TMMOB sorunların çözümünün "merkezi idarenin bu alanda harekete geçmesine bağlı olduğu" görüşünde. Benzer şekilde İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şube Başkanı Avukat Abdülvahap Ertan da, "Merkezi otorite kararlılığını gösterdikten sonra, yerel otoriteye bunu kabul ettirmek kolay olur" dedi.
Ertan, "zorunlu göç" mağdurlarının durumunu, "Açıkça insan haklarının ihlalidir" diye nitelendirdi.
Kamu yönetimlerinde çözüm için hareket yok
TMMOB Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Sekreter Yardımcısı Celal Beşiktepe, TMMOB İnsan Hakları Komisyonu'nun hazırladığı son "Zorunlu Göç Raporu"nda getirilen önerilerin ancak "merkezi bir iradenin ortaya çıkması ile" gerçekleştirilebileceğini söyledi.
Zorunlu Göç konusunda Van ili merkez alarak hazırlanan ve ilgili taraflara gönderilen son rapora ilişkin bilgi veren Beşiktepe, TMMOB'nin 6 yıldır, yani 3 çalışma döneminde, 12 Eylül 1980 sonrasında yaşanan kitlesel zorunlu göç sorunları üzerinde çalışma ve çözüm grupları oluşturduğunu vurguladı.
Güney Doğu illerindeki mühendis ve mimarların, TMMOB bölge örgütlerinin de katıldığı toplantıların sonucu olan "Zorunlu Göç Rapor"ları kamu yönetimindeki yerel ve merkezi sorumlulara yapılan ziyaretlerle kendilerine iletildi. Bu sürecin en son çalışmasında Van ili özellikle ele alındı.
Zorunlu göç ve Van
Zorunlu göçün Van ilinde son birkaç yıl içinde kentin kaldıramayacağı boyutlara geldiği vurgulanan raporda, köye dönüş projeleri önündeki engellerin kaldırılması istendi.
Celal Beşiktepe, TMMOB İnsan hakları Komisyonu'nun tarafından hazırlanan raporda zorunlu göçün yarattığı sorunlara getirilen çözümleri şöyle sıraladı:
* Her şeyden önce zorunlu göçün yarattığı sorunların çözümü için getirilen önerilerin önündeki engellerin kaldırılması isteniyor.
* Zorunlu göç dolayısıyla mağdur olmuş üretim damarları koparılmış, üretim süreçlerinden koparılmış bu insanların yeniden toplumsal yaşama kazandırılması ve bunun sonucu olarak da barışın ve demokrasinin sağlanması için bu konuda adımlar atılması isteniyor.
* Ayrıca geri dönecek insanların zararlarının devletçe tazmin edilmesini, mera yasaklarının kaldırılmasını, bitmiş olan tarım ve hayvancılığın yeniden canlandırılmasını talep ediyoruz.
İşe yaramaz köy-kentler
Celal Beşiktepe, zorunlu göçün yarattığı sorunları saptama ve bu sorunlara çözüm bulmak için çalıştıkları son altı yıllık süreçte bütün bölge valilerini ziyaret ettiklerini -zamanın OHAL Bölge Valisi de içinde olmak üzere- ve sorunların dile getirildiğini ve valilerden çözüm istendiğini belirtti..
Beşiktepe, bu çabaların sonunda "gördüğümüz şu" dedi:
"Zorunlu göç mağdurlarına, özünde onlara yönelik olmayan birtakım köy-kentler kuruldu. Korucular için. Van ve Çatak olduğu gibi.Bu kurulan köy-kentler devletin klasik afet yerleşim evlerine benziyor ve dolayısıyla bölge insanının sorunlarını çözmekten uzak bir anlayışla kuruluyor. Geriye dönen ve yerleşen köyler çok az ve göstermelik.
Celal Beşiktepe, "Sorunun çözümü merkezi bir siyasi iradenin ortaya çıkmasıyla mümkündür TMMOB olarak ancak bu şekilde bir çözüm olabileceğini öngörüyoruz," dedi.
Ertan: Çözüm hükümette
TMMOB'nin raporunu henüz görmediğini belirten ve görüşlerini aldığımız Van İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Av. Abdülvahap Ertan da "kamu otoritelerinin desteği ile projelendirilmiş, planlanmış bir geriye dönüş süreci yok" diyerek Celal Beşiktepe'nin ifadelerini destekledi:
* Ancak güvenlik, silahlı çatışma gibi nedenlerin ortadan kalkmasıyla belirli bölgelerdeki köylüler ekilebilir arazilerinin ürününü almak için köye gidip sonbaharda geriye dönüyorlar. Geriye döndükleri kent veya kasabalardaki yerleşik oldukları yerlerin durumu ise alt yapısı olmayan derme çatma, gecekondu tipi binalar
* Zorunlu göç mağduru kesimler kentlerin en yoksul kesimleri. Çocuk eğitimi, bakımı, gelişimi en kontrol dışı olduğu kesimler.
Çözüm hükümette
Van İHD Başkanı Av. Abdülvahap Ertan, Zorunlu Göç'ün yarattığı sorunların çözümü için "gerekli araçları elinde bulunduran, finans kaynaklarına sahip, en önemlisi yasal düzenlemeyi yapması gereken hükümet" dedi:
* Öncelikle, dönülecek yerde sürdürülebilir bir yaşam oluşturulmalıdır. Şu an yalnızca -eğer köylü özel olarak gidip talepte bulunursa- yalnızca belirli sayıda briket ve birkaç ağaç yardımı yapılıyor.
* Köye yerleşme konusunda izin her yer için geçerli değil. Özellikle sınıra yakın yerlerde hala sorun var. Van'ın Nordus yaylaları kısmında güvenlik güçlerinin fiili engellemeleri sürüyor.
* Zorunlu göç mağduru yurttaşlar yazılı başvuru yapıyorlar karakollara. Bu "bilgi verme" olarak tanımlanıyor. Ama fiilen mülkiyet hakkının kullanımının engellenmesi.
* Valiliğe sorunca git diyor. 'Köy senin, yer senin, git' diyor. Ama kırsala çıkınca karakolların egemenliği var.
Mağdurlar tanınsın
Ertan, sorunun çözümünün önemli bir unsurunun da "muhatabı" tanımaktan geçtiğini vurguladı:
* Mağdurların karar süreçlerine, hem karar oluşturmada, hem de pratikte aktif katılması gerekir.
* İkinci olarak da mağdurların da güvenebildikleri, Göç Mağdurları Derneği (GÖÇ-DER) gibi toplum örgütleri yeniden köye dönüş için gerekli çözümlere katılmalıdır.
Ertan, "merkezi otorite kararlılığını gösterdikten sonra yerel otoriteye bunu kabul ettirmek kolay olur" görüşünde; "10 yıldır köylerine dönemeyen insanların durumu, Birleşmiş Milletler'in (BM) Yerinden Edinmişler Hakkındaki Yol Gösterici İlkeleri'nin çok net ihlalidir" dedi.
"Aslında bugün için bu insanların yerleşim yerlerinde sürdürülebilir yaşam koşullarını içerir şekilde dönüşlerinin sağlanmaması bu ilkeler ışığında bir insan hakları ihlalidir." (YS/BB)
* Van Belediye Başkanı Burhan Yenigün'ün kent dışında seyahatte olması dolayısıyla görüşlerini sorduğumuz Belediye Başkan Vekili Fazıl Beyhan, bu konuda açıklama yapma yetkisi olmadığından, soruların yazılı olarak belediyeye iletilmesini istedi.
* TMMOB İnsan Hakları Komisyonu Zorunlu Göç Raporu'nun tam metni için tıklayın.