CHP İstanbul İl Örgütü kayyımı Gürsel Tekin, Sabah Gazetesi'nde yayımlanan demecinde "FETÖ'nün uyuyan hücreleri"nin CHP'ye sızdığını iddia etti. CHP'nin muhalefetini "CHP'nin iktidara karşı kullanılması" olarak niteleyen Tekin'in Sabah'ta yayımlanan sözleri şöyle:
Tekin: "FETÖ'nün uyuyan hücreleri, [...] partimize de sızdı"
"FETÖ'nün uyuyan hücreleri, tüm dünyada bir ağ kurarak bazı uygulamalar üzerinden haberleşiyor ve tüm partilere sızdıkları gibi partimize de sızmayı başarmış durumda. 'Düşmanımın düşmanı dostumdur' anlayışıyla önce CHP'yi iktidara karşı kullanıyorlar, sonra da yok etmeye çalışacaklardır. Mevcut yönetim bu büyük fotoğrafı ve dünyada olan biteni görmemekte ısrar ediyor. Unutulmamalı ki bu örgütün taktiğidir. Bir düşmanını, diğer bir düşmanını kullanarak yok etmek."
Ancak Tekin demecinin haber mecralarında yayılmasından sonra sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada haber metninin içeriğini yalanlamaksızın Sabah gazetesine bir "mülakat" verdiğini inkar etti.
Bugüne kadar hiçbir gazeteye röportaj vermedim. Sohbet ettiğimiz gazeteci arkadaşlar oldu ama ortada “mülakat” yok. Bilginize, kamuoyunun dikkatine.
— Gürsel Tekin (@gurseltekin34) September 17, 2025
Arapça "liqa" kökünden gelen "mülakat" yüzyüze görüşme, iki ya da daha çok kişinin karşılıklı konuşması demek. "Röportaj vermemek", mülakat yapılmadığı anlamına gelmiyor. Her görüşme, sonuç olarak bir mülakat oluşturuyor.
"İlçe Seçim Kuruluna Kongre başvurusuna da inkar"
2 Eylül'de İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla CHP İstanbul İl Başkanlığına kayyım atanan Gürsel Tekin'in il örgütüne polis eşliğinde girer girmez olağanüstü il kongresi düzenlemek üzere gerekli belgelerin kendisine verilmesi için 9 Eylül'de Sarıyer İlçe Seçim Kuruluna başvurduğu ve talebinin reddedildiği de dün ortaya çıkmıştı.

Gürsel Tekin polis eşliğinde il binasına girdi: "Tepki gösterenler CHP'li değil"
Sarıyer İlçe Seçim Kurulu Tekin'in başvrusunu, 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu’nun 21. Maddesi, YSK 2020/505 ve 2017/353 sayılı kararları ve CHP İç Tüzüğüne dayanarak reddetti ve CHP İstanbul İl Başkanlığı seçimlerinde tek yetkilinin CHP Genel Merkezi olduğunu bildirdi.
Sarıyer İlçe Seçim Kurulu kararının gerekçesi şöyle:
"Talebin kesin olarak reddine..."
"Cumhuriyet Halk Partisi tüzüğü ve kongre yönetmeliğinden anlaşıldığı üzere bahsi olağanüstü kongreye ilişkin parti adına seçim iş ve işlemlerine yetkili merci merkez yönetim kurulu olan CHP Genel Başkanlığı olup seçim kurulu başkanlığımızca yasa gereği yapacağımız yazışma vs. tüm seçim iş ve işlemlerinde muhatap CHP İstanbul İl Başkanlığı değil Merkez Yönetim Kurulu olarak CHP Genel Başkanlığıdır. Bahsi geçen talebe ilişkin 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri Ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun ve 2820 sayılı Siyasi Partiler Kanunu 10. ve 21.maddesi gereği Başkanlığımızca incelemesi devam eden başvuru evraklarının ilgili olağanüstü seçimde parti adına yetkili olan veya olmayan parti görevlilere, delegelere, üyelere verilmesine yönelik ‘yasal düzenleme bulunmadığından talebin kesin olarak reddine karar verilmiştir."
Tekin: "Talepte bulunduğumuz yalandır"
Ancak, Gürsel Tekin ilçe seçim kurulunun "başvuru evraklarının ilgili olağanüstü seçimde parti adına yetkili olan veya olmayan parti görevlilere, delegelere, üyelere verilmesine yönelik yasal düzenleme bulunmadığından talebin kesin olarak reddine karar verilmiştir." şeklindeki kararına karşın, il kongresi düzenlemek için Sarıyer İlçe Seçim Kuruluna başvurduğu haberlerini yalanladı. "Karar defterinin tasdiki dışında İlçe Seçim Kurulu'na herhangi bir başvuruda bulunma[dıklarını]" söyledi.
Kurulun "başvuru evrakının [...] verilmesini red[dettiği]" yazısına karşın Tekin "Karar defteri konusunda başvurumuz var. [...] Onun dışında herhangi bir itirazımız ya da herhangi bir başvurumuz söz konusu değil." demekte ısrar etti.
"Bu ne rezillik"
Tekin, Sarıyer ilçe Seçim Kurulu kararına dayandırılan haberler ve beyanlara yönelik olarak "[...] İnsanlıktan hiç mi nasibinizi alamadınız? Bu ne rezilliktir yani. Gün içinde bir grup Ankara'da, bir grup İstanbul'da... Yeter yani biz de insanız, bizim de sabır sınırlarımız var. Böyle sürekli sizin yalanlarınızı düzeltmek zorunda değiliz." dedi.
(AEK)



