"Türkiye'de konut açığı var. TOKİ'nin rolü önem kazanırken üretimi özel sektör üstleniyor."
İnşaat Mühendisleri Odası'nın (İMO) hazırladığı Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) Raporu özetle böyle söylüyor.
İMO Konut Müsteşarlığı verilerini baz alarak "2000-2010 Türkiye Konut İhtiyacı Araştırması"na göre; Türkiye'nin toplam konut stoku 16 milyon 235 bin 830 olarak belirlendiğini söylüyor.
"2000 yılı konut ihtiyacı yaklaşık 11 milyon, 2010 yılı konut ihtiyacı yaklaşık 14 milyon. 10 yıllık konut ihtiyaç artışı ise 2 milyon 800 binin üzerinde. Sadece ruhsatlı konutlar dikkate alındığında il/ilçe merkezlerinde 2,5 milyon konut açığı var."
İMO TÜİK verilerinin de 2010'a kadar kentsel nüfusun 11 milyon civarında artış göstereceğine ve bu artışın konut açığını 2,9 milyona yükselteceğine dikkat çekiyor.
"Konutların yüzde 40'ı kaçak ya da ruhsatsız; yapı kullanma izin belgesi baz alınırsa bu oran yüzde 67'e çıkıyor. Bina stokunun yüzde 10'unun yenilenmesi, yüzde 30'unun onarılması gerekir ki, bu, konutların yüzde 40'ının oturulabilir olmadığını gösterir. Yenilenme/onarılma (güçlendirme) çalışmalarına rağmen her yıl konut stokunun yüzde 0,5'i yok oluyor, dolayısıyla her yıl sadece bu nedenle oluşan açığı kapatmak için 40 bin konut üretilmesi gerekiliyor."
"Türkiye yanlış ve işlevsiz yatırımlar diyarı"
İMO'nun görüşü konut üretiminde TOKİ ağırlığının her geçen yıl artmakta olduğu yönünde.
İMO raporuna göre 2003 yılında yüzde 1,1'lik bir paya sahip olan TOKİ, 2004 yılında yüzde 13, 2005 yılında yüzde 9,4, 2006 yılında 9,7, 2007'nin ilk altı ayında ise yüzde 18,6'lık bir paya ulaştı.
Ancak rapor ele alınan 7,8 milyon binanın 7,5 milyonu özel kesim tarafından yapıldığını ortaya koyuyor.
Türkiye'de, 2000-2007 yılında 3 milyon 18 bin 699 konut üretildi. TOKİ tarafından projelendirilen konut sayısı 334 bin 303.
İMO "TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar'ın kamuoyuyla paylaştığı '2011 yılına kadar 500 bin konut üretimi' hedefi tutturulsa bile bunun konut açığını kapatmaktan oldukça uzak kalacağı ortada" diyor.
Oda diğer yandan konut fazlalığının, ağırlıkla yazlık olarak kullanılan ikincil konutlardan, inşaatı yıllardır süren projelerden kaynaklandığını kimi illerde de konut fazlalığı bulunduğunu aktarıyor.
"Türkiye yanlış ve işlevsiz yatırımlar diyarıdır; konut alanındaki yatırımlar da bu gruba dahil. Bütün bu gerçekler Türkiye'de konut arz ve talep dengesinin olmadığını, bir bütün olarak konut planlaması yapılmadığını, dolayısıyla da konut sektöründe orta ve uzun vadeli yatırım planlamasına gidilemediğini gösteriyor." (EZÖ)