Meclis Başkanı İsmail Kahraman'ın "Laiklik yeni anayasada olmamalıdır" sözleri gündemi belirledi. Köşe yazarlarından siyasetçilere farklı yorumlar yapıldı.
Gazeteciler Erdem Gül, Özgür Mumcu (Cumhuriyet), Hasan Cemal (T24), Mehmet Yılmaz, Abdulkadir Selvi, Murat Yetkin, Taha Akyol, İsmet Berkan (Hürriyet), Yılmaz Özdil, Bekir Coşkun (Sözcü), Nihal Bengisu Karaca (Habertürk), Halime Kökçe (Star); siyasetçiler Tayyip Erdoğan, Ahmet Davutoğlu, Selin Sayek Böke, Altan Tan, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, Burhan Kuzu, Selina Doğan; sivil toplum örgütleri TMMOB, TÜSİAD ve Basın Konseyi'nin yazı ve açıklamalarını derledik.
Gül: Kahraman sadece kendileri için özgürlük istiyor
Cumhuriyet yazarı Erdem Gül Kahraman’ın “Kendi mahallesi için siyasal İslam’ın sağ versiyonu. Hep devletçi. Necip Fazıl, Erbakan, Özal senteziyle Erdoğan yönetimindeki Türk tipi başkanlığa çıkacak arayış rolü için çağrılmış bir figür” diye tanımlandığını yazdı ve ekledi: “Bir de aslında gereksiz ama Kahraman’ın 1921 Anayasası’nı sevdiğini biliyoruz. ‘Devletin dini İslam’dır’ yazdığı için. Halbuki hukukçu değilim ama o anayasada Kürtler için de özgürlük var. Kahraman, sadece kendileri için özgürlük isteyen Türk ve milli, tipik bir siyasetçi.”
Mumcu: Ne murat ediliyor?
Cumhuriyet’in bir başka köşe yazarı Cem Mumcu da Kahraman’ın böyle düşündüğünün bir sır olmadığını belirtti.
Asıl sorulması gereken “anayasadan laikliğin çıkarılması ve dini referansların konulmasıyla ne murat edildiği” dedi.
“Öyle, soyut açıklamalara itibar etmemek gerek. Laiklik, hangi kanuni düzenlemelere ya da idari işlemlere engel oluyor? Laiklik kaldırılarak, laiklik nedeniyle yapılamayan ne yapılmak isteniyor?”
Cemal: Çok tehlikeli bir oyun
T24 yazarı Hasan Cemal Meclis Başkanı’nın bu görüşleri savunmasının demokrasinin ifade özgürlüğü içinde olduğunu söyledikten sonra “Bu kafada cumhuriyeti demokratikleştirmek yok, cumhuriyet parantezini kapatmak var” diye yazdı.
Kahraman’ın sözlerini Tayyip Erdoğan’ın “çektiği çizgiyle uyumlu ama yine de epeyce cesur bir çıkış” olarak niteledi ve laiklikle oynamanın çok tehlikeli bir oyun olduğunu belirtti.
“Saray iktidarı, anlaşılan, Türkiye’yi biraz daha germek ve kutuplaştırmak istiyor.”
Yılmaz: Yoklaya yoklaya uygun zamanı kolluyorlar
Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz köşesinde “Belli ki Kahraman’ın önerdiği anayasa devlete bir din biçecek ve toplumun o dinin kuralları çerçevesinde örgütlenmesini, haklarının düzenlemesini, yönetilmesini sağlayacak” diye yazdı.
Yılmaz parti içinden gelen bunun “Kahraman’ın şahsi fikri” olduğu yönündeki çıkışlara karşılık da “AKP iktidarı boyunca edindiğimiz bir deneyim de ‘partiyi bağlamayan’ bu tür açıklamalarla zemin yoklamak gibi bir yöntem izledikleri” yorumunu yaptı.
“Böylece zemin yoklaya yoklaya uygun zamanı kolluyorlar.
“TBMM Başkanı’nın konuşması böyle bir taktiğin sonucu mu, bilemiyorum. Yakında kokusu ortaya çıkar.”
Yetkin: Tartışma yıkıma yol açmadan söndürülmeli
Yine Hürriyet’ten Murat Yetkin Kahraman’ın sözlerinin “AKP’nin amacının eninde sonunda ‘demokrasi tramvayından inmek’, hatta hilafeti geri getirmek olduğunu öne süren kesimlere şimdiden malzeme olmaya başladığını” söyledi.
AKP yetkililerinin böyle bir plan olmadığını söylemelerinin de tartışmanın seyrini değiştirmeyeceğini yazdı.
“Pandora’nın kutusu açılmıştır ve laiklik ilkesinin, din ve devlet işlerinin anayasaya yazılıp yazılmaması tartışması resmen başlamıştır.
“…Ancak bu tartışmanın Türkiye açısından bir yıkıma yol açmadan söndürülmesi gereği de ortadadır ve bu konuda herkese sorumluluk düşmektedir.”
Selvi: İslam’a ve Allah inancına vurgu tartışılıyor
Aynı gazeteden Abdülkadir Selvi “AKP ‘dindar anayasa’ tartışmasına girmek istemiyor. Ama anayasalar toplumsal mutabakatı sağlayan en üst metinlerdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzde 99’u Müslüman olduğuna göre, İslam dinine ve Allah inancına bir vurgu yapılması tartışılıyor” diye yazdı.
Akyol: Bu coğrafyada yaşayamayız
Hürriyet’in bir başka yazarı Taha Akyol ise açıklamanın sorumsuz bir beyan olduğunu söyledi.
“Türkiye demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir; birini kaldırın, bu coğrafyada yaşayamayız.”
Berkan: Uzlaşma çabalarını dinamitledi
Hürriyet'ten İsmet Berkan "İsmail Kahraman Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nu bulduğu ilk fırsatta tatil ederek partisini uzlaşma arama çabalarına darbe vurmuş, bütün takvimin değişmesine neden olmuştu. Şimdi bir kez daha uzlaşma çabalarını dinamitledi, AKP anayasasının Meclis'ten geçme ihtimalini biraz daha azalttı" yorumunda bulundu.
Özdil: Hep laiklik karşıtıydı
Sözcü gazetesinden Yılmaz Özdil ise Kahraman'ın ömrü boyunca "karşıdevrimci, laiklik karşıtı ve hep anayasaya aykırı" olduğunu söyledi.
"Bunların gerçek yüzünün bu olduğunu, asıl hedeflerinin bu olduğunu bilmiyormuş gibi, sanki ilk defa fark ediyormuş gibi şaşanlara şaşmalı" dedi.
Coşkun: Ya laiksin... Ya layıksın...
Aynı gazetede yazan Bekir Coşkun yazısında şu ifadelere yer verdi: "Devlet ile din işlerinin birbirine girmesini engelleyen laiklik, din tüccarlarına göre değildir, sana uymaz…
"...Dinleyen saflar da sormazlar nasılsa: 'İyi ama; Ortadoğu’nun tümü din devleti… Müslümanlar niye Müslümanlardan kaçıp Fransa, Yunanistan, İtalya, Almanya, İngiltere gibi laik ülkelere kapağı atmak için denizlerde can veriyorlar?' diye…
"...Sormazlar, çünkü sizin din devletinizde soru da yok… 'Mukadderat' diyeceksin, tamamdır…
"İşte bu bakımdan: Ya laiksin... Ya layıksın..."
Karaca: Boş tartışmalar imal etmeyelim
Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca yazısında şu düşüncelere yer verdi.
"Yeni Anayasa’nın eski Türkiye’nin baskıcı, ayrımcı ve ceberut laikliğini ortadan kaldırma gibi bir görevi yok, çünkü o tür laiklik artık yok, bitti. Laiklik kelimesinin kökünü kazıma gibi amaç ve idealleri de yok yeni Anayasa’nın. Çünkü ülke yönetmekten az çok anlayan herkes bilir ki, ‘bir kutsal olarak laikliğe değil’ ama ‘bir metot olarak laikliğe’ her zaman ihtiyaç var.
"...Elbette İsmail Kahraman’ın çıkışında dini hak ve özgürlükleri teminat altına almanın ötesinde laikliğin eski saldırgan yorumunun neden olduğu maneviyat kaybını telafi etme arayışı var. Ancak diğer ülkelerin de deneyimleri gösteriyor ki bir toplumun daha dindar ve daha ahlaklı olmasıyla anayasalarında yer alan-almayan ifadeler doğru orantılı değil.
"O zaman geride bıraktığımız yaralardan boş tartışmalar imal etmeye de gerek yok."
Kökçe: Dindar anayasa usulden hatalı
Star gazetesi yazarı Halime Kökçe "Muhafazakar kesim laiklikçilik mağduru olduğu için laiklik karşıtıdır da" dediği yazısında, “Anayasada laikliğe atıf olmasın, dediğinizde bunun sosyolojik ve siyasi bir karşılığı vardır. Bu görüşü savunabilirsiniz, savunurken haklı gerekçelere de sahipsiniz. Fakat konuyu 'dindar anayasa'ya getirmek esası geçtik usulden de hatalıdır" yorumunda bulundu.
TIKLAYIN - "LAİKLİK ANAYASADAN ÇIKSIN", AKP İÇİN DE POZİSYON ALINMASI GEREKEN BİR İFADE
Basın Konseyi: Düşüncesi bile kabul edilemez
Basın Konseyi anayasanın din ve vicdan özgürlüğü ile eşitlikçi çizgisinden ödün verilemeyeceğini vurguladı. AKP'nin Kahraman'ı Meclis Başkanlığı görevinden istifaya davet etmesi gerektiğini belirtti.
TMMOB: Gerici saldırı
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) laiklik ilkesinin yok edilmek istendiğini söyleyerek "bu saldırı, Cumhuriyeti simgeleyen en önemli kurumun TBMM'nin başkanı tarafından gerçekleştirilmiştir" açıklaması yaptı. "Bu gerici saldırılar artık durdurulmalıdır."
TÜSİAD: Rahatsızlık duyduk
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) dün konuyla ilgili açıklamasında “Cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temel değerlerinden laiklik ilkesinin yeni anayasadan çıkarılmasına yönelik TBMM Başkanı’nın açıklamasından büyük bir üzüntü ve rahatsızlık duyduk” demişti.
“Öneriyi kaygı verici ve kabul edilemez buluyoruz. Laiklik başta olmak üzere akıl, bilim, hukuk ve özgürlük üzerine inşa edilmiş Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.”
Erdoğan: Devlet inanç gruplarına eşit mesafededir
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün konuyla ilgili açıklamasında "Başkanımız, anayasa tartışmaları bağlamında kendi kanaatlerini ortaya koymuştur. Şahsımla ilgili ise benim başından itibaren bu konudaki düşüncelerim bellidir" demişti.
"Kurucusu olduğum partimin de, programında bu zaten çok açık net yer almaktadır. Ve buradaki bütün gerçek şudur; devlet tüm inanç gruplarına, inançlarını yaşama hususunda eşit mesafededir. Ve laiklik budur."
Davutoğlu: Özgürlükçü bir laiklik
Başbakan Davutoğlu bugün yaptığı açıklamada "Devletin nitelikleri tartışılamaz" ifadelerini kullandı.
"Hazırladığımız yeni anayasada da laiklik ilkesi, devletin tüm inanç mesafelerine eşit mesafede, otoriter değil, özgürlükçü bir laiklik olarak yer alacaktır. AK Parti farklı bir arayış içinde değildir."
Sayek Böke: Herkesin cephesi belli
CHP Sözcüsü Selin Sayek Böke "Laiklik kırmızı çizgimizdir, Meclis Başkanı acilen istifa etmelidir" dediği açıklamasında şu ifadelere yer verdi.
“AKP'nin iki ileri bir geri siyaseti bizi şaşırtmıyor. Bu cümleler düşünülerek kuruldu. Herkesin cephesi belli. AKP'nin siyasi pozisyonu belli. Demokrasiye nasıl baktıkları belli. Bu sözler inanç özgürlüğüne, bir arada yaşama kültürüne nasıl baktığını gösteren sözler. Hedef net, amaç açık.
“Eğer bu sözler AKP tarafından kabul ediliyorsa laikliği ortadan kaldırmak istiyordur. Kabul etmiyorsa istifaya çağırması gereken de AKP'nin kendisidir.”
Tan: Ağzından kaçmadı
HDP Milletvekili Altan Tan Kahraman’ın sözlerini bilinçli sarfettiğini vurguladı.
"Ben şunu merak ediyorum, Sayın Meclis Başkanı söyleyeceği lafın nereye gideceğini, nereye çekileceğini, hangi mayınları patlatacağını bilen birisidir. Neden böyle bir cümle kurdu? Onu merak ediyorum ben. Bu kadar tecrübeli biri neden böyle bir çıkış yaptı? Bunun arkasındaki siyasi hamleler nedir? Neyin üzeri örtülmek isteniyor veya neler tartışılmak isteniyor? Bütün bunları bilen bir kişi, yani ağzından mı kaçtı? Ben ağzından kaçmadığı kanaatindeyim.”
Şahin: Laiklik ilkesi önemli
AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “Eğer bununla kastı ‘Anayasa’da laiklik ilkesi olmamalıdır’ ise buna biz AKP olarak katılmayız. Çünkü AKP, Cumhuriyetimizin temel niteliklerinden olan laiklik ilkesinin önemli olduğunu düşünmektedir” dedi.
Çiçek: Laiklikle ilgili tartışmamız yok
AKP Ankara Milletvekili Cemil Çiçek “Meclis başkanları seçildikten sonra partileriyle bağları askıya alınır. Dolayısıyla yaptıkları faaliyetler partiyi bağlamaz, açıkladıkları görüşler de kişisel görüşleridir. 2011 yılında parti tarafından hazırlanan ve benim başkanlığım döneminde sunulan anayasa teklifinde laiklik ilkesi vardır. Bizzat katıldığım partinin anayasa komisyonunda da laiklik ilkesi benimsenmiştir. Bununla ilgili bir tartışma yoktur” ifadelerini kullandı.
Kuzu: Sorun uygulamadan kaynaklanıyor
AKP İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu da “Laiklik kendisinden kaynaklanan bir sorun değil, sorun uygulamadan kaynaklanıyor. Meclis Başkanı’nın kendi temennisidir. Bizim metinlerimizde laiklik ilkesi açıkça yer alıyor. Şu an böyle bir tartışma da yok laiklik aynen devam edecek. Meclis Başkanı kendi ifade özgürlüğünü kullanmıştır. Meclis Başkanı zaten tarafsız” dedi.
Doğan: Laiklik vazgeçilmezdir
CHP İstanbul Milletvekili Selina Doğan Kahraman’ın sözlerinin “şahsi görüşü diyerek geçiştirilemeyeceğini” ifade etti ve bu cesareti nederen alıyor, diye sordu.
“Laiklik toplumun tüm kesimleri için vazgeçilmezdir.”
İlk tepkiler
HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve AKP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop ile AKP Grup Başkanvekili Naci Bostancı’nın tepkilerine buradan ulaşabilirsiniz. (YY)