Mali krizin ilk sonuçlarından birinin emekçilere baskının artması olacağını birçok iktisatçı dile getirdi. bianet'in görüştüğü Prof. Dr. Ahmet Tonak krizden emekten yana politikalarla çıkılabileceğini söylüyor.
"Türkiye ekonomisinin bir günden diğerine üretilmesi için, muazzam yabancı paraya ihtiyaç var. Bu para girdi alımı için kullanılıyor. Krizle birlikte üretimin aksaması söz konusu. Krizin etkilerinden ilki, sermayenin belli seviyede kâr beklentileri olduğu için, işten çıkarmalar olur."
Ancak bunun alternatifi var. Tonak'ın önerileri şöyle.
İşten çıkarmalar durdurulur: Yasal düzenlemeyle kriz nedeniyle işten çıkarmaları durdurmak mümkün.
Kamu yatırımları: Bu yasal düzenlemeyle birlikte, devlet Keynes'ci politika izleyerek bazı alanlarda yatırımlarla yeni istihdam yaratabilir. Eğitim, sağlık, kanalizasyon, elektrik, su gibi çökmüş olan altyapı hizmetlerinin yeniden inşası, bakımı ve yaygınlaştırılması gibi. Kreşler, yaşı bakımı gibi bakım hizmetlerinin artırılması ve kamu tarafından üstlenilmesi de bu kapsamda.
Özelleştirmelere son: Özelleştirmeler durdurulur. Çünkü, işten çıkarmaları ve bazı alanlarda ücret azalmasını da beraberinde getiriyor.
Sıcak para: Sıcak para çıkışını önlemek için de liranın konvertibilitesiyle ilgili geçerli olan kurallar gözden geçirilmeli. Cebine parayı dolduranın kaçamaması için Merkez Bankası tedbirler alabilir.
Moratoryum: Gümrük birliği, IMF anlaşmaları dondurulup gümrük birliği yeniden müzakereye açılabilir. Dış borçlarda moratoryum ilan edilebilir. Kamu hizmetleri, faiz dışı fazla kalemleri arasından çıkarılabilir.
Çalışma saatleri: İnsanca yaşamak için çalışma saatleri düşürülür. Bu uzun vadede işsizliğe önlemlerden biri de olabilir.
"AKP bunları elbette yapmayacak"
Tonak hükümetteki AKP'nin bunları yapmayacağının kesin olduğunu söyledikten sonra, emek hareketinin neler yapabileceğini anlatıyor.
"Emeğin varolan ciddi örgütlenmeleri sendikalar. Maalesef herhangi bir siyasi partide toparlanmış değil. Konfederasyonların parçalı halini toparlayıcı, hareketlenmeyi sağlayabilecek bir sol strateji gerekiyor."
Tonak, bunların "sosyalistlerin geçiş programının maddeleri olabilecek talepler" olduğunu söylüyor: "Dünya Ticaret Örgütü'nden, IMF'den, Dünya Bankası'ndan çıkılsın, taşeronlaştırma yasaklansın, sendikal özgürlüklere engeller kaldırılsın, sendikal hakların olmadığı alanlar sendikalaşmaya açılsın gibi talepler olabilir."
"Toplumsal krizler olabilir"
Tonak kapitalizmin en derin krizlerinden birini yaşadığını düşünüyor ama ekliyor:
"Bu 'Kapitalizm bitti' demek değil." Bir yıl içinde özellikle üçüncü dünya ülkelerinde toplumsal krizler öngören Tonak "Arjantin'deki, Haiti'deki gibi ayaklanmalarla karşılaşabiliriz. Türkiye de buna aday ülkelerden. Böyle bir ortamda, daha önce birlikte davranmayı düşünmeyen arayışlar birlikte davranabilir. Bu durum, sözünü ettiğimiz talepleri daha konuşulabilir hale getirecektir. Sol buna hazılranmalı." (TK/EÜ)