*Küba'daki su sistemleri. Fotoğraf: Jorge Luis Baños/IPS.
Su kemerlerinin inşası, su arıtma ve tuzdan arındırma tesisleri ve hidrolik altyapının iyileştirilmesine yönelik yatırımlar ile Küba, iklim kriziyle yoğunlaşan kuraklık ve selin etkilerini yönetmeye çalışıyor.
IPS News'un analiz haberine göre Küba'da 11 Şubat'ta Havana'da imzalanan "hidrolojik izlemeyi güçlendirme girişimi" ulusal düzeyde su mevcudiyetini sistematik olarak değerlendirmeyi amaçlıyor.
Su sektörü yetkililerine göre, hidrolojik gözlem ağlarının modernizasyonu ve optimizasyonu, sel ve kuraklık için erken uyarı sistemlerinin önemli bir bileşeni olacak.
Girişim, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) desteği ve Rusya'nın finansmanı ile Ulusal Su Kaynakları Enstitüsü (INRH) tarafından uygulanacak.
115 yılın en büyük kuraklığı
Küba takımadalarının en büyüğü olan Küba adasının uzun, dar şekli, birçok nehrin kısa olduğu ve su akışının düşük olduğu ve büyük ölçüde yağışa bağlı olduğu anlamına geliyor.
Yıllık ortalama 1 bin 330 mm yağışla, kayıtlar, özellikle ülkenin en uzun ve en büyük nehirleri olan Cauto ve Toa'nın bulunduğu doğu bölgesinde, yağışların giderek daha az olduğunu gösteriyor.
2014'ten 2017'ye kadar ülke, ulusal toprakların yüzde 70'ini etkileyen 115 yılın en büyük kuraklığıyla karşı karşıya kaldı.
Araştırmalar, Küba'nın ikliminin daha az yağışa, daha yüksek sıcaklıklara ve daha yoğun kuraklıklara yöneleceğini ve 2100 yılına kadar su mevcudiyetinin yüzde 35'ten fazla azaltılabileceğini tahmin ediyor.
2020 İstatistik Yıllığı'na göre Küba nüfusunun yüzde 95'inden fazlasının içme suyuna erişimi var, ancak kentsel nüfusun yalnızca yüzde 86,5'i ve kırsal nüfusun yüzde 42,2'si evine borular yardımıyla su alabiliyor.
Ekonomik kriz ve ambargo
Ülkenin otuz yıldır yaşadığı ekonomik krize ve 1962'den bu yana ABD ambargosunun etkisine rağmen, son yıllarda su açığını azaltmak ve su kalitesini iyileştirmek için milyonlarca dolar yatırım yapıldı.
Mühendislik çalışmaları arasında, ülke genelinde bir düzineden fazla su transfer kemerleri öne çıkıyor ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılık oluşturmada stratejik sütunlar olarak kabul ediliyor.
Birbirine bağlı bu barajlar, kanallar, su kemerleri, tüneller ve köprüler, suyu bol olduğu yerlerden tarım ve sanayi bölgelerine ve insan yerleşimlerine yüzlerce kilometre taşır.
Ayrıca su baskınlarını kontrol etmeyi, kuraklığın etkisini azaltmayı ve hidroelektrik santrallerin yerleştirilmesini mümkün kılıyor.
Küba'da, yeni su kemerlerinin döşenmesi ve bazı şehirlerde 100 yıldan daha eski olan eskiyen ve sızıntı yapan hidrolik altyapının değiştirilmesi için bin 200 mm çapında yüksek yoğunluklu polietilen borular üreten üç fabrika bulunuyor.
Son yıllarda yılda ortalama 400 milyon peso (16,5 milyon dolar) olan su sistemine yapılan toplam yatırımın yarısından fazlası hükümet bütçesinden geliyor.
Geri kalanı, Suudi Arabistan, Kuveyt, Japonya, İspanya, Fransa ve OPEC Uluslararası Kalkınma Fonu gibi ülkelerden projeler ve fonlar yoluyla uluslararası işbirliğinden geliyor.
Bu yatırımlar sayesinde, 2018-2020 döneminde, etkilenen nüfuslarda kolay erişim noktaları oluşturmak için Havana, Matanzas, Santiago de Cuba, Granma, Guantánamo ve Isla de la Juventud belediyesinde tuzdan arındırma tesisleri açıldı.
Bu arada, başkentin 538 km doğusunda yer alan Küba'nın en kalabalık üçüncü şehri Camagüey'de, saniyede bin 800 litre su işleme kapasitesine sahip bir su arıtma tesisi tamamlanmak üzere ve bu da onu ülkenin en büyüğü yapacak.
Çoğu eve ulaşan su arıtılmış ve klorlanmış olsa da, insanlar kaynatma gerektiren mikroorganizmaların veya tuzun varlığı konusunda endişe duymaya devam ediyor.
Havana'da yaşayan Yolanda Soler, IPS'ye verdiği demeçte, "Dükkanların su filtrelerini daha sık ve uygun fiyatlarla satması yararlı olurdu, çünkü bunlar sağlığımızı korumaya yardımcı oluyor" diyor.
(PT)