Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku bileşenlerinden oluşan Kongre Girişimi 15-16 Ekim'de 826 delegeyle Ankara'da toplanacak. Bu noktaya gelene kadar 20 bölge ve 81 ilde toplumsal muhalefeti oluşturan çeşitli gruplar, sivil toplum kuruluşları ve yerel halkla bir arada toplantılar yapan Girişim, hafta sonu Ankara'daki toplantıda "Kongre"yi somutlaştıracak.
Emek, Özgürlük, Demokrasi Blok'u İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'le girişimin Çatı Partisi'nden Kongre Hareketi'ne dönüşmesini, bu süreci tetikleyen dinamikleri ve gelişimini konuştuk.
Kongre Hareketi ortaya çıkarken hangi ihtiyaca tekabül ediyordu, nasıl şekillendi?
Birincisi, Blok'un seçim manifestosu baz alındı. Blok oluşturulurken bunun sadece bir seçim ortaklığı olmadığı, daha stratejik bir ortaklığa doğru evrileceği bu görüşmelerde karar altına alınmıştı. Seçim sonrasını da hedefleyen bir platforma dönüşecekti.
Adı baştan Çatı Partisi'ydi. Fakat süreç, öncelikle Blok'un büyük seçim başarısı bizi daha umutlandırdı ve hızlandırdı. Siyasal yapıların kendilerini feshetmemesi, parti lafının kavramının ideolojik birlik içermesi gibi pratik ve teorik sorunlar baş gösterince bir kongre oluşumuna gitme fikri ağır bastı. Bu kongre bütün bileşenleri kapsayacak, daha sonra kendi partisini de kuracak ama partiye katılmak istemeyen yapılar için bir şemsiye örgüt olarak varlığını idame ettirecek diye düşündük. Pratik ve teknik olarak böyle başladı.
Siyaseten de ülkedeki iktidar alternatifi, bırakın ana muhalefeti, bir iktidar alternatifi olabilmek için bu taban temsiliyetinin en yaygın biçimde temsil edilmesi ve bunlarla yeni arterler oluşturulması bir acil ihtiyaçtı. Siyaseten Kongre Girişimi bu ihtiyaca bulunmuş cevabın adıdır.
Kongre Girişimi nasıl tepkiler aldı?
Öncelikle Kongre'ye en mesafeli duran siyasal yapılarda bile bir selamlama ve içtenlikli bir başarı dileme vardı. Türkiye Komünist Partisi (TKP) hariç diğer tüm yapılar belli bir dönem içinde bulunma arzularını beyan ettiler. Bu önemliydi. Bundan önceki ittifak görüşmelerinde bu iş genellikle kavgalarla biterdi ama diyelim ki en mesafeli duran TKP bile resmi görüş olarak bir başarı dileği kaleme aldı. Bu anlamda herkesten bir hüsnü kabul gördük. Tabii ki siyaseten günlerce tartışılabilir ama herkesten bu oluşumun, içinde yer almayacaksa bile yol alabilmesi için teşvik niyeti gördük, gözlemledik.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), TKP ve Halkevleri yakın zamanda Kongre'de olmayacağını açıkladı. Bundan sonra...
Bizim açımızdan gözlemci olarak ya da kendilerinin belirleyeceği başka bir statüde varlıklarını sürdürmeleri bizi sadece onurlandırır. Bunu tartışmayız bile; nasıl isterlerse bu yapı içinde kendilerini öyle konumlandırabilirler.
Kongre Girişimi sürecinde yapılan çok sayıda toplantı süreci nasıl etkiledi?
Yine seçime bir atıfta bulunarak başlamak istiyorum: Blok üç milyon oy aldıysa, yaklaşık üç milyon insanın da kalbine girdi; o insanlar da umutlandılar başarımızla. Ya da kalbi burada olduğu halde iktidardan kurtulmak için CHP'yi tercih eden insanlar oldu. Bunlar süreci izliyorlar bence. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) geldiği içler acısı hal insanlarda bir alternatif arayışı ihtiyacı olarak kendini dayattı.
İkincisi; aşağı yukarı her bölgede mutlaka bir vekil arkadaşın katılımıyla toplantılar yaptık. Kişisel gözlemime göre, insanlardaki beklenti, bizim çalışma düzeyimizi ve ön hazırlığımızı kat be kat aşan bir coşkuya ve umuda tekabül ediyordu. Hem sevindirici hem korkutucu yaygın bir beklenti! O zamanki adıyla Çatı, şimdiki adıyla "Kongre gelecek bütün dertler bitecek" gibi bir beklenti var. Bu bizi hızlandıran bir tespit oldu. Bunun böyle olduğunu görünce çalışmaları hızlandırdık.
Bu konuda bir şiarımız vardı: Toplumsal alanı siyasallaştırmak, siyasal alanı toplumsallaştırmak gibi bir düsturla yola çıkmıştık. Bu anlamda gerek çevre örgütleri gerek LGBT bireyler, gerek etnik temsiliyetler, engelliler, işsizler, gençlik, bu anlamda kadınlar bu anlamda bugüne kadar politize olmamış, herhangi bir örgütlülük içine girmiş ya da politik duruşun itirazın içinde olmamış insanlardan bile yoğun bir talep var. Hatta en aktif katılımcılarımızın onlar olduğu bile söylenebilir. Bir yandan çok doğal kitle tabanıyla Kongre Hareketi önemli bir buluşma gerçekleştirdi. Bunu da bu yereldeki toplantılarda gözlemledik.
Kongrenin bir tüzüğü olacak mı?
Onu bu Kongre'de oluşturacağız. Bir anlamda da tüzük kongresi diyebiliriz. Çeşitli taslak metinler var. Onları sunacağız, yeni önerileri alacağız. Ortak bir noktaya varacağız Kongre'de.
Kongre'nin nasıl bir işleyişi olacak?
Onu önceden söylemek Kongre'nin iradesine saygısızlık olabilir. Aslında herkesin kafasında modeller var ama sözü Kongre'ye bırakmalı. Temsili demokrasiye hiç itibar etmiyoruz, yetkilendirmeler yok, en yaygın taban katılımıyla bütün bu andığımız şeylere Kongre'de karar verilecek.
Kongre'nin öncelikleri ne olacak bundan sonra?
Emek, hak ve özgürlük eksenli bu ülkenin gündemini belirleyeceğiz. İtirazlarımızı kolektifleştireceğiz. Taleplerimizin takipçisi olacağız. (YY/HK)
* Kongre Hareketi'ni oluşturan bileşenler: Barış ve Demokrasi Partisi, Demokrasi ve Özgürlük Hareketi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Emek Partisi, Eşitlik ve Demokrasi Partisi, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, İşçilerin Sosyalist Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Kaldıraç, Köz, Sosyalist Birlik Hareketi, Sosyalist Dayanışma Platformu, Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Gelecek Parti Hareketi, Toplumsal Özgürlük Platformu, Türkiye Gerçeği, Yeşiller Partisi.