Kretschmer, dört yıllık görev süresinin ardından dün (30 Ekim) Türkiye'den ayrılmadan önce CNNTÜRK'e verdiği röportajda, hükümetin reformlara devam etmek istemesine karşın askerin buna direndiğini savundu.
"Askerlerle ilişkimi tarif etmek gerekirse basitçe 'hiç yok' demem gerekiyor" diyen Kretschmer, "alt düzeyde bir görüşmenin dışında dört yıllık görev sürem boyunca komutanlarla yüz yüze görüşme fırsatını hiç bulamadım. Dört yıldır defalarca randevu talep ettiysem de cevap bile verilmedi" ifadesini kullandı.
İlerleme Raporu'nda ordunun siyasete ve yargıya etkisine eleştiri
Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporu'nun açıklanacağı 8 Kasım'dan önce basında yer alan haberlere göre, raporda en çok ordunun siyasete ve yargıya etkisi eleştiriliyor.
Radikal'in haberine göre raporda sivil-asker ilişkileri açısından kaydedilen tek gelişme, yeni yasa gereği askeri mahkemelerin sivilleri yargılayamayacak olması olarak yansıtılıyor.
Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) tartışılmamış, gizli bir belge olmasına dikkat çeken rapor, ordunun belirgin biçimde siyaseti etkileme girişimlerini sürdürdüğünü vurguluyor.
Askerlerin alanları dışında konuşması özel dikkat çekilen unsurlar arasında. AB, askerlerin hükümetin izniyle sadece savunma ve güvenlik içerikli açıklamalar yapması gerektiği görüşünü yineliyor.
Bazı iç güvenlik operasyonları için sivil otoritenin izninin istenmeyebileceğiyle ilgili olan ve Şemdinli soruşturmasında değinilen, Emniyet Asayiş Yardımlaşma (EMASYA) adlı protokolden de ilk kez bahsediliyor. (KÖ)
