Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin Kürtçesi için tıklayın
Konya’nın Meram ilçesinde 30 Temmuz’da Dedeoğulları ailesini öldüren Mehmet A. ile Çalık ve Keleş aile fertlerinin yargılandığı davanın ilk duruşması, Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada, davada tek tutuklu katil zanlısı Mehmet A., bulunduğu cezaevinden Ses Görüntü ve Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) ile tutuksuz 10 sanıktan 5’i hazır bulundu. Katliam davasında tutuksuz, ancak 12 Mayıs’taki saldırı davasında tutulu bulunan Ali Keleş ve Lütfi Keleş, bulundukları cezaevinden SEGBİS’le duruşmaya bağlandı.
Duruşmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm, Oya Ersoy, Mahmut Toğrul, Abdullah Koç, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Sezgin Tanrukulu, Levent Gök, HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu avukatları, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) avukatları, Ankara, Diyarbakır, Van ve Mardin, Şırnak, Urfa ve Batman baro başkanları ve temsilcileri, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları, Türkiye Barolar Birliği (TBB) temsilcileri ile Konya il ve ilçelerinde çok sayıda kişi katıldı.
İddia makamının iddianamenin özetini okunmasının ardından sanığın ifadesinin alınmasına geçildi.
A: 3 ay işsizdim
Sanık ifadesini verdi. Cinayet öncesine kadar 3 ay işsiz olduğunu söyleyen sanık, daha önce asgari ücretle çalıştığını ve sonrasında bazı bankalardan para çektiğini söyledi.
Olaya dair ırkçılığın söz konusu olmadığını ileri sürdü. Sanık, “Azmettirme söz konusu değildir. Çocukluğumdan beri aileyi tanıyordum. Amacım öldürmek değildi. Kasten öldürme değildir. Kasten öldürmek isteseydim konuşmak istemezdim ve silahı elimde taşırdım” dedi.
Ardından mahkeme sorular sormaya devam etti. Mahkemenin, “Silahı neden taşıyordun” sorusuna, sanık, “Hırsızlık meseleleri oluyordu korumak amaçlı aldım” dedi. Olay öncesi birçok ile gitmişsin bunun olayla bir ilgisi var mıydı sorusuna”, sanık, “Hayır yoktu” dedi.
Sanık, katliam öncesi Eskişehir, İstanbul, Bursa ve Ankara’ya gittiğini söyledi. Mahkemenin, “İşin yok neden oralara gittin” sorusuna Sanık, “Kafamı toparlamak için gittim, ne işler yapabilirim diye gittim ve orada otellerde kaldım” yanıtını verdi.
Mahkemenin “Dedeoğulları ailesinin evine ne zaman neden gittin” sorusuna sanık, “Daha önce de yaşanan olaylar vardı onun için gittim neden böyle yapacaklarını soracaktım” dedi. Dedeoğulları ailesinin yanına giderken kimsenin haberi olmadığını ileri süren sanık, yanında taşıdığı silah ve şarjörleri de, “Kendimi korumak için aldım, benzini de ne için aldığımı bilmiyorum ama kötü bişey olursa diye aldım yakma niyetiyle değil. Aracı da iki gün önce kiraladım, kiralama sebebim gidip onlarla konuşmak içindi” diye konuştu.
Cinayet gününü anlattı
Mahkeme başkanının “Sonradan tekrar ateş ettin mi” sorusuna sanık, “Hayır öyle bir şey yapmadım ama birine tekrar sıktım. Sonra yakmak geldi aklıma kamera delillerinin yok olması için. Benzin alıp geldim” dedi. Mahkeme tekrar yönlendiren sorular sordu. Mahkeme, “Nereye döktün benzini duvara mı eve mi” sorusuna sanık, “Eve döktüm” dedi. Kiraladığı araçla tek başına olay yerinden Bozkır’a gittiğini belirten sanık telefonun açık olduğunu söyledi. Kendisinin sadece aracı kiraladığı yerin aradığını ve çok hızlı gittiğini söylediğini belirten sanık, “Ailem beni aramadı. Çünkü Bozkır’a gittiğimde telefonu kapattım. Beni aramasınlar diye” yanıtını verdi.
Mahkeme kendisini azmettiren kimsenin olup olmadığını sordu. Sanık,“Hayır kesinlikle öyle birşey yok. Söz konusu bile olamaz. Olayın bu kadar büyüyeceğini bile düşünmedim. Ben aileye kin duymuyordum ama sürekli konuşmak istiyordum onlarla” ifadelerini kullandı. Ardından söz alan failin avukatı, “Olay öncesi aileyle bir tartışma oldu mu” sorusuna sanık, “Evet oldu. Saldırmaları için yoldan geçmemiz yeterliydi. Böyle olmasını da istemedim pişmanım” diye konuştu.
Çelişkiler
Sanık, yakalandığında telefonun şarkının olduğunu hatırlatan müşteki avukatlar, “Telefonunuzu nasıl şarj ettin” sorusuna sanık “Şarj etmedim” dedi. Avukat, “Android telefonun 4 gün şarjsız olması imkansız” demesine sanık, “Sürekli kapalıydı” dedi. Avukatların “Tasarlayarak olay yerine gitmedin dedin ama silah götürdün benzin götürdün şarjör götürdün” sanık, “evet” dedi. Avukat “Sürekli arabanda benzin taşıyor musun benzini neden aldın“ sorusuna sanık, ” “bilmiyorum” yanıtını verdi. Evde kameranın olup olmadığını bilmediğini belirten sanık, avukatların sorusu üzerine “Hatırlamıyorum” dedi. Avukatların “önceki olaylardan haberin var mıydı” sorusuna sanık “Duydum” dedi. Avukatın tekrar sorması üzerine “bilmiyorum” dedi.
Avukat Ali Bozan, fail sanık’un katliam öncesi gittiği 4 ilde kaldığı otellerin isimlerini sayarak, “İstanbul’da Hilton’da, Eskişehir’de Rixsos gibi lüks otellerde kalmışsın. Ücretini kim ödedi, nasıl ödedin” sorusuna sanık, otellerde kaç gün kaldığını hatırlamadığını ama ücretlerini kendisinin ödediğini belirtin. sanık, otel ücretini nakit mi kartla mı ödediğini ise tam olarak hatırlamadığını söyledi. Avukatların, “Bu lüks otellerde daha önce kaldın mı” sorusuna sanık, önce “Kalmadım” dedi, ardından “Hatırlamıyorum” şeklinde değiştirdi. Avukatların, “Katliamdan iki hafta önce Ankara’dan Konya’ya dönüyorsunuz, gelir gelmez ablanız Ayşe Keleş’in evine gidiyorsun, neden” sorusuna sanık, “Gelir gelmez direk aileme gittim ablama değil” yanıtını verdi.
Irkçı söylemler
Ardından duruşmaya SEGBİS’le bağlanan sanık Ali Keleş ve Lütfi Keleş ifade verdi. Ali Keleş, hiçbir olaya karışmadığını ileri sürerek, “Sadece 2010 yılında yaşanan bir olay vardı onu duydum. Mehmet sanık’la da samimi değilim” dedi.
Lütfi Keleş ise, “12 Mayıs’ta yaşanan saldırıya dair suçu üstlendim çünkü eşim de tutukluydu biz tarımla uğraşıyorduk işler kalmıştı bu yüzden üstlendim” ifadelerini kullandı. Oğluyla yaptığı telefon görüşmesinde sarfettiği, “Kürtler uslandı mı” sözlerine dair ses kaydını hatırlatan avukat Abdurrahman Karabulut’a Keleş, “Öyle bir şey yok sadece ben oğluma dikkat etmelerini söyledim” dedi.
Davada tahliye edilen sanıklar hakkındaki tutuklama talebi reddedildi. Bir sonraki duruşma 8 Şubat'ta görülecek.
Ne olmştu?
30 Temmuz 2021'de akşam saatlerinde Konya'nın Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde yaşayan Dedeoğulları ailesinin evini basan silahlı saldırganlar, evde bulunan 7 kişiyi öldürdü ve ardından evi ateşe verip kaçtılar.
Çevredekilerin ihbarı ile olay yerine çok sayıda polis ve itfaiye ekibi sevk edildi. Ateşe verilen evde yangın söndürüldükten sonra silahla vurulan Yaşar Dedeoğulları, Barış Dedeoğulları, Serpil Dedeoğulları, Serap Dedeoğulları, İpek Dedeoğulları, Metin Dedeoğulları ve Sibel Dedeoğulları cesetleri bulundu.
24 yıldır yaşayan aynı mahallede yaşayan Dedeoğulları ailesi 12 Mayıs'ta yaklaşık 60 kişilik ırçı bir grubun saldırısına maruz kalmıştı. "Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız" tehditleriyle saldırı gerçekleştiren ırkçı grup 4'ü kadın olan 7 kişilik aileyi ağır yaralamıştı. Saldırının ardından tutuklanan 7 kişiden 5'i tahliye edilmişti.
TIKLAYIN-Konya'da ırkçı saldırı: 7 kişi evlerinde öldürüldü
TIKLAYIN-Konya'da Kürtlere ikinci kez ırkçı saldırı: 1 kişi öldü
TIKLAYIN-"Kürt kimliğine yönelik saldırılar kriminal vaka gibi değerlendiriliyor"
TIKLAYIN-Doç. Dr. Küçük: Linç ve Nefret Söylemi Münferit Değil Kurumsaldır
(EMK)