Yakınları devlet güçlerince gözaltında kaybedilen aileler insan hakları savunucularıyla birlikte 376 haftadır İstanbul, Galatasaray'da, 174 haftadır Diyarbakır, Cizre, Batman ve Urfa'da seslerini duyurmak için toplanıyorlar. Gözaltında kaybedilenlerin akıbetleri açıklanmadan, failleri yargılanmadan, geçmişle hesaplaşılmadan da vazgeçmeyecekler.
Bugün (9 Haziran) Galatasaray'da buluşan Cumartesi İnsanları 18 yıl önce kaybedilen Salih Çalık ve Sinan Fidan'ı andı. Onların Diyarbakır'daki ailelerine yalnız değilsiniz, talepleriniz taleplerimiz, acınız acınızdır demek için bir araya geldi.
Çalık ve Fidan'ın kaybedilmesiyle ilgili olarak OHAL Valisi Ünal Erkan, Diyarbakır Valisi İbrahim Şahin başta olmak üzere tüm emir vericilerin ve emirleri uygulayanların yargılanmasını istedi.
Uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yerine getirmeyerek kaybedenleri koruyan hükümete bu tavrından vazgeçmesi çağrısı yaptı.
18 yıl önce...
Diyarbakır'ın Şahlat Köyü'nde yaşayan Çalık Ailesi köyleri askerler tarafından yakılınca Diyarbakır'a göç etmişti. Ancak 22 yaşındaki Salih Çalık tarlada çalışmak için köye gidip geliyordu.
6 Haziran 1994'de köyde yapılan operasyonda askerler köylüleri uzun namlulu silahlarla taradı. 41 yaşındaki Sinan Fidan yaralandığı, Salih Çalık da ona yardım ettiği için köyden çıkamayarak Süleyman Muntaş'ın evine sığındı.
Askerler eve baskın düzenleyerek üçünü de gözaltına aldı. 25 gün sonra bırakılan Muntaş'ın anlattığına göre, bir süre hep birlikte tutulmuşlar, sonra Çalık ve Fidan başka bir yere götürülmüştü.
Aileler Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne başvurdu ama aldıkları cevap çocuklarının gözaltına alınmadığı oldu. Dilekçeleri kabul etmeyen savcı "Bu şahıslar biz almadı, gidin PKK'den sorun" diyordu. Oysa gözaltında tutulduklarına dair tanıklar vardı.
O dönem Diyarbakır Valisi olan İbrahim Şahin verdiği röportajda yurttaşlara karşı işlenen suçlarla ilgili olarak şu ifadeleri kullanmıştı: "Diyarbakır'da da Türkiye'de de kotrgerilla kesin olarak yoktur. Kentin huzur ve güvenini sağlama bakımından en üst kademede olan bir yetkili olarak olayların içinde biz varız."
"Toprağı doyasıya koklasam"
Bugün bir de mektubu okudu Cumartesi İnsanları; Salih Çalık'ın annesi Kesire Çalık'ın mektubunu...
Devletin 18 yıl önce kendisini evlatsız, üç aylık bir bebeği babasız bıraktığını hatırlatarak başlıyordu mektubuna Kesire Çalık.
"Evladımın kemiklerine bir ulaşsam, onu bir parça toprağa teslim etsem ve toprağını doyasıya koklasam..."
18 yıldır bu özlemle yaşıyor Kesire Çalık. "Bizim acımızı ancak yaşayan bilir."
Koyu, kopkoyu bir his, diye tarif ettiği çocuğunu kaybetmenin acısını dile getirirken soruyor: "Özlemin, hasretin yavrunun kemiklerine kavuşmak, mezarı başında gözyaşı dökmek olduğu bir ömür nasıl tarif edilir?"
Diyarbakır'dan gelen mektup failleri belli olduğu halde onları açığa çıkartmayan hükümetleri de eleştiriyordu. "Geçmişte evlatlarımızı kaybedenler, bugün de gerçeği aydınlatmayanlar, bizi hukuksuzlukla karşı karşıya bırakanlar annelerin çektiği acıların sorumlularıdır." (YY)