gölgesinde ve savaşın acılarıyla geçen 11 kişi, kendi öyküsünü anlatıyor.
Dün akşamki galaya, filmin yönetmenleri Haluk Ünal, Ezel Akay, Serpil Güler, Cem Terbiyeli katıldı. Yönetmenlerden Önder İnce ise hastalığından dolayı galaya katılamadı.
Geceye ayrıca Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, İnsan Hakları Derneği Onursal Başkanı Akın Birdal, İHD’den Ümit Efe, Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun, oyuncu Jülide Kural, oyuncu ve Akil İnsanlar’dan Kadir İnanır katıldı.
Galanın sunumu Türkçe ve Kürtçe olarak yapıldı. Film öncesi konuşan Fincancı, “Sevgili yoldaşım Haluk Ünal ve bütün ekibe bizlere gösterecekleri umut yüklü acıları anlatan bu belgesel için teşekkür ederim” dedi.
“İnsan hakkı ihlalleriyle dolu bir dünyada yaşamaya devam ediyoruz. Bianet’te yayınlanan 90’ların Hak Mücadeleleri yazı dizisinde Hüsnü Öndül’ün dediği gibi, hep beraber umudu öğrenmeliyiz."
"Bu anlamda sanatçılar çok önemli, bize umudu öğretiyorlar. Bu mücadelelerin bitmeyeceğini biliyoruz."
"Türkiye zor bir dönemeçten geçiyor. Yaşam alanlarımızı kuşatan, özgürlüklerimize saldıran bir iktidar var."
"İktidarın bizi yok etmeye yöneldiğini görüyoruz. İktidarların amacı zaten budur."
"Ama görüyorum ki bu salonda da gördüğüm ışıl ışıl gözler, mücadeley devam edileceğini gösteriyor. Mücadeleniz bol olsun.”
Yönetmenlerden Ünal da filmin sinema salonlarında yer bulamadığını, Başka Sinema ile görüşmelerin devam ettiğini söyledi.
Film İMC TV’de 21 Aralık saat 21:30’da gösterilecek.
“Her şeye rağmen umut var”
Filmin ardından da yönetmenler Haluk Ünal, Ezel Akay, Serpil Güler, Cem Terbiyeli ile Psikiyatrist Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu bir söyleşi gerçekleştirdi. Kaptanoğlu şunlar söyledi:
“Bu travmalardan toplumun büyük çoğunluğunun haberi yok. Bu olanların kolektif belleğe dahil olması çok önemli. Haberdarlığı sağlayan en önemli faaliyet de sanat. Bu anlatıları yaşayanların travmatik bellekleri var. Bu aynı zamanda bir toplumsal travma.
“Çocuklar ‘Neden biz’in yanıtını arıyor. Hellalleşme de denilen çözüm süreci belki gidenleri geri getirmeyecek ama geleceği getirecek. Her şeye rağmen umut var.”
Yönetmen Akay da “Filmin esas yaratıcıları, filmde konuşanlar. Filmin ikinci yarısını çözüm süreci başladıktan sonra çektik, gittiğimiz yerlerde umut gördük. Belki çözüm süreciyle savaş bitecek ve çocuklar çocuk olarak yaşayacaklar” dedi. Yönetmen Ünal da filmi, “devletin söylediği büyük yalanların ardındaki gerçeğin aktarılması” olarak tanımladı. (AS)
Bir günde büyüdüler |
Film, 1990'larda, 2000'lerde ve 2010'larda çocuk olup da çocukluklarını yaşayamayanların hikayelerini ve her şeye rağmen umudun var olduğunu anlatıyor. Filmde çocuklar ve çocuk yaşta şiddete maruz kalanlar aynı zamanda Kürt isyanının doğuşunu da anlatıyor. 90'lı yıllardaki çocukluklarını yaşayamamış olan, Suzan (30, Van), Ayhan (33, Hakkari) ve Ahmet (35, Batman) savaşın şiddeti içerisinde yaşadıklarını ve nasıl bir günde büyüdüklerini anlatıyor. Şimdi 22 yaşında olan Diyarbakırlı Nesim 2004'te mayın patlaması sonucu engelli olmasına rağmen nasıl engelli olimpiyatlarında bronz madalya sahibi olduğunu, 18 yaşındaki İmren yakılan, boşaltılan köyünden uzakta, küçük yaşta kaybettiği babasının yerine herşeye sıfırdan başlayan ailesinin yükünü 8 yaşından itibaren omuzladığını, 20 yaşındaki, gerçek adı saklanan "Fırat" yıllarca hapiste kalmadan önce neden taş attığını, hapisteki Batman Belediye Başkanı'nın çocukları babalarının nasıl götürüldüğünü ve Rojen (17), Kendal (15) ve Mustafa (10) Batman'da mayın patlamasında babalarını kaybettiklerini anlatıyor. |
"Uzun jenerikli" film |
Yönetmenliğini Haluk Ünal, Ezel Akay, Serpil Güler, Cem Terbiyeli ve Önder İnce'nin yaptığı film, Drama İstanbul Film Atölyesinin kolektif çalışmasının bir ürünü. Projenin esin kaynağı, Rojin Canan Akın ve Funda Danışman'ın 90'lı yıllarda çocuk olanların tanıklıklarına dayanarak yazdığı "Bildiğin Gibi Değil" adlı kitap. Proje danışmanlığımızı yazar Yavuz Ekinci, görsel/teknik danışmanlığını Gökhan Atılmış üstlendi. Proje, Global Diyalog Vakfı ile Güneydoğu Belediyeler Birliği'nin katkısı ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı, MAZLUMDER, İnsan Hakları Derneği ve Diyarbakır Sarmaşık Derneği'nin desteğiyle gerçekleşti. 2013 Kasım-Aralık aylarında tamamlanan çekimler Van, Hakkari, Batman, Mardin, Diyarbakır, Lice, Roboski, Şırnak'ta yapıldı. Film ilk olarak 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde Belgesel Özel Gösterim bölümünde gösterildi. Filmin jeneriğinde, yapımda emek verenlerin değil, 1988'den beri "devlet dersinde öldürülen"* çocukların isimleri yer alıyor. * Ece Ayhan, Meçhul Öğrenci Anıtı. |