Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) Ağustos 2007'de yayımlanan "Kota El Kitabı, Geçici Özel Önlemler Politikası: KOTA" isimli kitapçıklarında kota uygulamasını savunanların sıkça karşılaştığı tepkileri yazıyor. Ardından kotanın neden gerekli olduğunu ve nasıl desteklenebileceğini anlatıyor.
Karşı çıkanlar kotanın seçilen insanların niteliğini düşüreceğini savunup, önemli olanın cinsiyet değil yetenek olduğunu vurgularken destekleyenler savunuları nedenlerine bakılmaksızın sorumluluğu kadınlara yüklemek olarak niteliyor ve ayrımcılığın en eski türü olan cinsiyet temelli eşitsizliklerin toplumun yarısının temsil edilmesini önlediğini söylüyor.
Kitapçığın ilgili bölümü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın KA-DER Genel Başkanı Hülya Gülbahar'a yaptığı kota yorumuna da cevap oluşturuyor.
"Şu anda herkes eşit. Ben kotayı eşitlik olarak almıyorum. Eşit katılım zaten şu anda var. Git kazan al. Sen kendin gidip kazanıp alamıyorsun. Kota olduğu zaman ben erkeklerin ianesine sığınıyorum demek."
Kota uygulamasına karşıt görüşler
* Kota herkes için fırsat eşitliğine karşı olan bir uygulama.
* Demokratik değil çünkü seçmenler kimin seçileceğine karar veremez.
* Siyasette cinsiyet önemli değil, aslolan seçilen kişinin bireysel donanımı.
* Seçilen kişiler belli bir grubun çıkarlarını değil ülkenin çıkarlarını temsil eder.
* Aday listelerinde kota, seçmenin istediği adayı seçme özgürlüğünü kısıtlar.
* Cinsiyet kotası niceliği arttırır, ancak seçilen kadın sayısı kadar kadınların niteliği de önemli.
* Kadınlar siyasete girmek istemez, siyaset erkek işi.
* Kota parti içi demokraside sorun yaratır.
Kota uygulamasını destekleyen görüşler
* Kota fırsat eşitliğine karşı bir uygulama değil, tersine fırsat eşitliği hakkının kullanılmasını sağlayacak özel önlemler alınması. Kota kadınların eşit fırsatlardan erkekler kadar yararlanabilmeleri için kadınları eşit noktaya getirmeyi amaçlar.
* Kota seçilmişler arasında yer alan az sayıda kadının üzerindeki sorumluluğu daha fazla kadınla paylaşmalarını sağlar.
* Kadınlar erkekler kadar donanımlı ancak toplumsal olarak ikincil rollerde görüldüğü için donanımları gözardı ediliyor.
* Kadınların farklı çıkarları var ve temsil edilmeli.
* Kadınların aleyhinde yaşanılan ayrımcılık en köklü ve tarihsel olan ayrımcılık türü. Kadınların farklı etnik, dil, din, sınıf aidiyetlerinden bağımsız sırf kadın oldukları için ayrımcılağa maruz kalması gözardı ediliyor. Ayrıca kadınlar nüfusun
yarısını oluşturan büyük bir toplumsal grup.
* Kota bir seçim tekniği ve niteliği değil niceliği belirler. Dolayısıyla kotaya niteliği belirlemiyor diye karşı çıkmak anlamsız. Kaldı ki erkek seçilmişler için nitelik gündeme gelmezken, kadınlar için en niteliklisinin aranması da ayrımcılık.
* Kadınların ekonomik ve sosyal alanda yaşadığı eşitsizliklerin giderilmesi için öncelikle siyasi iradenin bunu görmesi, kabul etmesi ve değiştirme iradesi göstermesi gerekli.
* Kadınların siyasi partilere üye olma oranlarındaki azlığının nedenlerine inilmeden bahane edilmesi suçun kadınlara atılması ve dolayısıyla sorumluluktan kaçılması anlamını taşıyor. (GG)