Fotoğraf: Aytuğ Can Sencar – Ankara/AA
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
Türkiye’nin yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı başarılı mücadele yürüttüğünü savunan Koca, “Önümüzdeki günlerin aydınlık günler olacağı konusunda güçlü gerekçelerimiz var” dedi.
Maske kullanımının toplum sağlığı için önemine de vurgu yapan Koca, zamanlaması tartışmalara neden olan LGS ve YKS ile ilgili olarak da “Sınavın ertelenmesi durumunda, risk bugünden çok daha büyük olabilirdi. Bugünkü gerekçeler yarın daha da büyüyebilir. Dünya Sağlık Örgütü eylül ayı için küresel ölçekte risk öngörüsünde bulundu. Bu durumda, sınavın, ne getireceği meçhul bir zamandansa şimdi yapılmasına ilgili kurullar tarafından karar verilmesi doğru görünmektedir" ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı’nın aktardığına göre, Koca özetle şunları dedi:
“Önümüzdeki günler aydınlık olacak”
“1 Haziran'da başlayan normalleşme süreci yakında bir ayını dolduracak. Koronavirüs salgınının oldukça zor, pek çok bilinemezi de beraberinde getirdiği bir dönemini aştığımız konusunda hak edilmiş, dayanağı sağlam bir iyimserlik içindeyiz.
“Kontrol dışı gelişmeleri ayrı tutarsak, önümüzdeki günlerin bu yaz günleri gibi aydınlık günler olacağı konusunda güçlü gerekçelerimiz var. Bugünkü hayatımız, tedbirlere bağlı kalarak, planlarımızı uygulayacağımız bir hayattır.
“Mevcut durum, korunması gereken kazanımdır”
“Çok yakın zamana kadar, sokağa kısıt olmaksızın çıkabileceğimiz günler konusunda endişelerimiz vardı. Her zaman gittiğimiz mekanlar, eski emniyet duygusu içinde bir daha ne zaman gideceğimizi bilemediğimiz mekanlardı. Berberimiz, kuaförümüz, pastanemiz, kafemiz, kitapçımız kapalıydı.
“Mevcut durum, korunması gereken büyük bir kazanımdır. Durağanlaşan hayat hız kazandı. Koronavirüsle mücadelemizde bu başarı muhkemleştikçe, özlediğimiz ne varsa tek tek geri döneceğiz. Başarı muhkemleştikçe, her işin başı sağlık prensibiyle kaldığımız yerdeki yaşama temposuna yaklaşacağız.
“Maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalidir”
“Ağız ve burun yoluyla bulaşan, mesafe kısaldıkça bulaşma riski çok artan bu virüs, evimizin dışında, başka insanlarla bir arada bulunduğumuz ortamlarda koruyucu maske kullanmamızı zorunlu kılıyor.
“Koronavirüs maskesi, virüsün yayılmasına karşı elzem bir tedbirdir. İhtiyatlılık değildir, mecburiyettir. Koronavirüs maskesi, virüse karşı alınacak kişisel bir tedbir değildir, ortak bir tedbirdir. Bu tedbir, aynı sosyal ortamda, birbiriyle etkileşim halinde olan kişilerin tamamı tarafından alınmalıdır. Bir ortamda üçümüz maske takıyor, fakat birimiz takmıyorsak hepimiz az çok risk alıyoruz demektir.
“Bu sebeple, maske kullanmayan kişinin ister yakın mesafede sokakta, ister ortak mekan veya iş yerinde, maske kullananlara karşı sorumluluğu vardır. Bu durumlarda maske kullanmamak kişisel hukukun ihlalidir.
“Yalnızken maske gerekli değil”
“Çevremizde kimsenin bulunmadığı, bulaşma riskinin zaten söz konusu olamayacağı ortamlarda, örneğin bankta denize karşı yalnız oturuyorsak, maske elbette gerekli değildir.
“Maske tedbirini gerekli durumlarda uygulayalım ki uygulanabilir olsun, zamanla bıkkınlığa yol açmasın.
“62 ilde maske zorunlu”
“Bugüne kadar 62 il merkezinde maske mecburiyeti getirildi. Maske, tüm Türkiye'de ortak sorumluluğumuz, mecburiyet olan illerde ise sorumluluk kat kat fazladır.
“Bu mecburiyet, ya vakaların arttığı veya riskin bariz olduğu, zincirleme bulaşmanın uç verme ihtimali olduğu yerler için getirilmiştir.
“Sınavlar ertelense risk daha büyük olabilirdi”
“Sağlık yönünden sınava uygun şartların hazırlanması konusunda bizler elimizden geleni yaptık. Bilim Kurulumuz, uygulamayı yapacak kurumlar için Sınav Tedbir Rehberi hazırladı. Milli Eğitim Bakanlığımız ve ilgili kurumlar titiz hazırlıklarını tamamlayıp, sizlerle paylaştı.
"Hepimiz, sizlerin yaşadığı sınavları yaşamış kişiler olarak, duygularınızı çok iyi anlıyor ve içtenlikle saygı duyuyoruz.
“Fakat gerçeğin hakkını gerçeğe vermeliyiz. Salgın hastalık söz konusu olduğunda bir ay, iki ay sonrasını öngörmek çok zordur. Bunu, yakın günlerde 1.000'in altına çektiğimiz vaka sayısının tekrar 1.500'lerin üstüne tırmandığı tablolardan da tahmin edebilirsiniz.
“Sınavın ertelenmesi durumunda, risk bugünden çok daha büyük olabilirdi. Bugünkü gerekçeler yarın daha da büyüyebilir.
“Dünya Sağlık Örgütü eylül ayı için küresel ölçekte risk öngörüsünde bulundu. Bu durumda, sınavın, ne getireceği meçhul bir zamandansa şimdi yapılmasına ilgili kurullar tarafından karar verilmesi doğru görünmektedir.
TIKLAYIN - LGS sona erdi: Çocuklarımız bunu hak etmedi
“Havalimanlarında test yapılacak”
“Gelecek günlerde özellikle Antalya Dalaman, İzmir, İstanbul'da iki merkez, Bodrum ve Trabzon havalimanları olmak üzere yedi noktada test merkezleri kurulacak. Kapıkule ve Sarp gibi sınır kapılarında da test merkezleri oluşturulacak.
“Bu merkezlerde kişiler sağlık taramasından geçirildikten sonra semptomu olanlar hem testlerinin hem de gerektiğinde tedavilerinin sağlık kuruluşlarında devam ettirilmesi için hazırlık yaptık.
"Ayrıca Türkiye'de 135 merkezde de bizim özellikle bu anlamda uygunluğunu verdiğimiz merkezde de testler ayrıca yapılmaktadır.
“İkinci dalgayı yaşamıyoruz”
"İkinci dalgayı yaşamadığımızı rahat söyleyebiliriz. Biz şu an birinci dalganın etkilerini görmüş oluyoruz. Yani şu dönemde dünyada halen birinci dalganın etkisi devam ediyor. Yer yer dalgalanmaların olduğunu görmüş oluyoruz ve özellikle bu dönemde bazı bölgelerimizde vaka sayılarının daha arttığını görüyoruz.
"Yani şu dönemde birinci dalganın devamı olan dalgalanmaları yaşadığımızı, yeni bir ikinci dalga şeklinde olmadığını, vaka sayılarının yer yer bazen öngördüğümüzden daha fazla olduğunu görüyoruz ama eskiye göre hastane yükümüzün daha az olduğunu, hastaneye yatan, yoğun bakıma giren, yoğun bakımdan entübe olan, entübe olan hastalarımızın vefat etme oranlarının giderek çok düştüğünü görüyoruz.
“Vefat edenlerin ortalama yaşı 74”
“Burada da özellikle her geçen gün vefat eden vatandaşımızın yaş ortalamasının da giderek yükseldiğini görüyoruz. 16 Mayıs'tan önce vefat edenlerin ortalama yaşı 71 iken şu an 74'e kadar çıkmış oldu.
“Vaka sayılarında ise daha önce ortalama yaş 41 iken şu an 32'ye kadar düşmüş oldu. Özellikle gençlerimiz kendilerini rahat hissetmemeliler.
“Bu anlamda her ne kadar ciddi belirti ve hastane ortamına girme durumunda bir sonuçla karşılaşmıyor olsalar bile riskli olan, özellikle büyüklerimize ve kronik hastalığı olanlara bulaştırma potansiyeli taşıyor.
"Toplumun bağışıklığı yüzde 1'in altında"
"Şu an taranan kişi sayısı 118 bin oldu. Bunun içinde PCR taraması ile pozitif bulduğumuz oran binde 2,8, son derece düşük.
“Yine aynı zamanda antikor testi yapıyoruz. Antikor testi ise şu an dediğim sayıların içindeki oranı binde 8,1 yani toplumun bağışıklığı yüzde 1'in altında.
“Birçok kimsenin özellikle toplum bağışıklığı anlamında yüksek oranlar beklediği ve bağışıklığın giderek arttırılmasının anlamlı olduğunu düşündüğü noktada bu çalışmayla toplum bağışıklığının öyle kolay gelişmediğini görüyoruz. Zannediyorum 153 bin testin tamamı bir hafta, 10 gün içerisinde bitmiş olur.
“Yeni kısıtlama düşünmüyoruz”
"Önümüzdeki dönemde benzer şekilde yeni bir kısıtlamayı Bilim Kurulu'nda gündemimize almadık ve şu an düşünmüyoruz. Kontrollü sosyal hayatın tedbirlerle devamını önemsiyoruz.
“Tedbirlere uyduğumuz oranda tehdit ortadan kalkar. Herkesin bu anlamda hassasiyet göstermesi gerek.
“İl bazında vaka sayılarını açıklayabiliriz”
“Vaka sayılarının il bazında açıklanmasında sorun yok. Özellikle turistik bölgelerle ilgili belli illerimizi önümüzdeki günler açıklamış olacağız.
“Ayrıca her yerin İl Hıfzıssıhha Kuruları her günün vaka sayılarını biliyor ve buna göre kararlar ve tedbirler alıyorlar. Biz de gerektiğinde vaka sayılarını açıklayabiliriz, sorun değil.” (EKN)