.jpg)
Enflasyondaki gerileme ve Merkez Bankası’nın 4.25 puanlık politika faiz indirimi sonrası kamu bankaları mevduat ve kredi faiz oranlarını düşürdü.
Ziraat Bankası, VakıfBank ve Halkbank konut kredi faizlerini yüzde 1'in altına indirdi, vadeleri ise 180 aya çıkardı.
Mersin Üniversitesi’nden "Bu Suça Ortak Olmayacağız" bildirisini imzaladığı için ihraç edilen iktisatçı akademisyen Prof. Dr. Ayşe Gül Yılgör, kriz dönemlerinde borçluluğa teşvikin doğru olmadığı görüşünde.
TIKLAYIN - Kamu Bankaları Konutta Vadeleri 180 Aya Çıkardı, Faizlerde İndirime Gitti
Bazı bankaların konutla beraber tüketici, KOBİ ve ticari kredilerin faizlerini düşürdüğünü dile getiren Yılgör, konut kredilerinde faiz indirimine gidilmesini inşaat sektörünü tekrar canlandırmaya yönelik bir adım olarak tanımlıyor.
Böyle bir büyümenin doğru olmadığını dile getiren Yılgör, faiz indirimlerinin nedeninin Merkez Bankası'nın 25 Temmuz'da politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 24'ten yüzde 19,75'e indirmesi olduğunu ifade etti. Yılgör şöyle konuştu:
"İnşaat sektörü canlandırılmaya çalışılıyor"
"Kredilerdeki faiz indiriminin konut kısmı çok sağlıklı bulmadığımız büyümeyi canlandıracak şekilde. İnşaat sektörü canlandırılmaya çalışılıyor. Bu da gerçek bir büyüme, gerçek bir istihdam yaratmıyor. İyimser bir yorum yapamayacağım. Tüketici kredilerinin düşürülmesi zaten piyasadaki durgunluğun giderilmesine yönelik bir önlemdi. Belki burada en anlamlı olanı KOBİ'lere, sanayicilere verilecek olan kredi avantajı.
"Ama çiftçi kredilerinde en ufak bir indirim yok. Bu anlamda yine eksik ve yanlış, gerçek ekonomik canlanmayı sağlayacak alanlara destek verilmiyor gibi. Büyümeyi devam ettirmek istiyorlar. Bu nedenle de faiz indirip vade yükselttiler, fakat kriz dönemlerinde insanları borçlanmaya teşvik etmek ne kadar doğru bir adım olur?
"Borç dediğiniz şey bir zincir"
"İstihdamın daraldığı, reel ücretlerin gerilediği bir dönemde borçlanmaya teşvik hiç sağlıklı bir şey değil. Borç dediğiniz şey bir zincir. Hem sağlıksız koşullarda çalışmayı mecbur kılıyor hem de toplumsal muhalefetin diğer alanlarında daha fazla yer alamamaya neden oluyor.
"İnşaat üzerinden giden teşvikler bizim yaşadığımız ekonomik durgunluğun giderilmesini sağlamayacak. Tam tersine sanal bir büyüme, sanal bir ekonomik canlanmaya neden olacak. Halbuki üretime yönelik sektörlerde üreticileri destekleyecek bir şeylere ihtiyaç var. KOBİ'lere verilen kredilerdeki, tarıma çiftçiye verilen kredilerdeki ya da iş insanlarının kullanacağı kredilerde faiz indirimi uygulamak daha reel bir iktisadi canlanmayı sağlayacak gibi görünüyor." (HA/AÖ)
