"Her yıl bir çok kişi ölürken birçoğu da yaralanıyor. Eğer gerekli tedbirler alınmazsa Güneydoğu'ya yönelik olarak başlayan köye dönüşlerin hızlanmasıyla yaralı ve ölü sayısı daha da artacak"
Bu konuda hazırlanmış uluslararası raporlar, anlaşmalar ve Türkiye'nin içinde bulunduğu mayın tehlikesi çerçevesinde bir broşür hazırlayarak milletvekilleri ve ilgili kurumlara gönderen kampanya yetkilileri, mevcut mayınların temizlenmesi ve bundan sonra da kullanılmaması çağrısında bulundu.
Broşürde, 1990 sonrası PKK'yla yapılan mücadelede boşaltılan köylerin geri dönüşü engellemek için mayınlandığı da öne sürüldü.
Dünyada "haber", Türkiye'de değil
Türkiye'de geçtiğimiz yıl mayınlardan 6'sı çocuk 18 kişinin öldüğünü ve yine 23'ü çocuk, 33 kişinin yaralandığını ifade eden Kampanya Koordinatörü Mehmet Balcı bu patlamaların Türkiye'de haber bile olmadığından yakınıyor:
"Bu yıl da Bingöl'de, Lice'de, Erzurum'da, Şemdinli'de mayın kurbanlarının haberleri dünyada haber oldu . Üç kaçak göçmen Yunanistan'a girmek isterken mayınlara basmaları sonucu yaşamını yitirdi. Türkiye'de mayın patlamaları çoğu zaman haber bile olmuyor."
Son 10 yılda başta çocuklar olmak üzere 600 sivilin mayın patlamasıyla hayatını yitirdiği ve yaralanan binden fazla kişiden çoğunun sakat kaldığı bilgisini veren Balcı, broşürü "bu katliamı bir an önce" durdurmak amacıyla çıkardıklarını söylüyor.
Türkiye yeni öğrendi
Dünyanın uzun yıllardır bu sorunun farkında olduğunu belirten Balcı, 1997'de Nobel Barış Ödülü alan Uluslarası Kara Mayınlarını Yasaklama Kampanyası'yla Türkiye'nin yeni yeni tanışmasının acı verici olduğunu dile getirdi.
Bu konuda politikacı ve sivil toplum örgütlerine büyük görevler düştüğünü vurgulayan Balcı, şunları söyledi:
"İHD ve bazı sivil toplum örgütleri tarafından bazı adımlar atılmakla beraber konu bir türlü öncelikler listesine giremiyor. Dünyada bu kampanyayı sivil toplum örgütleri yürüttü. Çoğu zaman da hükümetler tarafından görmezlikten gelindiler fakat sonuçta bir çok hükümeti bu örgütler yanlarına aldı ve bundan insanlık kazandı."
Geçtiğimiz Temmuz ayı başında Başbakan Bülent Ecevit'in de Türkiye'nin mayınlardan kurtulması istemini dile getirdiğini hatırlatan Balcı, bunun için ilgili tüm kurum ve kuruluşların harekete geçmesi, bu çerçevede 1997 Ottowa Anti Personel Mayınları Yasaklama Anlaşması'nın Türkiye tarafından da imzalanması gerektiğini kaydetti.
Mayınlar ayrım yapmaz
Broşürde; dünyada ve Türkiye'de mayın sorunun durumu ve oluşturduğu durumlar hakkında özetle şu bilgilere yer verildi:
* Mayınlar ayrım yapmaz.
* Türkiye'de hangi tür mayınların kullanıldığı konusunda net bir bilgi bulunmuyor ancak bu yüzden binlerce ölüm ve yaralanma olayı yaşanmıştır.
* En fazla ölüm ve yaralanma Suriye sınırında olmuştur.
* Devletin elindeki mayın sayısı ve yerleştirilenlerin sayısı konusunda herhangi bir resmi rakam yoktur. Ama mayın üreten bir ülke olarak ele alındığında, bu rakamın çok yüksek olduğu kesindir.
* 1990 yılından sonra başlayan PKK'yla çatışmalarda birçok alana mayın yerleştirilmiş ve bunların büyük çoğunluğu geri çıkarılmamıştır.
* Ayrıca çok sayıda köy de geri dönüşü önlemek için mayınlanmıştır .
* Yine gerek ordu tarafından gerekse de PKK tarafından araziye çok sayıda patlamamış bomba terkedilmiştir.
* PKK'nın elinde ne kadar anti personel mayını bulunduğu ve ne kadarının nereye yerleştirildiği konusunda net bir bilgi yoktur. Ayrıca, PKK bir daha bu mayınları kullanmayacağı yönünde bir açıklamada da bulunmamıştır .
* Türkiye'de ne kadar mayın kurbanının bulunduğu ve bunların tedavi sorunlarının boyutu ve tekrar topluma entegre etme programları şimdiye kadar herhangi bir kurum tarafından ele alınmamıştır.
Dünyada durum
* 70 ülkede yaklaşık 70 milyon mayının toprak altında olduğu biliniyor. Bu mayınlar yılda 6 -10 bini çocuk yaklaşık 20 bin kişinin ölümüne sebep oluyor. Sağ kalanlar da hayatları boyunca fiziksel, psikolojik, ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kalıyor.
* Halen 41 ülkede insancıl anti mayın kampanyaları yürütülüyor.
* Dünyada22 dakikada bir , mayın yüzünden ölenler ya da yaralananlar olurken, her ay 2 bin kişi yaşamını yitiriyor.
* 64 ülkede bulunan 120 milyon mayının temizlenmesi için33 milyar dolar gerekiyor .
* Araştırmalar bir bölgede çatışmalar bittikten sonra kara mayınlarının öldürdüğü veya sakat bıraktığı sivil sayısı; savaş sırasında öldürdüğü veya sakat bıraktığı asker sayısından daha fazladır . Kara mayınları yerleştirildikten sonra, 75 yıl daha tehlikesini sürdürmektedir.
* 54 devlet 340 çeşit anti personel mayın üretiyor.
Mayını etkisizleştirmek, üretmekten çok çok pahalı
* Bunların üretimi ortalama 3 - 4 dolara mal olurken, bir mayının bulunup, çıkarılması ve imha edilmesi 300 ile bin dolar arası bir maliyet gerektiriyor.
* 1997 Ottowa anlaşması sonrası 21 ülke depolarını tamamen yok ederken 24 ülke de benzer bir sürece doğru ilerliyor.
* Halen önderliğini Çin, Rusya, Beyaz Rusya ve ABD'nin yaptığı 105 ülkenin cephaneliklerinde 250 milyondan fazla anti personel mayın bulunduğu tahmin ediliyor.
Son 2 yılda en yoğun mayın kullanımı:
* Çeçenistan'da Rus güçleri tarafından
* Kosova'da Yugoslav ordusu ve Kosova Kurtuluş Ordusu tarafından gerçekleştirildi.
Olumlu gelişmeler
Broşürde bu konuda Türkiye'de yaşanan olumlu gelişmelere de değiniliyor. Geçen Kasım ayında İçişleri eski Bakanı Sadettin Tantan , Suriye sınırının mayınlardan temizleneceğini söylerken, 6 Nisan 2001'de Türkiye - Yunanistan arasında Ottowa Sözleşmesinin her iki ülke tarafından hayata geçirilmesi kararlaştırılmıştı.
Ayrıca Gürcistan ve Bulgaristan'la ortak sınırdaki mayınların temizlenmesi konusunda anlaşmalar yapıldı. (NU)