27 Haziran 2022: Davanın 14. duruşma periyodu başladı. Heyet başkanının tanıkların dinleneceğini açıklamasına tutuklu siyasetçiler tepki gösterdi, sorgular bitmeden tanık dinlenemeyeceğini belirtti. Heyet, itirazları reddetti.
28 Haziran 2022: Demans teşhisi konulan ve Kandıra Cezaevi’nde bulunan Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk, duruşmaya SEGBİS ile bağlandı. SEGBİS odasında Tuğluk’un yanında Figen Yüksekdağ ve Gültan Kışanak yer aldı. Tuğluk, konuşmakta ve mahkeme başkanının sorularını algılamakta zorluk çekti. Heyet başkanı, ısrarla Tuğluk’a dosya içeriğini okuyarak geçmişte verdiği bazı röportajları sordu. Tuğluk, “Benim özel bir durumum var. Hasta olduğum için kendimi ifade edemiyorum. Bu hastalıktan dolayı savunmamı daha sonra yapacağım” dedi. Av. Kenan Maçoğlu, Tuğluk hakkında yeni bir rapor geleceğini belirterek, şu an savunma yapamayacağını söyledi. Gültan Kışanak ise “Aysel arkadaşımızın bu koşullarda savunma yapamayacağını herkes biliyor. Kendisi burada olmaktan çok heyecanlı. Arkadaşlarını gördüğü için çok mutlu. Kendisini ifade edemese de ben onun yerine aktarmak isterim” dedi.
Duruşmada dinlenen beş müşteki, şikâyetçi olmadığını belirtti. Tutuklu siyasetçiler, heyeti müştekiler üzerinde baskı kurmakla suçladı.
30 Haziran 2022: Duruşmada gizli tanık Atlas dinlendi. Yazılı ifadesini tekrarladığını ifade eden Atlas, Kobanî protestolarıyla ilgili bir bilgisi olmadığını söyledi. Atlas’ın Ayla Akat Ata hakkındaki ifadesiyle gizli tanık Hermes’in ifadelerinin aynı olması dikkat çekti. Bir avukatın yalan beyanın cezasını hatırlatması üzerine savcı itiraz etti.
1 Temmuz 2022: Gizli tanık Hermes’in dinlenmesine devam edildi. İfadesinde Günay Kubilay, Mesut Bağcık ve Pervin Oduncu’yu tanıdığını söyleyen Hermes, ancak bu isimleri teşhis edemedi.
Duruşmaya ara verildiği sırada mahkeme heyeti başkanı, duruşmayı izlemek için katılan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç’a “HDP Twitter hesabında siz de paylaşımlar yapıyormuşsunuz. Dosyada tanık olarak yer almak ister misiniz?” diye sordu. Siyasetçiler ve avukatlar yoğun tepki gösterirken, Oluç, tanık olmayı kabul etmedi.
4 Temmuz 2022: Mahkeme heyeti, daha önce duruşmada SEGBİS ile ifade veren gizli tanık Mahir’in hafta sonu dinlediğini belirterek, ifadeleri izletmek istedi. Başkan, gizli tanıkların gizli bir şekilde ifadelerinin alınmasını “can güvenliği”ne bağladı. Avukatlar, tanıkların duruşmada dinlenmesi gerektiğini belirtti. Siyasetçiler de karara tepki gösterirken, Figen Yüksekdağ, “Bize soru sordurtmuyorsunuz, buna rağmen iki soru karşısında tanıklarınız devrilip gitti. Bizden tanık kaçırıyorsunuz, tanık koruduğunuz yok” dedi. Mahkeme heyeti itirazları reddedince, tutuklu siyasetçiler ve avukatları salonu terk etti.
6 Temmuz 2022: Duruşmada konuşan Günay Kubilay, “Kürt sorunu cumhuriyet tarihi boyunca çok iktidar eskitmiş ama demokrasi sorununun ana turnusolü olmaya devam etmiştir. Kalıcı barış sağlanmadıkça demokratik bir cumhuriyetten bahsedilemez. Eğer Türkiye, cumhuriyetin ilk yüzyılından dersler çıkarmak ve ikinci yüzyıla hazırlanmak istiyorsa toplumsal ve siyasal bir iradeyle kalıcı barışı sağlamalıdır” dedi.
7 Temmuz 2022: 14. duruşma periyodunun son gününde HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, cezaevi kampüsü önünde bir açıklama yaptı. Sancar, “Onca yıllık akademisyenlik çalışmalarımda incelediğim hukuksuz davaların hepsini geride bırakmış bir düşman hukuku uygulaması olduğunu söylersem abartı değil. Dreyfus, Sakko ve Vanzetti, Reichstag yangını davalarında bile bu kadar cüretkâr bir keyfiliğe tanık olmadık” dedi. Duruşmayı, DEVA ve CHP’den temsilciler de takip etti.
Duruşmada konuşan Gültan Kışanak, “Bu siyaset, aydınlık Türkiye için, Kürt ve Türk halklarının aydınlık geleceği için mücadele eden bir siyasettir. Ne kumpas davalarıyla yıkılır ne de başka çamur izleriyle. Her koşulda hakikati halkımıza göstereceğiz. Bu davanın sonucunu demokratik mücadele belirleyecek” dedi.
Selahattin Demirtaş ise şunları söyledi: “Mahkemenizin neden bu dosyada acele ettiğini açığa çıkaracak şekilde iktidardan açıklamalar geldi. Birincisi Numan Kurtulmuş’un açıklamasıdır. Dedi ki ‘Aslında 6’lı masa 6+1’dir.’ Yani HDP’yi kastetti. Ve dedi ki ‘HDP olmadan seçimi kazanamazlar.’ İkincisi de dün Tayyip Erdoğan tarafından yapılan ‘Artık kaybedecek çok şeyimiz var o yüzden kaybetmemeliyiz’ şeklindeki açıklamaydı. Şunu demek istiyor; ‘Benim kazanmam için çalışmazsanız hep birlikte çok şey kaybederiz. Ben kaybedince siz kaybetmiş oluyorsunuz. Her şeyi birlikte yaptık.’ Dolayısıyla yandaş medya şaklabanlarına da bana dolaylı olarak tehdit mesajları verenlere de boykot mesajında bulunmaya çalışanlara da cevabımız şudur: Elinizden geleni ardınıza koymayın.”
Mahkeme, tüm siyasetçilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
25 Temmuz 2022: Kobanî davasının 15. duruşma periyodu gergin başladı. Mahkeme heyeti, dosyaya gelen evrakları okumadan savunmalara başlayınca, tutuklu siyasetçiler ve avukatları itiraz etti. Ancak itirazlar reddedildi. Söz hakkı verilmeyen avukatlar ile heyet başkanı arasında tartışma yaşandı.
Sebahat Tuncel, mahkeme heyetinin tutumunu eleştirdiği sırada mikrofonu kapatıldı. Heyet, Gültan Kışanak’a söz verdi. Kışanak, Tuncel’in halen kürsüde olduğunu ve Tuncel savunma yapmadan savunma yapmayacağını söyledi. Heyet, kendilerini eleştiren Kışanak’ın da sözünü keserek sırasıyla Figen Yüksekdağ ve Gülser Yıldırım’a söz verdi. Onlar da mahkeme heyetinin tavrını eleştirdi. Tuncel, kendisine söz hakkı tanınana kadar yerine geçmeyeceğini söyledi. Mahkeme heyeti, bu tavrı “mahkemenin disiplinini bozmak” şeklinde tutanağa geçirdi. Diğer tutuklular da savuma için kürsüye çıkmadı ve mahkemenin tavrını alkışlarla protesto etti. Heyet başkanı, alkışlı protesto eşliğinde dosyaya gelen evrakları okumaya başladı. Bunun üzerine mahkeme heyeti, kolluk güçlerinin avukatlara müdahale etmesini emretti. Salona giren polis, tutuklu siyasetçilere ve avukatlarına müdahale etti. Olay sırasında fenalaşan Nazmi Gür’e sağlık ekipleri müdahale etti. Kısa bir aranın ardından yeniden devam eden duruşmada söz alan Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, heyetin tavrını eleştirdi. Ata, “Hâkim bey” şarkısını okudu. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in esnaf ziyaretinde bir esnafın “Diyarbakırlı annelerin çocuklarının gelmesi için aracı olun” sözlerine “Biz bunu söylesek PKK’li oluruz” diye yanıt verdiğini hatırlatan Ata, “İşte biz bunu yaptık. Nasıl bir taşın altına elimizi koyduğumuz ortadır” diye konuştu.
Söz alan Figen Yüksekdağ, cezaevinde tünel arama bahanesiyle odalarının ve banyolarının zemininin kazıldığını söyledi. Bulundukları ortamda gelen evraklara bakamadıklarını belirtti.
26 Temmuz 2022: Nazmi Gür, yalan haberle kendilerine yönelik psikolojik savaş yürütüldüğünü söyledi. Gür, “Bu savaşla bizi durdurabileceklerini mi sanıyorlar? Asla böyle bir şey olmayacak. Siz aslında bizi yargılamıyorsunuz, barış sürecini yargılıyorsunuz, AKP’yi yargılıyorsunuz. İleride Cumhurbaşkanı dahil herkesin yargılanmasının yolunu açıyorsunuz. HDP ayaktadır, cezaevinde de ayaktadır” dedi.
28 Temmuz 2022: Mahkeme heyeti, demans hastası Aysel Tuğluk’un savunma yapmasına karar verdi. Tuğluk’un hastanede olması nedeniyle Gülten Kışanak söz aldı. Kışanak’ın sözü, savunma süresinin yetersizliğinden bahsettiği sırada kesildi. Heyet başkanı, Gülser Yıldırım’a söz verdi. Yıldırım savunma için hazır olmadığını söyleyince yeniden Kışanak’a söz verildi.
29 Temmuz 2022: Duruşmada tanık Gül Tanrıverdi dinlendi. 3 yıl önce Ağrı Terörle Mücadele Şubesi’nde verdiği ifadeyi tekrar ettiğini söyleyen Tanrıvedi, “Gültan Kışanak’ı, Emine Ayna’yı Kandil’de görmedim ama Çözüm Sürecinde geldiğine dair söylentiler duydum” dedi. Tanrıverdi, yargılanan siyasetçiler için “Kobanî olaylarını büyüttüklerine ilişkin bir bilgim yok” dedi.
Ayla Ata Akat, tanığa “Diğer tanıklar ‘bu siyasetçiler askeri-siyasi eğitim aldı’ dediler. Bu konuda bilginiz var mıdır, çünkü orada arşivde çalışıyordunuz?” diye sordu. Tanrıverdi, “Böyle bir bilgim yok. Olsaydı bilgim olurdu çünkü kimin ne eğitim aldığı orada not ediliyor” dedi. Tanrıverdi, ayrıca Gültan Kışanak ve örgüt üyeleri arasındaki not trafiğini görmediğini söyledi. Mahkeme heyeti, sorular sırasında sık sık Kışanak’ın sözünü kesti.
Söz alan Sebahat Tuncel, HDP’nin demokratik sürecin işlemesi için hâlâ çaba harcadığını belirtti. Bu sözlere heyet başkanının gülmesi üzerine Tuncel, “Niye gülüyorsunuz? Türkiye’nin haline mi gülüyorsunuz? Yanı başınızdaki meslektaşınız çete üyesi çıktı, Adana’daki meslektaşınız uyuşturucu satıyor. Neye gülüyorsunuz? Sizi biraz ciddiyete davet ediyorum. 37 kişi hayatını kaybetmiş, bir süreç bitmiş siz gülüyorsunuz” diye tepki gösterdi.
1 Ağustos 2022: Duruşmayı “Aysel Tuğluk İçin 1000 Kadın Platformu”ndan Prof. Dr. Yasemin Özgün, SYKP, EHP, EMEP başkan ve yöneticileri de takip etti. Heyetin önceki kararı doğrultusunda Aysel Tuğluk, SEGBİS aracılığıyla duruşmada hazır edildi. Figen Yüksekdağ ve Gültan Kışınak da SEBGİS odasında hazır bulundu. Avukatlarının sağlık durumu nedeniyle Tuğluk’un savunma veremeyeceğini söylemesine rağmen heyet, kararını değiştirmedi. Konuşmakta zorluk çeken Aysel Tuğluk, “Kendimi savunabilecek durumda değilim” dedi. Tuğluk, soruları anlayamadığını söyleyince heyet başkanı, “Daha yavaş anlatmamı ister misin?” diyerek, soru sormaya devam etti. Mahkemenin ısrarlı tavrına tepki gösteren Gülten Kışanak, “Yapılan işkencedir” dedi.
Av. Nuray Özdoğan, “‘Savunma aldık’ demek için bunu yapıyorsunuz ama bu hukuka karşı hiledir” dedi. Avukatların itirazı üzerine heyet, sorguyu sonlandırdı.
2 Ağustos 2022: Mütalaasını sunan savcı, siyasetçilerin tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mütalaaya karşı söz alan Bircan Yorulmaz, “Esas amaç kapatma davasıdır, o davada bana siyasi yasak isteniliyor. Bana ilişkin hiçbir ifade yokken nasıl ceza vereceksiniz merak ediyorum. Bizden örgüt üyeliği çıkaramazsanız. Benden çıkarabileceğiniz tek şey HDP kurucusu olmamdır. Bundan da ceza verecekseniz onur duyarım” dedi.
Nazmi Gür ise savcılığın mütalaasındaki “Türkiye’yi yıpratmaya yönelik çalışmalar” ifadesine tepki göstererek, “HDP, Türkiye partisidir. Parlamentonun üçüncü büyük partisidir. Biz barış için, Türkiye’nin yararı için çalıştık. Kimse HDP’nin Türkiye halkları için çalışmasına engel olamayacaktır. HDP kapatılsa bile aynı misyonu yerine getirecektir” diye konuştu.
4 Ağustos 2022: Duruşmada söz alan Nazmi Gür, “Mahkeme salonlarında, adliye koridorlarında yaşanan hukuksuzluk sadece burada kalmıyor. Bu hukuksuzluğun halka yansıması da yoksulluk ve açlıktır. Ben içeri girdiğimde domates 2 TL idi şimdi 16 TL. Biz niye burada tutuluyoruz, siyasi iktidarın ömrü biraz daha uzasın diye. Bu yargı tanımazlık aynı zamanda yoksulluk, işsizliktir. Azınlığın refahı için ülkenin bütün kesimleri yoksulluğa mahkûm ediliyor” dedi.
Selahattin Demirtaş, taleplerini sıraladı: “Dışişleri Bakanlığına yazı yazılarak 2012’den bugüne kadar PYD yetkilileriyle kaç kere görüşmüşler, ne konuşmuşlar sorulsun istiyorum. 2007’de İmralı’daki avukat görüşlerinin tam kaydını istiyorum. İmralı’da ne tür anlaşmalar yapıldı? O dönem görev yapan MİT müsteşarı Emre Taner, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Hakan Fidan, Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tanık olarak dinlenmesini talep ediyorum.”
5 Ağustos 2022: 15. duruşma periyodu sona erdi. Mahkeme heyetinin gece yarısı açıkladığı karara göre, Aysel Tuğluk hakkında tahliye kararı verildi. Ancak Tuğluk, başka bir davadan hükümlü olduğu için cezaevinden çıkamadı.
29 Ağustos 2022: 16. duruşma başladı. Selahattin Demirtaş ve bazı avukatlar, eski heyet başkanı Bahtiyar Çolak’ın da sanığı olduğu “Atadedeler” iddianamesinin kabul edildiğini hatırlatarak, heyetin davadan çekilmesini ve Bahtiyar Çolak’ın duruşmada dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyeti talebi reddetti.
31 Ağustos 2022: Sibel Akdeniz Kürtçe savunma yapmak istedi. Önce tercüman olmaması nedeniyle duruşmaya ara verildi. Sonra da getirilen tercüman, tercümede sorun yaşadı. Mahkeme başkanının Türkçe savunma yapmasını istediği Akdeniz, teklifi kabul etmeyerek savunmasını yazılı olarak sunacağını belirtti.
1 Eylül 2022: Duruşmada savunma yapan Dilek Yağlı, iki yıldır failin olmadığı bir azmettirme suçunu tartıştıklarını belirtti. Yağlı, “Bu davada yargılandığım için HDP Kapatma Davasında hakkımda siyasi yasak isteniyor. Burada bize ceza vermeniz gerekiyor ki diğer davada hakkımda siyasi yasak verilebilsin” dedi.
Duruşmaya ara verildiği sırada salonunun dışında gazetecilere bilgi veren Av. Kenan Maçoğlu, polisler tarafından “Burada basın açıklaması yapamazsınız” denilerek uzaklaştırılmaya çalışıldı. Maçoğlu, basın açıklaması yapmadığını belirtmesine rağmen polis amiri tarafından “Seni mahvedeceğim” denilerek tehdit edildi. Polisler, ayrıca avukatların kampüs girişinde bulunan kontrol noktasındaki kimliklerinin fotoğrafını çekti. Avukatlar, durumu mahkeme heyetine anlatarak suç duyurusunda bulunmasını istedi. Talep reddedildi.
2 Eylül 2022: Duruşma Dilek Yağlı’nın savunmasıyla devam etti.
5 Eylül 2022: Avukat Veysi Eski, meslektaşları Kenan Maçoğlu ve Ali Bozan’ın çevik kuvvet polisleri tarafından darp edildiğini belirterek, mahkeme salonunda ve dışarıda can güvenliklerinin olmadığını söyledi. Eski, “‘Salonun dışı beni ilgilendirmiyor’ diyeceksiniz ama sizi ilgilendiriyor. Siyasi saiklerle hareket eden polis memurlarıyla muhatap olmak istemiyoruz. Her an her yerde bir provokasyon yaratmak istiyorlar” dedi.
8 Eylül 2022: Tutuklu siyasetçiler, savcılığın mütalaasına karşı savunmalarını yaptı.
9 Eylül 2022: Gültan Kışanak, 12 Eylül darbesinin yıl dönümünün yaklaştığını belirterek, “Onlar da aynı şeyleri yaptılar. ‘80’lerden beridir cezaevindedir’ diye gerekçe gösteriyorsunuz. Yattım evet, darbecilere karşı direnerek yattım. İki yıl Diyarbakır Cezaevinde insanlık dışı uygulamalara karşı direndim. Darbecilerin mirasına mı, Esat Oktay’ın mirasına mı sahip çıkıyorsunuz? Diyarbakır Cezaevindeki insanlık dışı uygulamalara mı sahip çıkıyorsunuz? Neden tanık Ulaş’a ‘1980’den beri cezaevindedir’ ifadesini söyletiyorsunuz? Açık açık söyleyin, bu ülkede adalet, demokrasi yoktur” dedi.
Figen Yüksekdağ, Aysel Tuğluk’un acile kaldırıldığını belirtti. Yüksekdağ, “Covid olduktan sonra toparlanamadı. Cezaevi koşullarının yarattığı olumsuz durum sağlığını gittikçe kötüleştiriyor. Siyasi iktidar arkadaşlarımızı öldürmeye çalışıyor” dedi.
Mahkeme heyetinin ara kararı gece saatlerinde UYAP’a yüklendi. Heyet, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT Başkanı Hakan Fidan, MİT eski müsteşarı Emre Taner, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tanık olarak dinlenmesi talebini reddetti. Ancak söz konusu isimlerin, yargılanan siyasetçiler veya avukatları tarafından mahkemede hazır edilmeleri durumunda dinleneceğini belirtti.
26 Eylül 2022: Davanın 17. duruşma periyodu başladı. Duruşmaya SEGBİS ile katılan İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, çözüm süreci hakkında konuştu.
Ülkede yaşanacak olumlu ya da olumsuz durumlarla ilgili en temel etkenin bu dava olduğunu belirten Önder, şunları söyledi: “Barış soylu bir çabadır ama ‘iyilik’ değildir. Bir hayat felsefesi olarak barışı savunmak gerekiyor. Eğer bir barış süreci nihayete erseydi buradaki yargılama da olmayacaktı. Barış savaşın yedek lastiği değildir, olmamalıdır. Ömür boyu bu millet kan dökmeyecek. Bir gün oturacak helalleşmenin zeminini arayacak. Ben dahil bu dosyada yargılanan hiçbir arkadaşımız ne savaş ne de şiddet çağrısı yaptık. Bu dosyadaki herkes, demokrasi iradesi gibi çöken barış iradesinin altında kaldı. Devlet heyetiyle yaptığımız ilk görüşmede mutabık kaldığımız ilk şey ‘mağlubu olmayan bir şey inşa etmek zorundayız’ demek olmuştu. Türk’ün endişesini, Kürt’ün haysiyetini birlikte zimmetleyebilirdik ama yapamadık. Barış kavramını halklaştıramadık. Barışı hakkıyla örgütleyemedik. Anladık ki iki tarafın iyi niyetli bir tutum almaları bu süreci geliştirmeye yetmiyor. Bunun bizim dışımızda boyutları vardı. Ortadoğu’da etkisini sürdürenlerin ajandalarında barış yoktu. Ülke içerisinde darbeci güçler barışı sabote etmek istediler. Bunu zamanında anlatamadık. Sorunlar ve tıkanmalar karşısında bir malzememiz yoktu. Devlet ve hükümet yetkililerini kast ediyorum. Bizim için hayati olan şey muhataplarımız için değildi. Hepimiz bugünü biliyorduk ama muhataplarımızın umurunda değildi. Bu kadar boş beleş şeylerden yargılandığımı bilmiyorum. Bu davalara ‘suyumu bulandırdın’ davaları diyorum. Muhataplarımız şimdi ne yapıyor? Ülkenin haline dair tek bir projeleri yok. Barış mazisini yok etmeye çalışıyorlar. Bu eyleme tumturaklı gerekçeler lazım bunu da ‘beka, terör’ söylemleri ile yok etmeye çalışıyorlar. Başka bir yol mümkün dediğimizde savcının karşısında buluyoruz kendimizi. 12 Eylül’de yargılandım, mahkeme tecrübem yabana atılacak gibi değil ama burada bağlantıda güçlük çekiyorum. Biz bu milleti barışa azmettiremedik, şiddete nasıl azmettirdik anlamadım.”
30 Eylül 2022: Duruşmada konuşan Bülent Parmaksız, “Bu topraklara ve kültüre borcum var, bu yüzden uyarıyorum. Gidişat beni korkutuyor. Biz emekten yana özgürlükçü bir Türkiye istiyoruz” dedi.
3 Ekim 2022: Duruşmada savunma yapan Mesut Bağcık, hakkında verilen tanık beyanları arasında çelişkiler olduğunu belirterek, “Tanıklar bu beyanlarda oynama olduğunu mahkemede söylediler. Hakkımda anlatılanlar külliyen yalandır” dedi.
4 Ekim 2022: Duruşma Mesut Bağcık’ın savunmasıyla devam etti.
6 Ekim 2022: Olaylar sırasında Adana’daki işyeri zarar gören Hamza Dağ, şikâyetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini belirtti.
7 Ekim 2022: Tutuklu siyasetçiler, savcılık mütalaasına karşı söz aldı.
Figen Yüksekdağ, İran’da Jîna Mahsa Amini için düzenlenen protestolara değindi. Yüksekdağ, “Kadınlar büyük bir direniş veriyor. O dönem Kobanî ile ilgili güçlü bir hareket olmasaydı, bugün Türkiye’de kadınlar saçlarının bir tutamı için ölmek zorunda kalacaktı. Saçını süpürge eden kadınların çağı kapanıyor, saçını direniş ve bayrak yapan kadınların çağı büyüyor. Tarih bugündür, bu andır. Bugün her yerde itiraz, akım ve irade var. Gittikçe akılsızlaşan, gittikçe kendi yarattığı kötülükler içerisinde olan iktidar ise tarihin kara bir lekesi olarak kalacak” dedi.
Selahattin Demirtaş, “Eğer savcılık, iddianamenin kabulü üzerinden geçen bir buçuk yıl aradan sonra dosyaya giren yeni delile dayandırarak suç isnat ediyorsa, siz heyet olarak sıfır delille iddianameyi nasıl kabul ettiniz? 75 sayfalık mütalaada iddianamede bulunan delillerin hiçbiri yok. Dosyaya yeni girmiş bilirkişi ve tanık beyanları var. Madem bu deliller yeniyse, arkadaşlarımız bir buçuk yıldır neden tutuklular? Delillerin çoğunu bizler itiraz ettikçe, gereken kurumlara gönderiyorsunuz. Geçen hafta Süleyman Soylu beni hedef alarak bu davaya müdahale etti ve beni tehdit etti. İçişleri Bakanının açıktan bu davayla ilgili kişisel taraflılık yaptığı süreçte, İçişleri Bakanına bağlı hiçbir inceleme tarafsız yapılamaz. Muhterem İnce, Soylu’nun yardımcısı iken AYM üyeliğine seçildi. Muhterem İnce kayyım süreçlerinin sorumlusudur. Bu kişi AYM’de bizim kararlarımıza bakacak. HDP Kapatma Davasında imzası olacak. Mesele sadece Soylu’ya bağlı kriminal incelemenin çok ötesine geçmiştir” dedi.
Mahkeme heyeti, siyasetçilerin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
TIKLAYIN - Duruşmalara giden yol | 6/8 Ekim 2014 - 25 Nisan 2021
TIKLAYIN - Kobanî davası kronoloji (1-5. Blok Duruşmalar)
TIKLAYIN - Gerçeği ters yüz eden hukuk
TIKLAYIN - Kobanî davası kronoloji (6-9. Blok Duruşmalar)
TIKLAYIN - Avukat Özdoğan: Kararlar adliyede yazılmıyor
TIKLAYIN - Kobanî davası kronoloji (10-11. Blok Duruşmalar)
TIKLAYIN - Prof. Dr. Köker: Hukuk yerine 'devletin bekası' söylemi ikame ediliyor
TIKLAYIN - Kobanî davası kronoloji (12-13. Blok Duruşmalar)
TIKLAYIN - Kobanî davası kronoloji (12-13. Blok Duruşmalar)
(DO/EMK)