* Fotoğraflar: Uluslararası Af Örgütü.
Laura Vásquez Roa'nın kaleme aldığı "Görünmezlikle ayrımcılık arasında: Kolombiya ve Peru'da Venezuelalı LGBTİ+ mülteciler" yazısı Uluslararası Af Örgütü tarafından Türkçeye çevrildi.
Kolombiya ve Peru, Venezuela'dan kurtulan ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilerin en sık gittiği iki ülke.
Inter-agency platform R4V'un verilerine göre 1.8 milyon Venezuelalı Kolombiya'ya, 1.3 milyonu Peru'ya sığındı. Tarihsel olarak ötekileştirilen gruplara mensup LGBTİ+'lar için bu iki ülke, ulaşılabilir varış noktaları anlamına geliyor.
Kolombiya ve Peru; uyruk, cinsel yönelim veya cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık dahil hiçbir türde ayrımcılık yapmaksızın herkesin insan haklarını güvence altına almakla yükümlü kılan farklı uluslararası sözleşmeleri onaylasa da toplumdaKİ yabancı düşmanlığı ve cinsiyet çeşitliliğine karşı ön yargılar, şiddet içeren güvensiz bir ortam yaratıyor.
Colombia Diversa'nın bildirdiğine göre, Kolombiya'da LGBTİ+ nüfusu için kayda değer yasal korumalar var; ancak en büyük engel, özellikle mülteciler için bunların fiilen uygulanması.
Uluslararası Af Örgütü tarafından Türkçeye çevrilen metnin kısa versiyonunu sizlerle paylaşıyoruz.
TIKLAYIN - İran'da LGBTİ+ ve kadın, Türkiye'de mülteci olmak
Marco
"Marco, maruz bırakıldığı en şiddetli ayrımcılığın, her ne kadar hep var olan yabancı düşmanlığıyla bir arada işlese de trans olmasından kaynaklandığını düşünüyor. 'Biyolojik olarak erkek olsaydım, eminim ki göçmenliğe rağmen çok daha fazla fırsatım olurdu. Markete gidip çuvalla patates alacağımı söyleyemiyorum bile. İnsanlar bana bakıp, çuval taşıyıp taşıyamayacağımı düşünmeden gülüyor. Esas sorun, onların olmamı istediği kişi olmamam,' diyor.
"Marco 28 yaşında trans bir erkek, dört yıldır Lima'da yaşıyor. Ülkesi Venezuela'nın sosyal, ekonomik ve siyasi koşullarındaki kötü gidişat orada kalmasını sürdürülemez hale getirdiği için daha iyi yaşam koşulları arayışıyla Caracas'tan Peru'ya geldi.
Kulaklık takarak dünyayla başa çıkmak
"Marco, hayatının büyük bir kısmını sosyal kaygı yaşayarak geçirdi. Kalabalık gruplardan hoşlanmıyor ve bu yüzden onu çevreleyen aşırı kalabalık dünyayla başa çıkma stratejisi olarak kulaklık kullanmaya alışmış. Kulaklık takmak, hakkında söylenenlerin çoğunu duymamasını sağlasa da bir noktada gerçeklikle bağlantı kurmak zorunda. 'Kulaklıklarımı çıkarıp dikkat vermeye başladığımda insanların ne kadar boşboğaz olduğunu fark ediyorum. Baştan aşağı süzüyorlar, tuhaf bir tipmişsin gibi seni tarıyorlar.'
TIKLAYIN - Mülteci LGBTİ+'lar "Pandemi"yi Anlatıyor: Korkarım Pandemi Bitecek Ama Ayrımcılık Sürecek
Augusto ve Alixe
"Bogota'da yaşayan 27 yaşındaki Venezuelalı non-binary (cinsiyet kimliğini ikili cinsiyet rejiminin sunduğu kadın ve erkek kategorilerinin içinde tanımlamayan) Augusto, bir LGBTİ+'nın kamusal alanda var olma biçimine göre ne tür davranışlarla karşı karşıya kaldığını açıklarken 'Her şey nasıl göründüğüne bağlı,' diyor.
"Peru'da yaşayan trans kadın Alixe için, cis lezbiyenler ve trans erkekler dahil geyler, sosyal açıdan daha az görünürler; çünkü geçişleri daha az fark edilir türden ve başlangıçta daha az yaftalamayla yaşayabiliyorlar. Fakat Alixe, bu durumun, cinsiyet kimliklerine uymayan kimlik belgelerini göstermek zorunda kaldıklarında sona erdiğini de ekliyor ve 'Translar daima başkasının kimliğini gasp etmekle suçlanır ve trans olduğumuzu fark ettiklerinde suistimal başlar,' diyor."
Metnin tamamını okumak için tıklayın.
(TY)