* Fotoğraflar: Anadolu Ajansı / Arşiv.
Bugün, 15 Temmuz 2016 Darbe Girişimi'nin yıldönümü.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 15 Temmuz'daki darbe girişiminden bu yana 171 bin 904 operasyon yapıldığını ve 103 bin 276 kişinin tutuklandığını söyledi.
Evrensel, Cumhuriyet ve Sabah gazetelerinden Fatih Polat, Yücel Demirer, Mustafa Balbay ve Halime Kökçe'nin bugün için yazdığı yazıları sizlerle paylaşıyor ve linklerini ekliyoruz.
Evrensel Gazetesi / Fatih Polat
Bizden çaldıklarınızı geri verin
"15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişiminin üzerinden yedi yıl geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Allah'ın lütfu' olarak nitelendirdiği darbe girişiminin iktidar tarafından kullanım değeri devam ettiği için döneme dair birçok kritik soru karanlıkta bırakılıyor. Gülen Cemaati ise, AKP iktidarının bu darbe girişimini iktidarını tahkim etmek ve muhalefeti derdest etmenin enstrümanı haline getirmiş olmasının sağladığı avantajla, kendisini de mağdur gösterme gayretini sürdürüyor.
(...) 15 Temmuz darbe girişimi Gülen Cemaati açısından bir sapma değildi. Kendisini dini alanla sınırlamış, politika, iktidar ve mal mülkle arasına mesafe koymuş bir 'hizmet hareketi' hiç olmadı.
(...) Darbe girişiminin ardından çıkarılan 27 Temmuz tarihli 668 sayılı KHK çerçevesinde; ulusal çaptaki CihanHaber Ajansı dahil olmak üzere toplam 3 haber ajansı; 3'ü ulusal, 1'i çocuk kanalı (Yumurcak TV) olmak üzere toplam 16 TV kanalı, 23 radyo kanalı, ulusal nitelikli Millet, Bugün, Meydan, Taraf, Zaman, Today's Zaman gazeteleri dahil olmak üzere toplam 45 gazete, 15 dergi ve 29 yayınevini kapattı.
Ancak, o süreçte uygulamaya sokulan OHAL'in darbe ile mücadeleyi amaçladığı söylense de, Cemaat ile birlikte anılan basın kurumlarıyla sınırlı kalınmadı. 29 Eylül 2016'da, yine OHAL kapsamında çıkarılan bir başka kararnameyle Hayatın Sesi Televizyonu ile İMC'nin aralarında bulunduğu 12 televizyon kanalı ve 11 radyo kanalı kapatıldı. Ardından 29 Ekim 2016 yılında çıkarılan bir başka kararname ile 1991 yılından beri yayımlanan sosyalist kültür dergisi Evrensel Kültür'ün de aralarında olduğu bir dizi başka kapatmalara tanıklık ettik.
Televizyon kanallarımızın kapılarına mühür vuruldu, bir kanalın yayın yapmasını mümkün kılan ne varsa el konuldu. Kararname ile çöküldü demek daha doğru."
Evrensel Gazetesi / Yücel Demirer
Yedinci yılında 15 Temmuz'un siyasal mirası
"15 Temmuz darbe girişiminin yedinci yılına, o gün ve gece yaşanan deneyimin karanlık yanları gün ışığına kavuşmadan ulaştık. Darbeler tarihinden süzülen genel kalıplara sığmayan tuhaflıklar, mantık sınırlarını zorlayan olay örgüsü, ikna edici olmayan açıklamalar eşliğinde orta yerde duruyor. Öte yandan, darbeye direndiği iddia edilen her düzeyden kamu görevlisinin Türkiye'nin devlet geleneğine uymayan tutumları ve müzakere biçimleri de bunca yılın ardından anlaşılmayı bekliyor.
Geçen yedi yılda muhalif partilerin ve hatta MHP'nin kalkışmaya ilişkin '15 Temmuz'un karanlık noktaları aydınlatılmamıştır' saptaması içeren şerh ve itirazları kalın toz bulutunu dağıtmaya yetmedi. Araştırmacı gazetecilerin darbe girişimi ve bastırılışının detaylarında işaret ettiği tutarsızlıklar, darbenin "resmi" kronolojisindeki boşluklar şaibeli bir sürecin varlığını ve pek çok kritik sorunun hâlâ yanıt beklediğini ortaya koyuyor.
Darbe ile ilgili TBMM Araştırma Komisyonunun hazırladığı raporun ortadan kaybolduğu, darbenin siyasi ayağının ortaya çıkarılmadığı ve çıkarılmasına ilişkin umudun zayıf olduğu bir dönemde, 2016 yılının 15 Temmuz gününde ve öncesinde olanları anlayabilmek için yapılabilecekler sınırlı. Girişimin karanlıkta kalan boyutlarını, 'Ne istediler de vermedik' cümlesinin arka planına bakarak ve o günden bugüne ürettiği siyasal sonuçların mimarisi üzerinden değerlendirmek şimdilik eldeki tek çare gibi görünüyor."
Cumhuriyet Gazetesi / Mustafa Balbay
100. yıl... 15 Temmuz'da çöken...
"Bugün 15 Temmuz 2016'daki iç savaş hedefli karanlık darbe girişiminin 7. yılı.
Öncelikle şunu vurgulayalım: 15 Temmuz gecesi yaşananların bütün yönleriyle ortaya çıkarılması için TBMM'de kurulan komisyon bir rapor hazırladı. Bu rapor ortada yok! Dönemin Meclis başkanı İsmail Kahraman raporu aldı, işleme koymadı. Fiilen kayıp! Dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'la MİT Müsteşarı Hakan Fidan TBMM'ye gelip, soruları yanıtlamayı reddettiler. Akar ve Fidan açık konuşmadan o gece aydınlanmaz!
(...) 15 Temmuz'un hedefi şuydu: Bir yanda FETÖ bir yanda AKP iktidarı... Devlet kurumları bu iki güç arasında bölünmüş... İki tarafın da kazanamayacağı bir süreç ve beraberinde büyük kaos, yıkım... Devamını öngörmek zor değil. Çevremizdeki coğrafyada oynanan oyun!"
Star Gazetesi / Halime Kökçe
Farklılıklarıyla 15 Temmuz
"Darbe girişimi, 2013'te açığa çıkan saldırılar silsilesinin pik noktasıydı ama onunla da bitmedi. Millet iradesinin tecellisi olan siyasi iktidar darbe ile çökertilemeyince daha sofistike yöntemler devreye sokuldu.
(...) 15 Temmuz'un darbeler tarihimizde sonu olmasını umut ediyoruz. Bu bir temenni ancak bunu temenni olmasının ötesine taşıyacak şartları da haiz.
Madanoğlu cuntasını saymaz isek -ki bence mahiyet ve cesamet olarak da kıyas kabul etmez, ilk kez bir darbe amacına ulaşamadı ve milletçe bastırıldı. Bu Türkiye'de bir daha darbe yapılamaz cümlesini kurabilmemizin en önemli dayanak noktası bana kalırsa. Yeniden darbeye heves edenler çok olur, niyet edenler dahi olabilir. Ancak milletin gösterdiği direniş cesareti ve siyasi iradenin dik duruşu bir milat oldu. Dolayısıyla bundan sonra milli iradeye karşı gelişecek her teşebbüs 15 Temmuz hafızasını hesaba katmak durumundadır. En ince hesapları yapsalar, dünyanın tüm süper güçlerinin desteğini alsalar da milletin direnişi hesaba katmak zorunda kalacaklar.
15 Temmuz'u evvelki darbelerden farklılaştıran en önemli husus, darbenin milletçe ve siyasi iradenin dik duruşuyla bastırılmış olmasıdır."
TIKLAYIN - Sonuncu 15 Temmuz 'şenliği' / Ertuğrul Kürkçü
(TY)