Avrupa Birliği (AB) uyum sürecine katılım belgesi çerçevesinde müzakere masasına getirilen ve "Kadın-Erkek Eşitliği"nin sağlanması önerileri kapsamındaki bu istatistikleme metodu, kadınlara ilişkin verilerin, demografik, sağlık, eğitim, kadına yönelik şiddet, çalışma hayatı, yoksulluk ve insan hakları gibi alanlara odaklanmasıyla hazırlanıyor.
KSGM'nin toplumsal cinsiyet çalışması
Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığına bağlı, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM)'nin İnternet sitesindeki "Toplumsal Cinsiyeti Gözeten İstatistikleme"ye ilişkin eylem planı "Toplumsal Cinsiyet Göstergeleri Oluşturma"yı hedefliyor.
Bakanlık eylem planını Türkiye İstatistik Kurumuyla (TÜİK) ortaklaşa yürütüyor. Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Kalkınmaya Katılımını Güçlendirme Ulusal Programı desteği çerçevesinde, TÜİK'le bir protokol imzalayan bakanlık, Toplumsal Yapı ve Kadın İstatistikleri Şubesi'nin kuruluşunun adımını attı.
TÜİK'deki cinsiyet istatistikleri şubesi
TÜİK bünyesindeki "Toplumsal Yapı ve Cinsiyet İstatistikleri Şubesi Müdürlüğü"nün kuruluş amacı da "Sosyal göstergeler sisteminin oluşturulması ve Türkiye'de kadının toplum içindeki yerini belirlemek.
Ayrıca, sosyo-ekonomik kalkınma içinde kadının katkısını güçlendirmeye yönelik ulusal ve uluslararası politikaların üretilmesi, geliştirilmesi ve değerlendirmesi için gerekli olan güvenilir, güncel ve kapsamlı "Kadın İstatistikleri ve Göstergeleri Veri Tabanı"nın oluşturulmasına katkı sağlanması hedefleniyor.
TÜİK'in kadına yönelik veri çalışmaları
TÜİK'in teşkilat yapısında yer almayan bu müdürlük henüz kuruluş aşamasında.
bianet'in TUİK yetkililerinden edindiği bilgilere göre, TÜİK'ün tüm istatistikleri genelde kadın erkek ayrımıyla yapılıyor. İstihdamdan sağlığa, ücretlemeden yoksulluk ve demografik yapıya kadar geniş bir alanda çalışması olan TÜİK, bu verileri akademisyen, araştırmacı ve gazetecilerle paylaşıma açık.
TÜİK bu konuda KSGM'yle de verilerini paylaşıyor. Özellikle "Toplumsal Cinsiyeti Gözeten İstatistikleme"yle ilgili bir fikir edinebilmek için "Hane Halkı" araştırmalarına bakmanın yeterli olduğunu ifade ediyor: "O rakamlar belirli bir fikir veriyor. Veri sağlamanın alt yapısını sağlıyor."
Yaşam memnuniyeti ve Yaşam koşulları" projesi
TÜİK, cinsiyet ayrımcılığının, sosyal, siyasal, ekonomik ve toplumsal yaşama yansıyan ayrımcılık boyutları, tanımları olduğu kanısında.
"Toplumsal Yapı ve Cinsiyet İstatistikleri Şubesi Müdürlüğü"nün üzerinde çalıştığı iki ayrı projeden söz ediliyor. Biri "Yaşam Memnuniyeti" diğeriyse "Yaşam Koşulları"na ilişkin.
"Yaşam Memnuniyeti" projesi hayatı algılama araştırmalarına dayanıyor.
"Yaşam Koşulları"ysa, daha çok kişilerin çalışma durumlarını, koşullarını, kazançlarını, gelir ve giderlerini belirleyen bir çalışma.
TÜİK'e göre bu göstergeleri isteyen herkes istediği siyasi, sosyal ve ekonomik duruma göre değerlendirebiliyor. Bu noktada verilere nereden bakıldığı önemli.
Toplumsal Cinsiyeti Gözeten İstatistikleme nedir?
Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde teknolojik, bilimsel eğitim ve kariyer gibi alanlara kadınların ve erkeklerin katılım oranlarını bildiren verilerde yetersizlik olduğundan hareket eden kadın örgütleri 1986'dan bu yana "Toplumsal Cinsiyeti Gözeten Bütçeleme ve İstatistikleme" üzerinde çalışıyor.
Bilim ve teknoloji alanlarına cinsiyetlerin katılım oranını araştırıp veri oluşturmak için sistematik bir metodun olmadığından düşünen kadın örgütleri, bu yönde politikalar oluşturmak için yola çıkıyor.
Bu çalışmanın amacı, araştırma metotlarının ve yaklaşımların; hem kültürler arası karşılaştırmaya izin vermesi, hem de en iyi kaynakları vaat etmesi olarak açıklanıyor.
* İstatistikçilerin, bilim, teknoloji ve cinsiyet uzmanlarının buluşacakları bir politika oluşturmak.
* Gerekli istatistiklere karar verilecek bir toplantı ve koordinasyon ve işbirliği için bir mekanizma oluşturmak.
* Ulusal devletler ve Birleşmiş Milletler (BM) bu verileri sürekli revize ederek, ücret farkının etkisi ve katılım oranları hakkında düzenli olarak güvenilir veri toplanmasını sağlamalı.
* Bu organlar ortak bir metot kullanarak verilerin birbirini tamamlamasını da sağlanmalı.
* Ulusal devletler tarafından toplanılan veriler, uluslararası ve yerel düzeyde paylaşıma açılmalı ki, politika formülleri üretilirken göz ardı edilmeleri engellensin.
* Bilimsel organlar, üniversiteler ve akademiler de ilgili cinsiyet verileri toplanmalı.
Bu istatistiklemeyle ilgili olarak 13-15 aralık 2003'de Kahire kapasite artırımı toplantısı yapıldı. Bir seri çalıştayın ilki olarak yapılan Kahire toplantısı sonrası "Toplumsal Cinsiyeti Gözeten İstatistikleme" devletlerin kadın politikaları arasına girdi.(AD/KÖ)