Berfin Aslan, büyüyünce biyolog olmak isteyen çocuklardandı.
Hayalini kurduğu mesleğini yapabilmek için çok çalıştı ve Adnan Menderes Üniversitesi Biyoloji bölümünden başarıyla mezun oldu. Erciyes Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı.
Hayaline kavuşmak için önünde tek bir engel kalmıştı, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS).
22-29 Mayıs 2016’daki KPSS’ye girdi, bir puan türünde 88 aldı Türkiye 30’uncusu oldu, başka bir puan türünde 91,23 puan aldı, Türkiye beşincisi oldu. Aslan, 7 Kasım 2016’da Üsküdar Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne biyolog olarak atandı, hastanenin kadrosuna üçüncü sırada yerleşti. Mülakata çağrıldı.
Mülakattaki yanıtlarına göre puanını düşürdüler
Mülakatta kendisine mesleği ile alakalı olmayan sorular sorulduğunu anlatan Aslan’ın mülakattan sonra işe başlatılmadı, KPSS’den aldığı 92 puanı düşürülerek 52 yapıldı:
“15 Temmuz darbe girişimi hakkında ne düşünüyorsun? Darbe girişimini öğrencilerine nasıl anlatacaksın? Darbe girişiminde ölenlere şehit der miydin? Gezi Parkı’ndakilere hain der miydin? Öğretmenler para alırsa sence bu kutsal mı? İdolün kim? Hangi internet sitelerinde geziniyorsun? Hangi kitabı okuyorsun? Gibi sorular sordular. Bu sorulara ne düşündüysem öyle yanıt verdim. Sonuç olarak mülakatı geçemediğim gibi puanım da düşürüldü.”Daha sonra Devlet Su İşleri’ne, Kızıltepe Belediyesi’ne ve Adıyaman Üniversitesi’ne atandı ancak, güvenlik soruşturmasını geçemediği için yine işe başlayamadı.
Hukuki süreç başlattı
Yaşananlar üzerine İstanbul İdare Mahkemesi’ne dava açtı Aslan, davada savunma yapan Sağlık Bakanlığı, Aslan’ın ajitasyon yaptığını dava açmaması gerektiğini iddia etti. İdare Mahkemesi, “İstanbul’daki mahkemeler yetkisiz” dedi ve davayı Ankara’ya gönderdi.
Üsküdar Belediyesi’ndeki psikolog ilgilenmedi
Aslan’ın annesi de bipolar hastası. Bu nedenle de çalışamıyor. Oldukça zor bir süreçten geçen Aslan, psikolojik destek almak için gittiği Üsküdar Belediyesi’nde de ayrımcılığa maruz kaldığını iddia etti:
“Psikolog bana ‘Seni kim gönderdi?’ ‘Sen bizden misin?’ diye sordu. Güvenlik soruşturması meselesini anlattıktan sonra da benimle hiç ilgilenmedi. Orada da ayrımcılığa maruz kaldım.”
“Bu vebalin altına girmeyin”
Yaşadığı tüm zorluklara rağmen ülkeyi terk etmeyi düşünmediğini söyleyen Aslan, yaşananları 1980 darbe döneminde yaşanan sürece benzetiyor:
“1980’de de insanlar güvenlik nedeniyle işten çıkarıldı ya da tayinleri yapılmadı. Onlarca yıl sonra bunun yanlışlığı ortaya çıktı. Bu kararları verenler insan içine çıkamaz oldu. Bugün bizleri tayin etmeyenler de aynı duruma düşecek. Onlara sesleniyorum, bu vebalin altına girmeyin. Çok zor şeyler yaşıyoruz. Yaşamak mücadele gerektiriyor. Ben mücadele edeceğim." (EMK)