Bundan bir yıl önce başladı Kitap Blogu'nun macerası, 23 Nisan 2011'de. Yazarları okudukları kitapların zihinlerinde kalan izlerini aktarıyor okuyucuya. Kendi ifadeleriyle söylersek, "iki kitap kurdu yan yana geldiğinde okudukları kitaplar hakkında nasıl konuşur, onları nasıl anlatırsa" onu yapıyor, kitap eleştirmeni olmadıklarını vurguluyorlar.
Birinci yıldönümlerini kutladıkları bugün kitapların sözünü çocuklara vermeyi seçmişler.
"Okumadıysan kitap senin değildir"
3. sınıf öğrencisi Doruk Çolakoğlu kitap okumak üzerine düşüncelerini kaleme almış.
"Ben küçük bir çocuğum ama 9 yaşında olsam bile kitaplara çok önem verdiğim için çok akıllıyım...
"Her kitap güzel olamayabiliyor. Bazen insan o kitaptan sıkılıyor ama insan her kitaptan bir şey öğrenir. Benim bir kardeşim var, onun da kitapları var ama daha okuyamadığı için resimlerine bakar...
"Eğer ki kitabı okumadıysan bu kitap senin değildir ve insan çocukluğunda okuma alışkanlığı edinemez ise bilgisiz kalır..."
Kitaplılar ve Kitapsızlar
Ayşe Kahraman 5. sınıf öğrencisi. O da kitap okumak üzerine bir hikâye yazmış.
"...Öğretmen bir de üstüne üstlük kitabın önemiyle ilgili hikaye yazmamızı istedi. O kadar sıkılmıştım ki uyuyakalmışım.
Uykumda bir rüya görmüştüm. Rüyamda bir gökdelenin üstündeydim. Gökdelen iki ülkenin arasındaydı. Bir ülkenin adı Kitaplılar, diğer ülkenin adı ise Kitapsızlar idi. Kitaplılar ülkesinin padişahının adı Dolu Teneke, diğer ülkeninki ise Boş Teneke idi..."
"Tam metnini okuyun"
Bir başka 5. sınıf öğrencisi Doğa Ölçer'in yazısı ise Monte Cristo Kontu üzerine.
"Monte Cristo Kontu sürükleyici konusu, zevkli içeriği ile okuyucuyu kitaba çekiyor. Esere başladıktan bir süre sonra sayfaları hızla çevirmek, kitabı bitirmek istiyorsunuz...
"Eser dünya klasikleri arasında olmakla kalmayıp filme de uyarlanmıştır. Kitapseverlerin mutlaka kitaplığına katması gereken bir eser. Eser okuyucular için kısaltılmış ancak ben kısaltılmamışını tavsiye ediyorum..."
İrem ve Ece
4. sınıfta okuyan İrem Erdik Gülten Dayıoğlu'nun Ölümsüz Ece'sini anlatıyor.
"Kral Gudin'in küçük kızı Ece bilgeler tarafından 3000 yıl ölümsüz kılınır. Ece 3000 yıl boyunca değişik uygarlıkları görür. Bunları 3000 yıl bitmeden, babasının mezarını bulup neler öğrendiğini babasına anlatması gerekir. Bayan Kazıbilimci, Ece'ye yardım eder ve 3000 yıl geçmeden babasının mezarını bulur.
Bu kitabın beni etkileyen yeri, Ece'nin azmi ve Bayan Kazıbilimci'nin yardımseverlik duygusuydu..."
Gizem sevenlere
Zeynep Özmen de 4. sınıf öğrencisi. Haritada Kaybolmak adlı kitaptan söz ediyor.
"...Karakterleri iki erkek kardeş Chis ve Franciz'dir. Bu kardeşler bir gün bir dükkanda buldukları şekerin tadına bakınca birden yaşlanıyorlar...
"İşte bu kitabı beğenmemin nedenini anlıyorsunuz değil mi? Bu kitabı yazan Vladimir Tumanov hep gizemli kitaplar yazmayı sever..."
"Sözcükler de olaylar kadar etkilidir"
5. sınıftaki Açelya Kızgın da bir Gülten Dayığlu kitabı anlatıyor: Fadiş.
"...Ağlamamın büyük payı da Gülten Dayıoğlu'nun olayları gerçekten yaşanmış gibi süsleyerek ve akıcı şekilde anlatmasıdır. Bu da onun dil konusunda uzman olduğunu gösterir. Yani sözcükleri kullanım da olaylar kadar okuyucuyu etkiler..." (YY)