Türkiye Yayıncılar Birliği'nin iki yılda bir düzenlediği Türkiye Yayıncılık Kurultayı'nın dokuzuncusu bugün başladı. Yarın da (26 Haziran) devam edecek olan Kurultay bu yıl ilk kez pandemi koşulları nedeniyle online olarak gerçekleşiyor.
Pandeminin yarattığı sıra dışı bir dönemde Türkiye'den farklı alanlarda uzman yayıncıları, yazarları ve yayıncılık paydaşlarını, uluslararası meslektaşlarıyla bir araya getiren Kurultay öncesinde Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk, Türkiye'de yeni dönemde yayıncılığın sorunlarını ve zorunlu değişimi bianet'e anlattı.
"Dışarıdan çalışanların gelirleri düştü"
Yayınevleri pandemi ve karantina sürecini nasıl atlattı? "Yeni normal"e geçilmiş olsa da süreç yayıncılar için nasıl ilerliyor? E-kitap, e-yayıncılık'a talep arttı mı?
Öncelikle koronavirüs salgını ile birlikte online platformlarda pek çok kitabın korsanı dolaşmaya başladı. Özellikle evde kaldığımız bu dönemde telif hakları hiçe sayılarak kitapların PDF'lerinin paylaşılması ve yayılması bir hakmış gibi görülüyor. Pandemi nedeniyle gelirleri düşen yayıncılık dünyasının paydaşları; yazarlar, çevirmenler, illüstratörler, dışarıdan çalışan editör ve düzeltmenlerin de zaten çok az olan gelirleri düştü ve kadrolu olmamaları nedeniyle kısa çalışma ödeneği gibi desteklerden yararlanamadılar.
"Kitabevleri için özel desteğe ihtiyaç var"
Başta AVM'lerin kapanmasıyla zincir kitabevlerinin ve bağımsız kitapçıların kapanması kitap satışlarının düşmesinin yanı sıra yeni kitaplar okura sunulamadı ve sektörde 30 bine yakın çalışanı işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya getirdi. Pandemi döneminden en çok etkilenen ve kültür dünyamızın vazgeçilmezleri içinde yer alan kitabevlerinin ayakta kalabilmeleri için özel desteklere ihtiyaç var.
Kitapla sıkı bağı olan okurlarımızın evde kaldıkları süre içinde kitap okumaları ve yayıncılardan ve online satış sitelerinden verdikleri siparişler bu mecrada yüzde 100 artış sağladı. Yayınevleri dışındaki bilindik online satış siteleri de bu siparişleri karşılamakta zorlanırken büyük bir özveriyle kitapları okurlara ulaştırdılar ancak kargo şirketlerinin kotalı çalışmaları yüzünden aksaklıklar yaşandı.
"Pandemi sonrası farklı modeller"
Yayın dünyamız dinamik şekilde sosyal medyayı en etkin şekilde kullanıyor. Son dönemde canlı yayınlar, yazar buluşmaları ve söyleşilerin artacağı ve yeni formatların ortaya çıktığına şahit oluyoruz, ileride de bu etkinlikler devam edebilir. Pandemi sonrası farklı modellerle yayıncılık yapılmasını da ihtimal dahilinde görüyoruz.
"Kâğıda ek vergiler maliyeti artırdı"
Sesli kitap ve e-kitap da yayıncılarımız için ek gelir kaynağı olacak gibi görünüyor. Dövize bağlı maliyetlerin başta kâğıt fiyatlarının artması, yayıncıların yurtdışı telif yatırım ve yıllık satışlarına bağlı olarak ödeyeceği telif tutarlarını en az yüzde 10 artırmıştı. Ayrıca AB ülkeleri dışından gelen kâğıtlara ve menşeine bakılmaksızın her türlü ithal kuşe kağıda gelen ek vergiler de maliyet artışlarına neden oldu.
"Kitabevlerinde doluluk oranı yüzde 40 civarında"
Yani ülkede yıllık enflasyon hedefi çoktan aşılmış oldu. Yayıncıların kullanacağı kredi faizlerinin de işletme giderlerine eklenecek yükü düşünüldüğünde bu maliyetlerle birlikte basılı kitapların satış fiyatlarının yüzde 10-15 civarında zorunlu olarak artmasına neden olacaktır.
Yayıncılar çok satan tekrar baskılarının dışında az satan kitaplarını basmaktan uzun bir dönem imtina edebilirler. Ayrıca, yeni kitapların basımında hem artan maliyetlerin yaratacağı ürküntü hem de pandemi sonrası oluşacak olan arz fazlasındaki çeşitlilik okurun düşen satın alma gücü nedeniyle beklenen satışları yakalamamızı zorlaştıracaktır. Kitabevlerinde şimdilerde doluluk oranı yüzde 40 civarında, bu oldukça düşük bir oran.
Yayıncılık sektörü bundan sonra aynı kalacak mı, neler değişecek?
Bu süreç elbette yazarları ve yayıncıları etkileyerek yeni içerikler üretmelerine neden olacaktır. İçeriklerin değişme ihtimalinin yanı sıra, yazar ve okur buluşmaları da belki online'a kayacak, buradan farklı sinerjiler yaratılacaktır.
Pandemi sonrası kitapçılar ayakta kalabilecek mi?
Pandemi sırasında ülkemizde kitapçıların kapalı olduğu dönemde kitap satışlarının online'a kayması ve satışlardaki yıkıcı indirimlerin devam etmesi, ülkemizde kitapçıların ayakta kalmasını ne kadar zorlaştıracak; kültürel çeşitliliğimiz bundan ne kadar zarar görecek gibi sorular gündemimizde duruyor.
"Dijitalde eğitim ve akademik yayınlar öne çıkacak"
Üretimde, özellikle ilk ve orta eğitimle birlikte eğitim yayıncılığında ve akademik yayıncılıkta zenginleştirilmiş dijital içeriklerin öne çıkaracağı gelişmelerin hızlanacağı görülüyor.
Dijital kitapların ve sesli kitap okumalarının bu pandemi döneminde önem kazandığı ve giderek yayıncıların da öncelikleri arasına gireceği görülüyor.
"Dijitalde de yüzde 18 KDV oranı kalkmalı"
Eğitimin online'a geçiş trendi ve dövizdeki dalgalanmaların yarattığı kâğıt ve baskı maliyetlerindeki artışlar düşünüldüğünde okura bir alternatif olacak e-kitap, sesli kitap ve dijital aboneliklerdeki yüzde 18 olan KDV oranının basılı kitaptaki gibi kalkması gerekiyor.
Pandemi döneminde zarar gören çoğunluğu KOBİ olan yayıncıların başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere kamu kurum ve kuruluşların satın alacağı kitaplar için yapılacak ödemelerde vergi borcu sorgulanmasın.
"Yayıncıların vergi borcu sorgulanmamalı"
Bu zor günlerde ihtiyaç olan nakit akışını sağlayacak kitap satışlarının vergi borçlarına mahsup edilmesi kütüphanelerimize girecek çeşitliliği azaltmamalı ve devletimiz bu anlamda bir nevi kamu hizmeti olan yayıncılığı desteklemelidir.
Kitaptaki satış KDV'sinin sıfıra çekildiği tarihten itibaren üretimden kaynaklı yayınevlerinin KDV alacakları bir kereliğe mahsus olmak üzere vergi borçlarına sorgulama ve inceleme yapılmadan mahsup edilmelidir. Yayıncıların %8 ila %18 arasındaki üretimden kaynaklanan KDV alacakları yayıncılara ciddi finansman yükü getirmektedir.
"Sektörde yaygın hak ihlali yaşanmadı"
Sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla pandemi sürecinde bazı yayınevlerinde çalışan haklarıyla ilgili sorunlar çıktı. Bu dönemi kültür endüstrisindeki emekçiler açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Derneğimiz Mart ayında başlayan pandemide üyelerine başta editöryel kadroları olmak üzere evde kalarak çalışmalarını sürdürmelerini önerdi; lojistik hizmetleri yapan çalışma arkadaşlarımızın sağlık koşulları gözetilerek dönüşümlü çalışma önerimize de tüm yayıncılarımızın uyduğunu gözledik. Yine yaptığımız bir dizi toplantıda yayıncı arkadaşlarımızın büyük çoğunluğu çalışma arkadaşlarıyla tüm zorluklara rağmen devam edeceklerini ve herhangi bir kadrolarından vazgeçmeyeceklerini beyan etmişlerdi.
Haziran ayında sadece bir yayın grubunda çalışan editöryel kadroların ofis içi çalışmaları sağlıklı bulmamaları konusunda tartışmalar yaşandığını izledik ama gözlemlediğimiz kadarıyla sektörde yaygın bir hak ihlali yaşanmadığını biliyoruz.
Hem ofis çalışması yapan hem dışarıdan bu sektöre hizmet veren pek çok arkadaşımız var. Dışarıdan sektöre katkı sağlayan yazar, çevirmen, çizerlerden kaynakta kesilen %17'lik stopaj kesintilerinin ve %18'lik KDV kesintilerinin bu dönemde kaldırılması gerekir, bunu her yerde söylüyoruz. Yayınevleri zor durumda ancak çoğunun, ofis çalışanları için maaş ve yan hakları kesmemeye çalıştığını biliyoruz.
Kurultayda yayıncılıkta yeni dönem masaya yatırılacakTürkiye'den ve dünyadan uzman yayıncıları ve yayıncılık paydaşlarını internet üzerinden bir araya getirerek yayıncılık sektörünün geleceğine ışık tutmayı hedefliyoruz. Kurultay programında yer alan oturumlar, sektörün geçirdiği bu olağanüstü dönemde ortak sorunları, ihtiyaçları ve eğilimleri üretken bir diyalog zemininde gündeme taşıyacak. | |
(AÖ)