Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, 4 Mayıs’ta Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik açık bir mektup yayımladı.
Mektupta Datça’da yer alan sahillerin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hukuksuz şekilde kiralandığı ve CHP’li Datça Belediyesi’nin kıyıların savunması için daha fazla duyarlılık göstermesini talep ettikleri yer aldı.
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi’nden Sedat Yağcıoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kıyıları nasıl hukuksuz şekilde kiraladığını ve mücadelelerini bianet’e anlattı.
"Mahalleli Bakanlığa direndi"
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi nedir? Nasıl ortaya çıktı? Ne için mücadele ediyorsunuz?
İlk olarak 63 gün önce Özbel sahilinde bu sene hizmete açılacak olan bir otelin, sahilde bir alanı kiraladığını ve kıyıya bir ahşap platform yaptığını gözlemledik. Mahalleli olarak bir araya geldik ve önce durumu anlamaya çalıştık belediye başkanlığından bir randevu talep ettik. Aynı gün belediye başkanlığıyla görüşme yaptık. Burada ilgili otelin, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'ndan kıyıda belli ölçülerde bir alanı kiraladığını ve iskele üzerinde bir ahşap giydirme ile kıyı bölgede bir ahşap platform yaptığını öğrendik.
İçimizdeki hukukçu arkadaşlarımızın da incelemesiyle kıyılara yapılan ahşap platformların yapı anlamına, tesis anlamına geleceğini anladık. Dolayısıyla hukuki olarak da yapılmasının mümkün olmadığı tespit ettik. Mahalleliler ile direniş gösterdik ve bir hafta sonra o ahşap platform sökülmüş oldu. Kısaca Şezlongsuz Datça İnisiyatifi, ilk olarak kıyıdaki bu ahşap platforma tepki vermek ve onu kaldırmak için bir araya geldi.
İlk başta adının da olmadığı, sadece kıyılarımızı savunmak için bir araya gelen Datçalılar olarak buluştuğumuz bir yapı, iki hafta sonra Şezlongsuz Datça İnisiyatifi olarak kıyı savunusu yürüten bir toplumsal girişim haline geldi.
Mahkeme "Kiralamalar hukuksuz' dedi
Mektupta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile bir dava sürecinden bahsediyorsunuz. Bu dava sürecinde neler yaşandı? Karar ne çıktı?
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na karşı ihaleye çağırmama ve dayanak olan yönetmeliğin iptalini talep eden, yurttaşların da belediye yanında müdahil olduğu bir dava açıldı.
Davada durdurma kararı verildi. Datça Belediyesi aynı zamanda kıyıların belediyeye tahsisini reddeden Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına bir dava daha açtı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aleyhine davada iptal kararı verildi.
Bu iki dava aslında bize şunu söylemiş oluyor. Özellikle Muğla'da yoğun bir şekilde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kurduğu, hukuki zemini olmayan Muçev Anonim şirketi adıyla bir şirket tarafından kıyılar kiralanıyor. İki dava da bu kiralamaların hukuksuz olduğunu ve kıyıların tüzel ya da özel kişilere kiralanamayacağını gösterdi.
Biz de bu davalar üzerine şu anki mevcut kiralama sözleşmelerinin de aslında kanuni gibi göründüğünü ama hukuksuz olduğunu ve şu an aslında yok hükmünde olduğunu kabul ederek mücadelemize devam ediyoruz.
"Feshedilmezse suç duyurularında bulunacağız"
Bakanlık mahkeme kararına uydu mu? Kiralamalar devam ediyor mu? Dava sonrası süreç nasıl işliyor?
197 kişilik imzayla mevcut kira sözleşmelerinin feshedilmesi gerektiğini, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na iletilmek üzere Datça Kaymakamlığına dilekçelerimizi sunduk. Talebimiz şu anki kira sözleşmelerinin feshedilmesi.
Bize yasalara uygun süreç içinde feshedildiğine dair ya da feshedilmediğine dair bilgilendirilmede bulunulmasını eğer feshedilmezse de suç duyurusunda bulunacağımıza dair bir başvuru yaptık.
Şu ana kadar bize iletilmiş bir bilgi yok. Mevcut kira sözleşmeleri hukuksuz. Feshedilmezse suç duyurularında bulunacağız.
"Bir duyarlılık var ama yeterli değil"
Kemal Kılıçdaroğlu'na yazdığınız açık mektupta CHP'li yerel yönetimlerin duyarsız olduğundan bahsediyorsunuz. Buraya da değinmek istiyorum. CHP'li yerel yönetimle ilgili sorun nedir? Bunu da anlatabilir misiniz?
Kılıçdaroğlu'na hazırladığımız açık mektupta doğrudan CHP'li yerel yönetimler duyarlıdır, ya da duyarsızdır demiyoruz.
Datça’nın yönetimi CHP’de. Ve Kılıçdaroğlu'nun bu seçim sürecinde cumhurbaşkanı olma olasılığıyla da birlikte kendisinin de genel başkanı olduğu bir siyasi parti tarafından yürütülen yerel yönetimlerin biraz daha inisiyatif alması gerektiğini düşünüyoruz.
Yerel yönetimin kıyı işgalleri konusundaki duyarlılığının arttırılması yönünde bir talebimiz var. Bir duyarlılık var ama yeterli değil.
"Sorun kimin kiraladığı değil, kimin kiraya verdiği"
Bu duyarlılık kısmını biraz açabilir miyiz? Yani neler yapıyorlar, neler yapmıyorlar? Sizin beklentiniz ne yerel yönetimden?
Aslında ilk olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından şu an kıyılar kiralandığı için bakanlık bunun da yereldeki temsilcisi olan kaymakamlık sorumlu.
Belediyeden ise dava açtığı ve aslında kazandığı kıyıların, bu şekilde kiralanamayacağı yönünde idare kararını takip etmesini talep ediyoruz.
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi olarak doğrudan esnafla muhataplık ilişkisi kurmuyoruz. Çünkü sorun kimin kiraladığı değil, kimin kiraya verdiği. Ve bu kiraya verme sürecinin hukuksuz olduğu, denetimlerinse yetersiz olduğu.
Önce kaymakamlık daha sonra ise belediyenin inisiyatif alabileceği durumlar var. Kıyılardaki işgalin ortadan kaldırılmasına yönelik hem kaymakamlığın hem de belediyenin yetkilerini kullanmasını talep ediyoruz.
"Yaşam alanımız kıyıları barışçıl yöntemle savunuyoruz"
İki aydır nöbet tutuyorsunuz. Bu sizin için ne anlam ifade ediyor?
61 gündür kıyıda nöbet tutuyoruz. İlk platformun yapıldığı ve mücadelemizin başladığı Datça'daki Özbel plajında bugün 61. günümüz. Kıyıları savunmak adına 61 gündür aralıksız nöbet tutuyoruz.
Nöbetin şöyle bir anlamı var: Kıyıları korumak için, savunmak için orada olduğumuzu tüm yetkililere göstermek. Burada da çok barışcıl bir yöntem izliyoruz. Kitap okumalarımız var. Kahvaltı organizasyonlarımız var. Birlikte vakit geçiriyoruz. Yaşam alanımız olan kıyıyı barışçıl yöntemle savunduğumuz bir yapı Şezlongsuz Datça İnisiyatifi. Datça'daki kıyılar şezlongsuz olana kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Datça'daki kıyılar şezlongsuz olana kadar mücadeleye devam edeceğiz.
(AD/HA)