*Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Konya'daki ırkçı saldırıyı düzenlediği olay yeri görüntüleriyle ortaya çıkan Mehmet Altun (33) halen aranıyor. Ailenin, Mezopotamya Ajansı'na konuşan avukatları Abdurrahman Karabulut, Altun'un dört gündür bulunmamasının, katliamın tek kişi tarafından yapılmadığının göstergesi olduğunu söyledi.
- Konya Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan açıklamada, "halen firari olan şüphelinin" ailesinden bir kişinin daha dün (1 Ağustos) gözaltına alındığı belirtildi. Saldırıya ilişkin gözaltı sayısı böylece 14 oldu.
- Evdeki güvenlik kameralarındaki görüntülerde, Altun'un, Dedeoğlu ailesinin üyeleriyle bahçede otururken kalkıp poşet içindeki tabancasını çıkardığı ve peş peşe ateşlediği, ardından da aracına binip uzaklaştığı yer aldı.
Savcılıkta tehdidi anlattılar
Mezopotamya Ajansı'ndan Berivan Tapan ve Hakan Yalçın'ın haberlerine göre, saldırıda öldürülen Barış Dedeoğulları, 12 Mayıs'ta uğradıkalrı saldırıdan bir gün sonra karakolda verdiği ifadede şunları söyledi:
"12 Mayıs günü saat 02:30 sıralarında ikametimdeyken aynı sokakta ikamet eden komşularımız Lütfi Keleş, oğlu Ali Keleş ve İbrahim Keleş, kardeşi Veli Keleş, onun oğlu Ali Keleş ile enişteleri Yahya Çalık ile onun oğlu Ali Çalık, Ramazan Çalık ellerinde demir çubuk ve ağaç plastik sopalarla geldiklerinde abim Metin Dedeoğulları karşılarına çıktı.
"Ben gittiğimde abime sopalarla vuruyorlardı. Yahya'nın ve Veli'nin 'Ben ülkücüyüm sizi buradan kaldıracağım' dediğini duydum. İki şahıs beni kollarımdan tuttu ve sopalarla başıma vururken, Ali Keleş'in de Ali Çalık'a hitaben bıçağı gösterip sapla buna dediğini duydum.
"Beni yere yatırıp, üstüme çullanırken beni kurtarmaya çalışan kız kardeşim Serap Dedeoğulları'na da demir sopalarla vurduklarını gördüm. Diğer kardeşim Serpil Dedeoğulları polisi ararken evin avlusunda bizi dövmeyi bırakıp, kaçıp gittiler. Şikayetçiyim."
Öldürülen Serpil Dedeoğulları, Sibel Dedeoğulları, Yaşar Dedeoğulları da ifadelerinde "Ben ülkücüyüm sizi buradan kaldıracağım" diye tehdit edildiklerini anlattı.
Barış Dedeoğulları, Lütfi Keleş'in evlerini gizli kamerayla kayda aldığını ve kendilerini takip ettiğini söyleyerek 28 Mayıs'ta Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundu.
"Saldırgan ustaca yönlendirilmiş"
Ailenin avukatı Abdurrahman Karabulut, saldırının üzerinden geçen dört gün geçmesine karşın saldırgan Mehmet Altun'un yakalanamaması hakkında "Katil ve yahut katille iş birliği yapan kişiler, bu organizasyonu yapmışlar. Katliamın ardından nasıl kaçacaklarını, HTS kayıtlarından ve telefon sinyallerinden nasıl kurtulacaklarının planını yapmışlar ve birileri ustaca bunu yönlendirmiş. Yoksa emniyet tarafından spontane gelişen cinayet vakalarında ya da başka suçlarda suç sonrası çok kısa sürede failler yakalanıyor" dedi.
Kendisinin de tehdit edildiğini söyleyen Karabulut, "Cenazenin defnedildiği gün, ofisim ismini vermeyen biri tarafından aranmış, hakaretler ve tehditler yapılmış. Asla hiçbir şekilde geri adım atmayacağız. Hukuki çerçevede tedbir alacağız" ifadelerini kullandı.
"Söylemler gerçeği örtbas etmeye dönük"İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Türk Tabipler Birliği (TTB) Meram'da Dedeoğulları ailesi için kurulan taziye çadırını ziyaret etti. İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, "Taziyeye geldiğimizden beri 'Bu aile bir Kürt aile olmasaydı başlarına böyle bir olay gelmeyecekti' sözlerini duyduk. Husumetler varmış, tartışmalar yaşanmış ama böylesi bir katliamla sonuçlanması arkasında maalesef ırkçı bir nefret olduğu anlaşılıyor. Türkiye'nin ırkçılık hastalığı, nefret söylemiyle mutlaka yüzleşmesi gerekiyor. Yetkililerin bir gerçeği örtbas etmeye dönük söylemleriyle bu olmuyor" dedi. KESK Eşbaşkanı Mehmet Bozgeyik, katliamın göz göre göre geldiğini ve sorumluluğun iktidarda ve Konya Emniyet Müdürlüğü'nde olduğunu söyledi. | |
Ne olmuştu?
Konya'nın Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde yaşayan Dedeoğulları ailesi 30 Temmuz'da kendi evlerinde silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırgan yedi kişiyi öldürdü ve evi ateşe verip kaçmıştı.
Olay yerine ihbar üzerine giden polis, Yaşar Dedeoğlu, Barış Dedeoğlu, Serpil Dedeoğlu, Serap Dedeoğlu, İpek Dedeoğlu, Metin Dedeoğlu ve Sibel Dedeoğlu'nun cansız bedenlerini bulmuştu.
24 yıldır yaşayan aynı mahallede yaşayan Dedeoğulları ailesi 12 Mayıs'ta yaklaşık 60 kişilik ırkçı bir grubun saldırısına maruz kalmıştı.
Saldırıyı "Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız" tehditleriyle düzenleyen grup, yedi kişilik aileyi ağır yaralamıştı. Saldırının ardından tutuklanan yedi kişiden beşi tahliye edilmişti.
(DŞ)