Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi'nden (DİSK-AR) İktisatçı Erhan Bilgin, ekonomik kriz için "Bu basit bir resesyon, kısa vadeli bir durgunluk değil. Kapitalizmin 70'lerden beri ertelenen iç çelişkilerinin ürünü" diyor.
Bilgin'in bu ayrımı vurgulamasının nedeni, son dönemde artan "Dip nokta geçildi, krizden çıkıyoruz" savları. Bilgin daha çok mali piyasalara iyimserlik aşılamaya yönelik bu "aşırı iyimser" savların gerçeği yansıtmadığı kanısında. Bunu şöyle açıklıyor:
"Depresif krizler [bunalımlar] uzun vadelidir. Bu krizlerde şaşırtıcı salınımlar olabilir, toparlanma görüntüleri doğabilir. Tam toparlandık derken, yeniden 'nasıl oldu, ne oldu anlayamadık' denecek çöküşler olur." Özetle, Bilgin bu tür krizlerde tek bir dip noktasının olmadığını, inişli çıkışlı bir süreç yaşandığını söylüyor. İyimserlik havasının en çok mali spekülatörler tarafından krizde ek yarar elde etmek için kullanıldığına dikkat çekiyor.
Bilgin, mevcut krizde bir iyileşme olmayışını da şu göstergelerle açıklıyor.
Kapasite kullanımı: Sanayi üretiminde kapasite kullanım oranı, nisanda geçen yıla göre yüzde 14,9 puan azaldı; yüzde 68,8'e indi. Ancak mart ayına göre 2,1 puan arttı. Bir tür iyileşme olarak yorumlanan bu durum için Bilgin "Gerileme durmuş değil. Gerilemenin artış hızında, ivmesinde düşüş var" diyor. Dikkat çektiği bir başka nokta da, teknolojik bir atılım yokken, kapasite kullanım oranının aynı olanaklar içinde artması, işçilerin daha çok ve daha ağır koşullarda çalıştırılması anlamına geliyor.
Hatalı yorumlar: "Üretime ilişkin kararlarla üretim yapılması arasında bir zaman farkı vardır. Bu ihmal ediliyor. Nisan ayı göstergeleri aslında birkaç ay önce verilen siparişlerle ilgili. Doğrudan nisan ayını yansıtmıyor."
İhracatta daralma daha yavaş: Bilgin'e göre, krizin etkilerini daha düşük gösteren telafi mekanizmalarından biri "döviz kurundaki göreli artış nedeniyle, ihracat kapasitesinin çok düşmemesi, ihracatta daralmanın daha yavaş olması."
İç talepte gerileme sürüyor: "İç talepte gerileme devam ediyor. Özellikle iç talep için üretim yapan firmaların durumu daha kötü. Reel kesimin, üretici kesimin işlerin iyi gideceğine dair beklentileri hala olumlu değil. Kredi talebi artmış değil. Kapanan şirketler-yeni kurulan şirketler dengesizliği devam ediyor."
TÜSİAD daralma tahminini büyüttü, özel sektör daha çok vergi indirimi istiyor
TÜSİAD bu yıl için ekonomide daralma tahminini yüzde 1,9'dan yüzde 4,1'e çıkardı.
Çimento, demir çelik ve denizcilik sektörleriyle süt üreticileri, ÖTV ve KDV indirimi istiyor. Halihazırda bu indirimlerin olduğu, beyaz eşya, mobilya, otomotiv, inşaat ve turizm sektöründeki işletmeler indirimlerin artmasını ve uzun süreye yayılmasını Maliye Bakanlığı'ndan istiyor.
İŞKUR'a başvuranların sayısı arttı
Bu arada, İş ve İşçi Bulma Kurumu'na (İŞKUR) geçen ay yapılan işsizlik başvurularının sayısı geçen yıla oranla bir buçuk kat arttı ve 111 bin 623 oldu. Bunların yaklaşık 15 bini lise üstü eğitime sahip. Yaklaşık 35 bini de 24-35 yaş arasında.
Kuruma göre, nisanda, açık işlerin sayısıysa 13 bin 886. (TK)