"Kriz zamanlarında İfade ve Haber Alma Özgürlüğü" hakkında Avrupa Konseyi Kitle iletişim Yürütme Komitesince Türkiye'nin rapor hazırlaması kararı alınmıştı.
Bu karara göre istenilen rapor Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Uluslar Arası İlişkiler Dairesince hazırlanmış. Bu rapora emeği geçenleri kutluyorum. Çünkü rapor olumlu, yararlı ve bir zahmetin, çabanın ürünü...
Konferansın asıl teması ise "Bütünleşme ve Çeşitlilik". Avrupa Medya ve iletişim politikaları üzerine "siyasal bildiri"nin birinci alt başlığı; "Kriz zamanlarında İfade ve Haber alma Özgürlüğü". İkinci alt başlık ise "Küreselleşme Sürecinde Kültürel Çeşitlilik ve Medya Çoğulculuğu". Üçüncü alt başlık ise " Bilgi Toplumunda İnsan Hakları ile Medya ve Yeni İletişim Hizmetlerinin Düzenlenmesi"
Ukrayna'nın başkentinde yapılan bu toplantıda Siyasal Bildiriye katılan üye Devletlerin Bakanları; " Avrupa'nın yapı taşlarından en önemlisi olan İnsan Haklarını, demokrasiyi ve hukuk devletini koruma ve geliştirmede, bilgi toplumunda çoğulcu bir ortamın geliştirilmesi, toplumları etkileyen değişikliklerde farklı kültürel ve dini unsurlar arasında anlayışın geliştirilmesi, insan haklarının korunmasının yanı sıra ifade özgürlüğünün, çoğulculuğun ve iletişim hizmetlerinin çeşitliliğinin teşvik edilmesi, bu amaçları geliştirirken Avrupa Konseyinin Avrupa çapında tek organizasyon olarak ortak standartların oluşmasındaki önemini" vurgulamışlar.
Konferansa damgasını vuran temel hak ise düşünce ve ifade özgürlüğüdür..
Kitle İletişim Politikası 7. Avrupa Bakanlar Konferansında Kabul edilen Siyasi Bildiri'de insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve özellikle ifade ve haber alma özgürlüğü gibi Avrupa yapısının temelini oluşturan ana değerlerinin korunmasında ve teşvik edilmesinde kararlı olunacağı kabul ediliyor.
Toplum içinde etkin iletişimi içeren çoğulcu bir kamu ortamının oluşturulmasında medyanın temel rolü geliştirilecek ve Avrupa ile diğer bölgeler arasında farklı kültürel ve dini özelliklere sahip insanlar arasında ortak bir anlayışın geliştirilmesinde Avrupa Konseyinin oynadığı temel role vurgu yapılıyor.
Medyanın bağımsızlığının korunması ve siyasal makamlarca müdahale edilmemesinin güvence altına alınmasının ihtiyaç olduğu hatırlatılıyor.
Toplumları etkileyen derin değişiklikler dikkate alınarak; kültürler arası ve dinler arası diyalogla geliştirilebilecek karşılıklı anlayışın yanı sıra, özellikle insan haklarının korunması ve desteklenmesi, bilgi, fikir ve düşüncenin serbest dolaşımı, çoğulculuk ve bilginin çeşitliliği, bilgi ve kültürlere erişim gibi unsurlara ilişkin olarak değişikliklerin olumlu etkilerini iletişim araçları sayesinde geliştirmek amacıyla, Siyasal Bildiriye ek üç karar ve Eylem Planı benimsenmiştir.
"Kriz Zamanlarında İfade ve Haber alma Özgürlüğü" 1 Numaralı Karar olarak kabul edilip, konuyla ilgili ilkeler sıralanmıştır. Kriz zamanlarında özellikle ifade özgürlüğü korunacaktır. Kamu otoriteleri kamuoyuna bilgi aktaracaktır.
Kriz durumlarında gazetecilerin çalışmalarına yapılan her türlü müdahale istisna olarak kalacaktır. Asıl olan uluslar arası belgelerde kabul edilen koşullara sıkı sıkıya uyularak gazetecilerin rahat çalışması sağlanacaktır.
İfade özgürlüğüne ve gazetecilerin serbest ve engellenmemiş bir şekilde mesleklerini yapmalarına karşı kriz zamanlarında daha fazla ve yaygın olarak gerçekleştirilen saldırılar kınanmaktadır.
Kriz zamanlarında ifade özgürlüğünün teminat altına alınmasında tüm devletler kararlı olmalıdır.
Bakanlar Konferansında kabul edilen ilkeye göre; gazetecilerin güvenliklerine karşı bir engel ve tehdit olmaksızın, kriz durumlarına ilişkin özgür ve bağımsız bir şekilde haber aktarabilmelerine ve bu hakkın ilgili uluslar arası belgelerde düzenlenen kısıtlamaların ötesinde herhangi bir kısıtlamaya gidilmesi olasılığı dahi olmaksızın kullanılması üzerinde mutabıktırlar.
Devletlerin bakanları bu mutabakatı imzalarıyla teyit etmişlerdir.
Gazetecilere karşı tüm şiddet olayları araştırılacaktır. Tüm risklerin en uygun şekilde azaltılması için tüm önlemler alınacaktır.
Bir üye devletin medya çalışanlarının diğer bir üye devletin topraklarındaki kriz durumlarını haber yaparken, kendi güvenlik veya özgürlüklerine karşı bir tehditle karşılaştıkları durumlara çözüm bulmak için Avrupa düzeyinde işbirliği yapılmasında herkes mutabıktır.
Hatta yasalar veya çıkarılması düşünülen yasalar bu mutabakata göre düzenlenecektir.
Özellikle kriz zamanlarında ortaya çıkan ve gazetecilerin çalışma koşullarını ortadan kaldıran kamu otoritelerinin sınırlandırmaları ancak halkın haber alma hakkı ve ifade özgürlüğü korunarak aşılabilir. (Fİ/BA)