Cenevre merkezli Uluslararası Göç Örgütü'ne (IOM), her yıl, yarım milyonla 700 bin arası kadın ve çocuk, cinsel köleliğe zorlanıyor.
Kaçabilenlerin çoğu, daha sonra, insan kaçakçılığı yapan şebekelerin ellerine düşmelerinde arkadaşlarının veya akrabalarının etkisi olduğunu anlatıyor.
IOM'e göre, Avrupa'daki sosyalist yönetimlerin dağılmasıyla birlikte, bu ülkelerdeki kadınların Avrupa Birliği ülkelerinde seks işçiliğine zorlanması, 90'ların ikinci yarısında Balkanlar'da yaşanan savaşlar bu tabloda büyük rol oynuyor. Diğer faktörler arasındaysa, yüksek işsizlik oranı, göçler, küreselleşmenin etkileri var.
Kölecilik karşıtı Anti-Slavery örgütü, köleciliğin yeni biçimlerini şöyle sıralıyor:
Rehinli çalıştırma: BM rakamlarına göre 20 milyon kişiyi etkiliyor. İnsanlar, hasta bir çocuğun ilaç parası kadar düşük miktarlardaki borçları alıyorlar ya da kandırılarak bu borçları almaları sağlanıyor; bunun sonucunda rehin olarak çalıştırılıyorlar.
Borcu geri ödemek için uzun süreler, haftada yedi gün, yılda 365 gün çalışmaya zorlanıyorlar. Karın tokluğuna ve barınma karşılığı çalışıyorlar, ancak borçlarını ödemeleri hiçbir zaman mümkün olmuyor; bu borç bir sonraki kuşağa "miras" kalabiliyor.
Erken ve zorla evlilikler: Kadınlar ve kız çocukları, kendi istekleri dışında, zorla evlendiriliyor; genellikle fiziksel şiddet gördükleri köle hayatı yaşıyorlar.
Zorla çalıştırma: Kişiler, bireyler, hükümetler veya siyasi partiler tarafından yasadışı olarak çalıştırılıyor -genellikle şiddetle veya cezalandırılmakla tehdit ediliyorlar.
İrsi kölelik: Kişiler bir köle sınıfı içinde veya toplumun köle emeği olarak kullanmaya uygun gördüğü "gruplarda" doğabiliyor.
İnsan kaçakçılığı: Kadınların, çocukların ve erkeklerin, kölelik koşullarında zorla çalıştırılması amacıyla taşınması ve ticaretiyle gerekleşiyor.
Çocuk işçiliğinin en kötü biçimleri: Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) rakamlarına göre, dünya çapında 170 milyon çocuğu etkiliyor.
Brezilya: Toprak ağalarının köleciliği
IPS'ten Mario de Queiroz'un haberine göre, Brezilya modern köleciliğin yaygın olduğu ülkelerden biri.
Brezilya'da Topraksızlar hareketinin destekçilerinden Rahip Ricardo Rezende, ülkenin Başbakanı Luiz Inácio Lula da Silva'nın köleciliğe karşı bakanlıklar arası bir komisyon kurma kararını takdir ediyor, ancak sorunun nasıl sürdüğünü de anlatıyor:
"Büyük toprak sahiplerinin kiraladığı işçi müteahhitleri, yani 'gatolar' (kediler), kuraklığın ve işsizliğin vurduğu bölgeleri hedefliyor, insanlara ormanı temizleme karşılığında iyi maaş ve sağlık hizmeti vaat ediyor. İşçileri ailelerini terk etmeye ikna etmek için avans da veriyorlar."
"Ertesi gün, araziyi ancak borçlarını ödemeleri şartıyla terk edebileceklerini öğreniyorlar: Borç, araziye getirilişlerinin yol parasından, yolda içtikleri içkilerin parasından, yemeklerden ve avanstan oluşuyor. Aynı zamanda, iş gereçlerini ve yemeklerini de arazideki dükkandan satın almak zorunda oldukları söyleniyor."
"Bu borçlar genellikle ödenmiyor, çünkü öngörülen çalışma süresi sona eriyor; sonuçta insanlar hiçbir ücret almadan bırakılıyorlar."
"İşçiler kaçmıyorlar da, çünkü bu dev arazilere gecenin bir yarısı, yolda kendilerine verilen içkiden sarhoş bir halde getiriliyorlar. Eve nasıl döneceklerini bilmiyorlar, bu bölgede akrabaları, arkadaşları olmuyor; bir yandan kaçmaya çalışırken yakalananların başlarına gelenleri duyduktan sonra korkuyorlar." (TK/KÖ)
* Bu haberi Tolga Korkut derledi.