* Fotoğraf: Anadolu Ajansı.
64 milyon kişinin oy kullanma hakkı olan bir seçimde sandık tam olarak ne demek, nasıl bir birim ve sayısal olarak bir sandığı gözümüzde nasıl canlandırabiliriz?
Sandıkları, dağılımlarını, sandık başına düşen seçmen sayısını anlamak, seçim konusundaki okuryazarlık açısından ve seçim sonuçları hakkında yapılan değerlendirmeleri anlamlandırabilmek açısından önemli.
KONDA Araştırma ve Danışmanlık Şirketi, sandıktan çıkan sonuçları anlamlandırmaya yönelik yeni bir rapor yayımladı.
• 14 ve 28 Mayıs 2023 Genel Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Sandık Analizi raporu, dün (8 Haziran) KONDA'nın kurucusu Tarhan Erdem'in ölüm yıldönümünde yayımlandı. KONDA, hâlâ bir Tarhan Erdem geleneği olarak seçim çalışmalarını da her seçimden üç gün önce, perşembe günleri, yayımlıyor.
108 sayfalık raporda 14 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi ve 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimleri'nin sonuçlarının analizine tüm seçmenlerin tercih ve davranışlarını anlamaya yönelik olarak geçersiz oylar ve seçime katılmayanlar dahil edildi.
Analizde, Anadolu Ajansı'nın servis ettiği geçici sonuçlar baz alındı ve oy kayıp ile kazançlarının kıyaslamaları 24 Haziran 2018, 1 Kasım 2015 ve 7 Haziran 2015 seçim sonuçları dahil edilerek yapıldı.
Oy kayıpları ve kazanımları
KONDA Barometresi'nin 2010 yılından bu yana gerçekleştirdiği 142 araştırmasının bulgularından da yararlanılan analize göre, siyasi partilerin tabanları hayli sınırlı bir biçimde hareket ediyor ya da başlangıç noktasına geri dönüyor.
Rapora göre, seçim sonuçları bir kez daha Türkiye'deki siyasal kutuplaşmayı teyit etti.
Toplam seçmen üzerinden bakıldığında:
- AKP 24 Haziran oylarından 6,3 puan, 1 Kasım oylarından 12,1 puan kaybetti.
- MHP 24 Haziran oylarından 0,9 puan, 1 Kasım oylarından 1,6 puan kaybetti.
- CHP 24 Haziran oylarına 2,4 puan, 1 Kasım oylarına 0,1 puan ekledi.
- İYİ Parti 24 Haziran oylarını korudu.
- Yeşil Sol Parti/HDP 24 Haziran oylarından 2,5 puan, 1 Kasım oylarından 1,7 puan kaybetti.
Genel tablo
→14 Mayıs genel milletvekili seçimi sonuçlarına göre AKP'nin oyu, 2018'den bu yana 7 puan, 1 Kasım 2015'ten bu yana ise 14 puan azaldı. AKP'nin 14 Mayıs itibarı ile oy oranı ilk kez seçime girdiği 2002 yılı seviyesinde. Buna karşın AKP'nin kaybettiği seçmenler muhalefet blokuna geçmeyip, Cumhur İttifakı içinde kaldı.
→ MHP'nin oyu son seçimden bu yana 1 puan azalsa da Yeniden Refah Partisi'nin yüzde 2,9 oranında oya erişmesi, Cumhur İttifakı'nın çoğunluğu almasını, iktidar partisi olan Ak Parti'ye de dolaylı desteğin sürmesini sağladı.
→ CHP, bir dönem yerleştiği yüzde 20 çizgisini kırdı ve yüzde 25 oranına ulaşmışsa da son 20 yıldaki seçimlere göre alabileceği en yüksek potansiyel oy seviyesine erişemedi.
→ İYİ Parti de ilk kez girdiği 2018 seçimlerinde aldığı oy oranını korudu ve ne iktidar blokundan ne ittifak dışı diğer partilerden oy alarak parlamento çoğunluğunu sağlamada bir katkı ortaya koyamadı.
→ Yeşil Sol Parti, yüzde 8,8 oy oranına ulaşarak HDP'nin 2018 seçiminde aldığı oy oranının gerisinde kaldı; seçim barajının yüzde 7'ye düşmesinin, TİP ile ittifak yaparak seçime girmesinin ve cumhurbaşkanı seçiminde başka bir ittifakın adayını desteklemesinin muhtemel etkileriyle oy kaybı yaşadı.
→ TİP, Yeniden Refah Partisi ve Zafer Partisi'nin bulunduğu diğer partiler kümesi de son seçimlerden bu yana büyük oranda büyüdü; bu gruptaki partilerin toplam oy oranının yarıya yakınının ittifak içinde kalması nedeniyle parlamento aritmetiğine de etkisi oldu.
Sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesi
Rapora göre, katılım ve geçersiz oy gibi parametrelerle birlikte, siyasi partilerin ve adayların seçimlerde aldıkları sonuç, sosyo-ekonomik gelişmişlik ile anlamlı bir ilişki içinde. Buna göre:
Kılıçdaroğlu, sadece 1. kademe gelişmiş ilçelerde yüzde 50'nin üzerine çıkarken sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesinin düşmesiyle Erdoğan'ın oyu artıyor. Siyasi partilerin gelişmişlik kademelerine göre aldıkları oylar da aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi anlamlı bir örüntü ortaya koyuyor.
1. kademe gelişmiş ilçelerde CHP'nin aldığı oy oranı yüzde 35 iken sosyoekonomik gelişmişlik seviyesinin düşmesiyle AKP ve MHP'nin oyu yükseliyor. Yeniden Refah Partisi'nin her kademeden benzer oranda oy alması ise dikkat çekici.
Kutuplaşmış bir Türkiye
KONDA analizine göre, seçim sonuçları bir kez daha kutuplaşmış bir Türkiye tablosu ortaya çıkarıyor. İki seçimin sonuçları ile birlikte katılım oranları, geçersiz oy oranları ve sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi kullanılarak yapılan kümeleme analizi Türkiye'yi 5 kümeye ayırıyor.
Sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi en yüksek olan 1. kademedeki ilçe sayısı 67 iken 2. kademede 173, 3. kademede 175, 4. kademede 215, 5. kademede 222, 6. kademede ise 121 ilçe bulunuyor.
Bu 5 kümenin seçim coğrafyaları bakımından ortaya çıkardığı örüntü sonuçlarında ilk olarak Yeşil Sol Parti'nin güçlü olduğu Kürt kentlerinde Erdoğan'ın düşük, Kılıçdaroğlu'nun yüksek oy alması göze çarpıyor.
İkinci olarak ise, muhalefetin güçlü olduğu ve katılımın da yüksek oranda gerçekleştiği, aynı zamanda sosyo-ekonomik gelişmişliğin de yüksek olduğu bölgelerin Türkiye'nin batı kıyı şeridi olarak ayrılması. Sosyo-ekonomik gelişmişliğin "düşük olduğu" Türkiye'nin iç kesimlerindeyse Erdoğan ve Cumhur İttifakı güçlü olmaya devam ediyor ve heterojen biçimde dağılan ilçelerde katılım ve geçersiz oylar ortalama seviyede seyrediyor.
Cumhurbaşkanı adaylarının oyları
Cumhurbaşkanı adaylarının üç büyük kentte aldığı oylara bakıldığında ise karşımıza şu tablo çıkıyor:
Cumhur İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan, üç büyük kentten biri ve Başkent Ankara'da 1. turda yüzde 47, Kılıçdaroğlu ise yüzde 45 oy aldı. Ancak seçmen sayısı düşük olan sandıklarda genelde yüksek oranda oy aldı.
Bu sandıklar Kızılcahamam, Beypazarı, Çubuk, Çamlıdere, Haymana, Şereflikoçhisar gibi kırsaldaki köy veya mahallelerde.
Nüfusu çok yoğun olan İstanbul'da ise sandıkların genelde 150'den fazla seçmeni var ve yoğunluk 350 ve üstü seçmenli sandıklarda. Kent genelinde ilk turda yüzde 47 oy alan Erdoğan, çok az sayıda sandıkta yüzde 80'in üzerine geçti. Yüzde 20'nin altında oy aldığı epeyi sandık var.
Üçüncü büyükşehir olan ve yüzde 31'le Erdoğan'ın Türkiye ortalamasının oldukça altında oy aldığı İzmir'de muhalif sandıkların öne çıkması ise hemen dikkat çekiyor. Buna karşılık 300 seçmenden daha küçük sandıklarda güçlü olduğu ve zayıf olduğu sandıkların dağılımı oldukça eşit.
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy oranının Erdoğan'ın oy oranını geçtiği sosyo-ekonomik gelişmişlik bakımından siyasi coğrafya sadece 1. kademe gelişmiş ilçeler oluyor.
Ağırlıklı olarak Kürt nüfusun yaşadığı 6. kademe gelişmiş ilçelerde Kılıçdaroğlu'nun oyu yükselirken Erdoğan'ın oyu düşüyor; ancak Erdoğan bu ilçelerden de 3. kademe gelişmiş ilçelerden aldığı oranda oy alıyor.
6. kademe gelişmiş ilçelerde Erdoğan'ın aldığı oy oranı yüzde 53,3 düzeyindeyken, Kılıçdaroğlu'nun aldığı oy oranı yüzde 43,5.
(TY)