*Görsel: Pexels.
Edinburgh Üniversitesinden küresel halk sağlığı kürsüsü başkanı Devi Sridhar, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının geleceğiyle ilgili dört farklı senaryo kaleme aldı.
İngiltere'de yayınlanan The Guardian gazetesinde yer alan makaleyi aktarıyoruz:
"Alternatif bir evrende Çin'de yeni bir virüs ortaya çıkar. Ülke, patojeni hızlı bir şekilde tespit eder, sınırlarını kapatır, virüsü ortadan kaldırmak için benzeri görülmemiş bir mücadele başlatır ve vakaların çok azının ülkeden ayrılmasını sağlar.
Güney Kore, Tayvan, Hong Kong ve Singapur gibi vakaları bildiren diğer ülkeler, enfekte kişileri hızla tespit eder, temas ettikleri kişileri izleme altına alır, virüs taşıyıcılarını izole eder ve yayılmasını engeller.
Son rakamlarYeni tip koronavirüs (Covid-19) vaka sayısı dünya genelinde 1 milyon 607 bin 595'e yükseldi. Salgın sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı ise bilinen rakamlara göre 95 bin 785 oldu. 357 bin 164 kişi ise hastalığı tedavi ile atlattı. |
357 bin 164 kişi ise hastalığı tedavi ile atlattı.
Bu üç uçlu strateji ile -test, izleme, izolasyon- eradikasyon (ortadan kaldırma) başarılı şekilde sağlanır ve insanlık kurtarılır.
Gerçekte ise, yeni koronavirüs Sars-CoV-2, Çin hükümetinin halk sağlığı müdahalelerinden kurtuldu ve dünyaya yayıldı.
Diğer hükümetler ilk müdahalelerini yaparken, virüs sessizce topluluklar aracılığıyla dalgalandı, birçok insana bulaştı, bunlardan bazıları hastaneye kaldırıldı ve bazıları öldü.
Virüs son derece tehlikeli - gözle görülür semptomları olmayan kişilerde bile soğuk algınlığı veya grip kadar kolay yayılıyor ve en son veriler enfekte olan kişilerin yaklaşık yüzde 5'inin hastaneye yatmayı gerektirecek aşamaya geldiğini gösetiryor.
Bunların yüzde 30'u için yoğun bakımda tedavi gerekiyor. Virüs bulaşanların tahmini olarak yüzde 0.6 ila 1.4'ü ölüyor.
Dünya şu anda 1 milyondan fazla teyit edilmiş koronavirüs vakasına sahip.
400 binden fazla vakası olan ve ölüm sayısı 14 bine çıkan ABD, yaklaşık 82 bin vakanın ve 3 bin ölümün gerçekleştiği Çin'i geride bıraktı.
Onaylanan tüm vakaların yarısı artık Avrupa'da. Düşük ve orta gelirli ülkeler ise sadece birkaç hafta gerideler.
Senegal, Liberya ve Nijerya gibi ülkeler kendilerini bu zorlukla başa çıkmak için agresif yöntemler izlerken, hükümetleri kaynak eksikliği, sağlık hizmetleri ve test kapasitesi gibi imkanlar konusunda sınırhlı.
Brezilya, Hindistan ve Meksika gibi ülkeler ise geleceklerini inkar ediyor gibi görünüyor.
Zaten dünya nüfusunun yüzde kaçının virüse maruz kaldığını hala bilmiyoruz. Birinin virüse sahip olup olmadığını ve bağışıklık kazanması muhtemel olup olmadığını belirleyebilen güvenilir bir antikor testi olmadan, virüsü kaç kişinin taşıdığı belirsiz.
Çocukların bulaşmadaki rolü de belirsiz; çünkü çocuklar ne bağışıklık kazanıyor ne de ağır etkileniyor.
Peki şimdi ne olacak? Yayınlanan modellemelere ve diğer ülkelerin virüse verdiği yanıtlardan öğrendiklerime dayanarak, bunun nasıl sona erebileceğine dair dört olası senaryo var.
Birinci senaryo
Birincisi, hükümetlerin hızlı ve ucuz bir bakım noktası teşhisine bağlı bir eradikasyon planını kabul etmek için bir araya gelmeleri.
Tüm ülkeler eş zamanlı olarak kararlaştırılan bir süre için sınırlarını tamamen kapatacak ve virüsün taşıyıcılarını saptayıp bulaşmayı önlemek için keskin bir kampanya yürütecekler.
Bu yaklaşım olası görünmüyor; virüs agresif bir şekilde yayıldı ve bazı ülkeler birbirleriyle işbirliği yapma konusunda çekingen davrandılar.
Ancak üç nedenden dolayı da gerçekçi olabilir: Covid-19 semptomlarını önlemek veya tedavi etmek için kullanılan antiviral tedaviler zayıf olabilir; bir aşının üretilmesi on yıllar alabilir; ve bağışıklık sadece kısa süreli olabilir, aynı kişilerde bile birden fazla enfeksiyon dalgasına neden olabilir.
Yeni Zelanda şu anda bu yaklaşımın bir versiyonunu deniyor; ülke sınırlarını kapattı, kesin bir karantina uyguladı ve virüsü ülkeden silmek için toplu testler yapıyor.
İkinci senaryo
Orta derecede daha muhtemel görünen ikinci bir senaryo, erken aşı denemelerinin umut verici olması.
Aşıyı beklerken, ülkeler virüsün önümüzdeki 12-18 ay içinde yayılmasını aralıklı karantina ile ertelemyee çalışırlar.
Sağlık otoritelerinin, enfekte olmuş kişileri tedavi etmek için yeterli yatak, ventilatör ve personel olup olmadığını üç hafta önceden tahmin etmeleri gerekir. Bu temelde, hükümetler karantina önlemlerini gevşetmeye veya artırmaya karar verebilirler.
Ancak bu senaryo ideal olmaktan uzak.
Sağlık yönetimi hala sert olurken, karantinanın ekonomik ve sosyal maliyeti yüksek olacaktır.
Tekrarlanan karantinalar kitlesel işsizliğe, çocuk yoksulluğnun artmasına ve genel toplumsal huzursuzluğa yol açabilir.
Az gelişmiş ülkelerde karantina sebebiyle, salgının öldüreceğinden daha fazla insan ölebilir: yetersiz beslenme, normal koşullarda aşı ile önlenebilecek hastalıklar veya temiz suya sınırlı erişim sebebiyle...
Üçüncü senaryo
Üçüncü ve daha olası olan senaryoda, ülkeler aşı beklerken Güney Kore örneğini takip eder: virüsün tüm taşıyıcılarını saptar, temas ettikleri kişileri izler ve üç haftaya kadar karantina altına alır, test sayısını artırır.
Bu, büyük ölçüklü bir plan, temas izleme uygulamasının hızla geliştirilmesini, sonuçların işlenmesi ve karantina takibi için binlerce gönüllü gerektirir.
Virüsün yayılmasını önlemek ve sağlık sistemleri üzerindeki baskıyı hafifletmek için daha etkili sosyal izolasyon önlemleri uygulanabilir.
Dördüncü senaryo
Öngörülebilir gelecekte uygulanabilir bir aşının olmaması halinde, nihai senaryo, virüsün kaynağından ziyade semptomlarını tedavi ederek Covid-19'u yönetmeyi içeriyor.
Sağlık çalışanları, hastaların yoğun bakıma ihtiyaç duydukları noktaya kadar hastalanmalarını ya da kritik bir aşamaya ulaşmaları halinde ölmelerini önleyen antiviral tedaviler uygular.
Daha iyi bir çözüm olarak, enfekte olmuş kişileri tespit etmek için hızlı teşhis kitleri ile Covid-19'un daha fazla yayılmasını baştan önlemek için profilaktik tedavi kulllanmak.
Kaynakları olan ülkeler için bu sürdürülebilir olabilir-ancak az gelişmiş ülkeler için ise bu yaklaşım imkansız olmasa dahi zor.
Kolay bir çözüm yolu yok. Önümüzdeki aylar, halk sağlığı, toplumların ve ekonominin çıkarları arasında kırılgan bir dengeleme çabası içinde geçecek ve hükümetler her zamankindan daha çok birbirlerine bağımlı olacak.
Mücadelenin yarısı, virüsü tedavi etmek için yeni araşlar geliştirirmekse (aşı, antiviral tedaviler ve hızlı teşhi kitleri) diğer yarısı bu yöntemleri yeterli dozda üretmek ve dünyaya adil bir şekilde dağılmasını sağlamak.
(PT)
*Çeviri: Pınar Tarcan/bianet.