Kürt sorununun demokratik çözümü için Meclis’te kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 14’üncü toplantısı Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkanı Fatma Bostan Ünsal, Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Derneği (PODEM) temsilcisi Oral Çalışlar, Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz ve Toplumsal Mutabakat Derneği Başkanı Mahmut Şimşek’in aktarımları ile son buldu.
Mezopotamya Ajansı'nın aktardığına göre, toplantıyı izlerken yaşadığı geçmiş yılları, acıları, sıkıntıları hatırladığını belirten Oral Çalışlar, şunları söyledi:
"Kaygıyla, endişeyle ve umutla hepimiz bu komisyonun çalışmasını izliyoruz. Yeni dönemde tabii ki henüz her şey bitmiş değil ve her şeyi halledebilmiş değiliz. Çünkü bu mesele 100 yıllık bir iştir. 50 yıllık PKK ve ondan en öncesi de var. Yani hatırlarsanız Kürt meselesi ilk Türkiye'de gündeme geldiğinde o zaman böyle bir mesele yoktur, Kürt yoktur üzerinden bir politika yürütüldü. Kürtlerin olmadığı üzerine doktora tezleri yazıldı. Üniversitelerde akademik çalışmalar yapıldı. Ama bütün bu çalışmalar gösterdi ki Kürt yoktur tezlerinin hiçbir geçerliliği yoktur. Çünkü Kürtler var olduklarını her yerde hissettirdi."

ÇÖZÜM KOMİSYONU'NUN 13. TOPLANTISI
Numan Kurtulmuş: Artık dinleme faslının sonuna gelindi
"Belirsizlik süreci zora sokacak"
Sonrasında konuşan Hakan Tahmaz da Türkiye’deki süreci izlemekte ve desteklemekte olduğuna dikkat çekerek, "Özellikle bir şeyin altını çizmek isteriz ki, PKK lideri Abdullah Öcalan'la görüşülmesi konusundaki belirsizlik bu süreci zora sokacak bir tutumdur. Çünkü silah bırakma sürecinin nasıl karşılık bulacağını ve bu süreci ortaya koyacak siyasal irade Öcalan'dır" ifadelerini kullandı.
Suriye'de Suriye Kürtleri ile ilgili izlenen siyasetin değiştirilmesi gerektiği söyleyen Tahmaz, "Çoğulcu bir Suriye için Şam'la Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi arasında Türkiye’nin önemli bir pozitif rol oynayabileceğini de düşünüyoruz" dedi.
"Ayrımsız bir infaz düzenlemesi sağlanmalı"
Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkanı Fatma Bostan Ünsal ise eşitlikçi bir infaz yasasının çıkarılmasını ve uygulamadaki keyfiliklerin önlenmesini istedi:
"Anayasamızın eşitlik ilkesine, suçların ve cezaların şahsiliği gibi binlerce yıllık bir ilkeye aykırı olan ayrımcı öneriler, bir nevi komisyonunuza çizilen sınırlar dikkate alınmadan, ayrımsız bir infaz düzenlemesi sağlanmalı ve düzenlemede idari kurullara bir inisiyatif tanınmamalı. Barış, yalnızca silahların susması ile sağlanamaz, ifade özgürlüğü üzerindeki baskıların da kalkması gerekir."
"Kürt Demokratik Hakları Kanunu" önerisi
Sonrasında konuşan Mahmut Şimşek ise Komisyon’daki siyasi parti temsilcilerine şu öneriyi sundu:
"100 yıldır Kürt sorunu deyip duran tüm siyasilerin, artık bu tanım yerine Kürt Demokratik Hakları Kanunu'nu kullanmalarını öneriyoruz. Bu önerimiz dikkate alınırsa belki o zaman siyasetçilerimiz sizden demokrasimizin eksiklerini masaya yatırarak eksik demokrasimizin eksik yanlarının neler olduğunu, nasıl giderilmesi gerektiğini daha net görür, bu eksiklere işaret edip birbirimizle konuşmaya ve normalleşmeye katkı sunarız."
TIKLAYINIZ: Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu 14’üncü toplantı tutanağı
(AB)





