İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün "Eğitimde 2023 Vizyonu" başlıklı 18. Milli Eğitim Şurası İl Çalıştay Raporu'nda yer alan, "Ortaöğretime erişimin artırılması için bazı bölgelerde kızlarla oğlanların ayrı okutulması" önerisine Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) tepki gösterdi.
Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün "kız ve oğlan okullarının ayrılması" önerisini "eğitimde muhafazakârlaşmanın yeni bir adımı" olarak nitelendirdi. Merkez Yürütme Kurulu, önerinin aynı zamanda İzmir'de yaşayan yurttaşların bir kısmını "ötekileştirmeye" hizmet ettiğini de vurguladı.
Ege Bölge Çalıştayı'nda gündeme gelmişti
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, söz konusu öneriyi, 18. Milli Eğitim Şurası kapsamında gerçekleştirilen Ege Bölge Çalıştayı'nda gündeme getirmişti.
İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü, çalıştaya sunduğu raporda, ortaöğretime erişim ve devamın sağlanmasında bölgesel, kültürel ve geleneksel nedenlerden dolayı sıkıntı yaşandığına dikkat çekti; sıkıntının ortadan kaldırılması için kız ve oğlan okullarının belirli bölgelerde ayrı ayrı kurulmasını önerdi.
Raporda, kız ve oğlan okullarının ayrılması konusu, okullarda artan cinsel istismar olaylarına karşı önlem olarak dile getiriliyordu.
Çubukçu: Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren uygulanmış bir proje
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu da İzmir Milli Eğitim Müdürü'nün önerisiyle başlayan tartışmaya, "Kız çocuklarının ayrı okulda, oğlan çocukların ayrı okulda okuması uygulaması, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren uygulanmış bir proje" diyerek katılmıştı:
"Bölgesel faktörleri tamamen gözardı ederek eğitimi planlayamazsınız. Ailelerin tercihi bu yöndeyse, böyle tedbirlerin uygulanmasında bir sakınca görmüyorum. Bunun çağdaşlık veya çağdışılık, harem selamlık gibi bir ayrım çerçevesinde değerlendirilmesini bilimsel bulmuyorum.Kız - oğlan çocukların ayrı okulda okuması, dünyanın her yerinde uygulanan bir proje. Buna prensipte karşı olmadığımı açıkça ifade etmek istiyorum."
Eğitim-Sen: Kente göçle gelen yurttaşları damgalıyor
Somut verilerle desteklenmeyen iddiaların kente göçle gelen yurttaşların damgalanmasına neden olacağını vurgulayan Eğitim-Sen, "Kente göçle gelenlerin ne kadarı kız çocuklarını okula göndermiyor ve bunların ne kadarı 'kültürel nedenler'e dayanıyor?" diye sordu; bu soruya verilecek somut, olgusal bir veri bulunmadığına da dikkat çekti.
Eğitim-Sen Çalıştay'a çağrılmadı
Sendika temsilcilerinin 18. Milli Eğitim Şurası'na çağrılmadığını da hatırlatan Eğitim-Sen Merkez Yürütme Kurulu açıklamasında, şu ifadeler yer aldı:
"Bu bir tesadüf değil. Eğitim-Sen temsilcimiz, çalıştaya neden çağrılmadığını İzmir Milli Eğitim Müdürü Vekiline sorduğunda net bir yanıt alamadı. Önerilerimizin Çalıştay raporuna eklenmesi talebimiz de kabul görmedi. Bu da önerilerin ne kadar demokratik bir yöntemle alındığını gösteriyor." (BB)