alelacele asılmış bir çocuk militan
gibi şaşkın ama onurlu bakıyorsun
yükseldiğin gökyüzüne.
Türkiye'de 90'lar şiirinin önde gelen isimlerinden 'küçük İskender' olarak tanınan Derman İskender Över 55 yaşında hayatını kaybetti. küçük İskender bir süredir kanser tedavisi görüyordu. Bugün son yolculuğuna uğurlanacak şairin ardından bazı dostları bianet'e konuştu.
Lale Müldür: Duman gibi
"Bir duman gibi geldi aramıza yavaşça
Ve bir duman gibi gitti o adam
Zeki ve iyi bir şairdi
Gözlerde duman şimdi."
Halil İbrahim Özcan: kendi dilini yarattı
"küçük İskender Türk şiirinde, bu coğrafyada kendine özgü edebiyatını yaratmış bir şairdi. Onun bu kendine özgülüğü zaten edebiyatın içindeki yerini tanımlıyordu.
Kendi hayatı içinde kendi dilini yaratmıştı. Tanıdığıma mutlu olduğum iyi bir şairden öte iyi bir insandı. Türk şiiri büyük bir şairini kaybetti."
Sezai Sarıoğlu: Onu nereye ektik?
"Ölüm olmazsa tarih de olmazmış. Lâkin insan, kaybın yasını tutan bir varlık. 'Kötülük toplumu' ve 'kötülük dayanışması'na karşı şiire sığacağız ve şiire sığınacağız bir kez daha...
"Usulüne uygun gömülmeyen ölüler geri dönermiş. Yaşam ve şiir tarzına uyarak 'usulsüz' ve 'vakitsiz gitti' küçük iskender. Vakitsiz olarak şiirleriyle seferden dönmesi uzun sürmez...
"Bir şair, şiirinden başka nereye gidebilir ki... Kendine gitti küçük iskender...
"Can Yücel toprağa verildiğinde torunu Alibey, 'Dedemi nereye ektiniz?' demişti... Şimdi poetik ve politik olarak cevaplamamız gereken soru şu; küçük iskender'i nereye ektik?"
Orhan Alkaya:
"İskender, bir riya toplumunda, yaşamanın ve yazmanın tutkulu bir
mahkûmuydu. "Yekpare" diyorum onun için, nadir bulunan bir insan
durumu. Derman'ı bırakıp, küçük İskender'in göz kamaştırıcı "antre"sini
yaptığı günlerde, ondaki bu bütünlenmişlik durumunu hissetmiştim,
giderek teyit de ettim.
Ödünsüz yaşantısı ve tükenmez defterleriyle riya
iklimini silkeledi, hırpaladı, yerden yere vurdu.
1980 şiirinin bakiyesi
çıkmaktayken gelip, benzersiz "jest"iyle onu taçlandırdı. Sertti,
kırılgandı, vicdanlıydı, riyasızdı, disiplinliydi, sevecendi, haylazdı
"İskender, iyi ki vardı."
Selim Temo: Yüreğinle yazdın
"Şair yaşadın. Yüreğinle yazdın. Yüreğin yanması ondandır. Devrin daim olsun ey şair.
"bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!"
Hicri İzgören: İktidar odaklarına sözünü esirgemedi
"Küçük İskender, Genç yaşta kendine dair özgün bir şiir kurarak. bu şiirsellikte kaldı hep,
Yaşadığı gibi yazdı,yazdığı gibi yaşadı.
"Dünya onun için bir bıçak, O bir yaraydı sanki.
Hayata karşı yenik olmayı seçmişti...Y enik ama teslim olmamış bir duruş... Şiirleri gibi toplumsallığında da bir duruş sahibiydi.
"Zengin bir sözcük dağarcığıyla geniş bir şiir evreni kurdu. Devlet olgusuna ve iktidar odaklarına karşı sözünü esirgemedi. Genel geçer kurallara hep direndi. Ne yazık ki kanser illetine yetmedi gücü. Şiirleriyle yaşayacak...
"Işıklar içinde uyu sevgili İskender. Seni özleyeceğiz."
Nevzat Çelik: Mahallemizin yaramaz çocuğu
"Ne gözleri sığdı yüzüne" ne de bedeni yeryüzüne! Mahallemizin yaramaz, afacan, zaman zaman şımaran çocuğuydu! Farklı cinsel tercihine rağmen asla öteki mahallenin çocuğu olmadı. Cesurdu, iki yüzlü değildi. Kuşağımızın en üretken şairiydi. Kaç kitabının olduğunu bir kerede söyleyemeyecek kadar üretkendi. Belki bu yüzden şiiri biraz dağınıktı. Kelime haznesi zengin, imgeleri güçlüydü. Kuşağımızın önde gelen üç beş şairinden biriydi.
Kendine özgü bir yeri vardı Türk şiirinde ve öyle de kalacak! Türkçe şiirin ve okurların başı sağ olsun... Çok üzgünüm.." (HC/DB)
küçük İskender hakkında1964 yılında İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesini bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne girdi, son sınıfında okulu bıraktı. Ardından İstanbul Üniversitesi sosyoloji bölümüne girdi, 3 yıl sonra bıraktı. 1980'li yıllardan başlayarak günümüze kadar çeşitli dergilerde şiirler, eleştiriler, denemeler yazdı. İlk şiiri Milliyet Genç Sanat Dergisi'nde, İskender Över ismiyle çıktı. Profesyonel olarak 1985'te Adam Sanat Dergisinde şiirleri yayımlanmaya başladı. 2003 yılında Berlin'de düzenlenen İlk Türk Eşcinseller Kongresi'nde bu konudaki bildirisini okudu. 2014'te 7.si verilen Erdal Öz Edebiyat Ödülü Küçük İskender'e verildi. Jüri ödülün gerekçesini "Türkiye Şiiri'ne getirdiği özgün soluk ve şiir dilinin geliştirilmesinin yanı sıra otuz yıl boyunca tavrındaki tutarlılık" olarak özetledi. |
küçük İskender'in ardında bıraktıkları Şiir Gözlerim Sığmıyor Yüzüme ( 1988 / Adam Yayınları ) Roman Flu'es ( 1998 / Parantez) Günce Cangüncem (1996 / Gendaş ) Oyunculuk Ağır Roman(1996) |