Sağlık Bakanlığı Ulusal Pandemi İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Bakır, Türkiye'de başarılı olsa da, Avrupa'da aşılama oranlarının düşmesi nedeniyle kızamık salgınlarının yaşandığını ve Türkiye'nin de bundan etkilendiğini söyledi. Vatan'ın haberine göre Bakır, durumdan "aşı karşıtı lobi"yi sorumlu tuttu.
2009'da Bulgaristan'da 22 bin kızamık vakası görüldüğünü belirten Bakır, Türkiye'ye de vakaların yurtdışından geldiğini belirtti. 1990'a kadar kızamık aşısı yapılmadığını, dolayısıyla şimdi yetişkin olan insanların hastalıktan etkilenebileceğini ekledi.
Bakır, 2000'lerin başından itibaren aşı programının yoğunlaştığını ancak o yıllarda Güneydoğu'da aşılama oranlarının yüzde 60'larda kaldığını belirtti.
Bakanlık verileri
Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2002'den bu yana Türkiye'de kızamıktan ölüm yaşanmadı. 2002'de yüz bin nüfusta 11,1 olan kızamık vakası sayısı da 2009'da 0,01'e düştü. Bir diğer deyişler 2002'de 7 bin 810 vaka görülürken 2009'da sadece dört vaka tespit edildi.
Aşılama oranlarına bakıldığında da, 2002'de yüzde 82 olan oran, 2006'da yüzde 98'e çıktı, 2009'da da yüzde 97 oldu. 2009 itibariyle aşılama açısından bölgeler arasında ciddi bir fark bulunmuyor.
Bulgaristan salgını
Öte yandan, Eurosurveillance dergisinde yayınlanan bir inceleme Bakır'ın verdiği verilerle çelişiyor. Buna göre 2009'un ilk 11 ayında ülkede bir kızamık salgını yaşandı ancak vaka sayısı 957 oldu. Fakat salgının nedeni aşılama eksikliği değildi çünlü aşılama oranı yüzde 96 civarındaydı.
Vakaların çoğu ülkenin kuzey doğusunda yaşayan Roman topluluklarında görüldü. Salgınınsa Almanya kaynaklı olduğu tespit edildi.Gezgin Roman toplulukların rutin aşılama programından etkin biçimde yararlanmamış olabileceği düşünüldü.
Öte yandan salgın 2010'da da sürdü ve vaka sayısı 18 bini geçerken 20 kişi de yaşamını yitirdi. Türkiye salgının yayılmasını önlemek üzere Mayıs 2010'da itibaren Bulgaristan sınırında kontrollerini artırdı ve hastalık belirtisi gösterenlerin ülkeye girişini engelledi. (EÜ)