Küba’da, 614 Ulusal Meclis vekiliyle bin 201 Eyalet Meclisleri delegesinin belirlendiği seçimlere katılım oranı yüzde 96 oldu. Ülkede ilki 1976’da yapılan ve 5 yılda bir yenilenen genel seçimlerin yedincisi 20 Ocak'ta gerçekleştirildi. Sonuçlar bugün (23 Ocak) açıklanıyor.
Granma International’a göre yüzde 91’lik çoğunluk, tüm adayların desteklendiği anlamına gelen birleşik oy lehinde tercih kullanarak devrime olan güvenini gösterdi.
Prensa Latina’nın Ulusal Seçim Komisyonu’ndan aktardığına göre seçilen vekillerin yüzde 43.6’sını (265 kişi) kadınlar oluştururken, tüm vekillerin yüzde 78.34’ü (481 kişi) üniversite, yüzde 20.68’i (127 kişi) ise lise mezunu.
Seçim sistemi
Yasalara göre 16 yaşını doldurmuş ve en az iki sene adada ikamet eden tüm Küba vatandaşları oy kullanabiliyor.
Ülkenin tek yasal partisi olan Küba Komünist Partisi (KKP) seçimlerde aday göstermediği gibi herhangi bir adayı da desteklemiyor. Ulusal Meclis adaylarının yarısı Belediye Meclislerince belirlenirken, kalan adaylar ülkedeki başlıca işçi, çiftçi, gençlik, kadın ve öğrenci örgütleri ile Devrim Muhafız Komiteleri (DMK) üyelerince seçiliyor.
Meclisteki toplam koltuk sayısı kadar adaydan oluşan nihai liste, Ulusal Adaylık Komisyonu tarafından saptanıyor. Adayların seçilebilmek için geçerli oyların en az yüzde 50’sini alması gerekiyor.
Katılımcı demokrasi savları
Seçimler, Küba’daki rejimin niteliği konusundaki tartışmaları alevlendirmiş durumda. Rejimin gerçek bir katılımcı demokrasi olduğuna dair savlar şöyle::
- Gizli oy, açık sayıma dayalı seçimler düzenli olarak yapılıyor.
- KKP bir seçim partisi değil. Adaylar, yerel halkça seçilen Belediye Meclisleri delegeleri ile geniş toplumsal örgütler tarafından belirleniyor.
- Oy kullanmak zorunlu olmadığı halde katılım çok yüksek.
- Seçim kampanyası yasak. Bu, sadece dolar milyonerlerinin seçilebildiği liberal demokrasilerdeki haksızlık ve yozlaşmayı engelliyor.
- Seçmenler temsilcilerini geri çağırma yetkisine sahip.
- Vekiller Küba toplumunun tüm tabakalarını yansıtıyor.
ABD'ye göre diktatörlük
Yaklaşık 50 yıldır Küba'yı-Birleşmiş Miiletler'in her yıl düzenli olarak kaldırılmasını istediği- bir abluka altında tutan ABD’nin yanı sıra İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de Küba’daki rejimin otoriter yanlarına dikkat çekerek şu iddialarda bulunuyor:
- Adaylar gerçekte KKP ve onun denetimindeki örgütlerce belirleniyor. DMK üyeleri yerel seçimleri kontrol ederek muhalifleri rapor ediyor. Bu kişiler ev ve işlerini kaybetmeye varan yaptırımlarla karşılaşabiliyor.
- Ulusal Meclis yılda yalnızca iki defa toplanıyor. Fiilen siyasi otoritenin tek sahibi KKP ve Fidel Castro.
- Devlet güvenliği gerekçe gösterilerek ifade özgürlüğü engelleniyor ve muhalefet bastırılıyor.
- Basın hükümetin tekelinde, muhalif gazeteciler tutuklanıyor, İnternet erişimi kısıtlı. (KG/TK)