Mardin’in Derik ilçesinde 13 köylünün öldürülmesinden yargılanan Korgeneral Musa Çitil, dava başladığından beri iki kez terfi etti, son olarak Ali Çardakçı ile birlikte Jandarma Genel Komutan Yardımcısı görevine getirildi.
Çitil’in yürüttüğü operasyonlara dair haberleri paylaşan gazeteciler ise “Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstermek” suçlamasıyla yargılanıyor.
Musa Çitil mahkemedeki beyanında, “gazetecilerin en ağır şekilde cezalandırılmasını” talep etti.
KHK ile kapatılan Dicle Haber Ajansı’nın (DİHA) Haber Müdürü Ömer Çelik, DİHA muhabirleri Çağdaş Kaplan, Hamza Gündüz, Selman Çiçek ve gazeteci A. Vahap Taş ile kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya ve gazetenin İmtiyaz Sahibi Kemal Sancılı ile S.G adlı bir sosyal medya kullanıcısı, yarınki duruşmada Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde hâkim karşısında olacak. Çiçek ayrıca “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla da suçlanıyor.
Musa Çitil kimdir?
Musa Çitil’e, Derik Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı dönemde, Mardin’in Derik ilçesinde 1993-94 yılları arasında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili 11 Ekim 2012’de dava açıldı.
Davanın müdahillerinden İbrahim Dölek ifadesinde, Çitil'in 1993 yılında kendisini tehdit ederek, işkence yaptığını anlattı: “O dönem yüzbaşı rütbesinde olan Çitil beni tehdit etti. Başıma silah doğrultarak terörist olduğumu itiraf etmemi istedi. Bizi gözlerimizi bağlayarak önce Derik Tabur Komutanlığı'na sonra İlçe Jandarma Komutanlığına götürdüler. Kömürlük gibi bir yerde, altı gün boyunca çok kötü şartlarda, gözlerimiz bağlı şekilde bekletildik. Tazyikli soğuk su, elektrik verme ve Filistin askısı gibi yöntemlerle birkaç kez işkence yapıldı. Üç kişi sorguluyordu bizi. Sorgulayanlardan birisinin Çitil olduğunu Köseveli köyündeki sesinden tanıdım.”
Çitil, Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılamada yaptığı savunmasında, “yöneltilen hiçbir suçlamayı kabul etmediğini, görev yaptığı o dönemde yasalar çerçevesinde hareket ettiğini” söyledi.
21 Mayıs 2014’teki karar duruşmasında da beraat etti.
Ancak bu davaya ve Musa Çitil’e dair sosyal medyada paylaşımında bulunan gazeteciler halen yargılanıyor.
“Hedef gösterildim” diye suç duyurusu yaptı
Press in Arrest’te yer alan bilgilere göre, Musa Çitil, Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı görevinde bulunduğu dönemde Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yürüttüğü operasyona dair yazılan “Kuşatmanın adı ‘Bayrak 12’, başındaki isim Musa Çitil” başlıklı haberi, sosyal medya hesaplarında paylaştıkları için yedisi gazeteci sekiz kişi hakkında suç duyurusu yaptı, “hedef gösterildiğini” iddia etti.
Savcı Tufan Çaldıran’ın soruşturma sonucunda hazırladığı iddianamede, gazetecilerin, “Sur ilçesinde PKK/KCK terör örgütüne yönelik operasyonlarda görev alan müştekiye [Musa Çitil] ait birtakım bilgileri ve resmini yayınlayarak müştekiyi hedef göstermek suretiyle üzerlerine atılı ‘Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstermek’ suçunu işledikleri” ileri sürüldü.
Kanıt olarak ise gazetecilerin sosyal medyada paylaştığı haberler gösterildi. Oysa gazeteciler ifadelerinde, sözkonusu paylaşımların kendilerine ait olduğunu kabul etmiş ve suç unsuru içermediğini söylemişlerdi.
2 Ekim 2019’daki son duruşmada mütalaasını veren savcı, sanıkların sosyal medya paylaşımları ile Çitil’i hedef gösterdiklerini iddia etti ve cezalandırılmalarını istedi. Yarın davanın beşinci duruşması görülecek.
Derik davası: Gözaltında kaybedilenlerin kemikleri kuyudaki kazıda bulundu
Mardin’in Derik ilçesinde 1993-94 yılları arasında faili meçhul cinayete kurban giden 13 köylüyle ilgili dönemin Derik Jandarma Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil hakkında dava açıldı.
Öldürülen köylülerin isimleri: Seydoş Çeviren, Yusuf Çeviren, Abide Çeviren, Ahmet Çeviren, Ramazan Çeviren, Mehmet Nejat Arıs, Piro Ay, Vejdin Avcıl, Mehmet Erek, Ramazan Erek, Ahmet Erek, Mustafa Aydin, Mehmet Faysal Ötün.
Çitil hakkında 13 kez ağırlaştırılmış hapis cezası istendi. İddianamede, Çitil'in öldürülen köylüler ile ilgili “terörist” diye tutanak tuttuğu belirtildi.
Mardin Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan dava daha sonra Adalet Bakanlığı'nın talebi ve Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin onayı ile “güvenlik gerekçesiyle” Çorum'a taşındı.
Davanın ilk duruşması, 11 Ekim 2012’de Mardin'de görüldü. Çitil mahkeme karşısına ilk kez üçüncü duruşmada, 1 Temmuz’da çıktı.
Savunmasında, “Yasaların bize verdiği yetki çerçevesinde, insan haklarına saygılı şekilde görev yaptık. Kanun ve konuların dışındaki hiçbir eylem ve fiili çalışmanın içerisinde olmadık” dedi.
Derik Savcılığı’nın yürüttüğü faili meçhuller soruşturması kapsamında ilçede iki ayrı yerde toplu mezar kazısı yapıldı. 17 Şubat 2012’de Dargeçit Bağözü Köyü’ndeki kazıda bir kuyunun içinde yanmış insan kafası ve bazı kemikler bulundu. Adli Tıp Kurumu’un raporuna göre, bulunan kemiklerinden biri gözaltında kaybedilen 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan’a aitti.
Çitil, 21 Mayıs 2014’teki karar duruşmasında beraat etti. Ailelerin avukatları davayı Yargıtay’a taşıdı, ancak Yargıtay beraat kararını onadı. (AS)