Tasarının 26. maddesinde "Çocuk pornografisi bağlantılı suçlar", 27. maddede ise "Devletin güvenliğine ve kamu barışına karşı işlenen suçlar" yer almakta ve 28. maddede de tehdit, şantaj, hakaret veya iftira suçlarının bilişim ağı üzerinden işlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek cezanın yarı oranda artırılacağı düzenlenmiştir.
Bu Tasarının "Kişisel veriler ile ilgili suçlar"ın yer aldığı 29. maddeye göre; kişisel verilerin kaydedilmesi ve verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçlarının bilişim ağı üzerinden işlenmesi hâlinde, Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre verilecek ceza yarı oranda artırılacaktır.
Yeni Türk Ceza Kanunda " Kişisel verilerin kaydedilmesi" başlığı altında Madde 135'te yeni bir suç tipi kabul edilmiştir. Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilecektir. Eğer kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse de aynı ceza ile cezalandırılacaktır (Madde 135-ikinci fıkrası). Bu suç bilişim ağı üzerinden işlenirse cezası yarı oranında artırılarak suçun failine dokuz aydan dört buçuk yıla kadar hapis cezası verilecektir.
Böyle bir suça yeni Türk Ceza Kanununda yer verilmesinin nedeni ise; Türkiye'nin 28 Ocak 1981 tarihinde imzaladığı "Kişisel Nitelikteki Verilerin Otomatik İşleme Tabi Tutulması Karşısında Şahısların Korunmasına Dair Sözleşme"nin iç hukukumuzda geçerlilik kazanması içindir.
Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi ise bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır (TCK- Madde 136). Yine bu suçun bilişim ağı üzerinden işlenmesi halinde cezası bir buçuk yıl ile altı yıl arasında olmak üzere yarı oranında artırımlı verilecektir.
Türk Ceza Kanunun 135. ve 136. maddelerinde düzenlenen bu suçların "Nitelikli Halleri" ise 137. maddede gösterilmiştir.
Eğer bu suçlar, yani kişisel verileri hukuka aykırı olarak kaydetmek, başkasına vermek, yaymak veya ele geçirmek suçları kamu görevlisi olan birisi tarafından ve görevinin verdiği yetki kötüye kullanılmak suretiyle işlenirse ya da belli bir meslek veya sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle işlenmesi halinde cezası zaten yarı oranında artırılacaktır. Böylece kamu görevlisi bu suçları işlerse veya belli bir meslek ya da sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanarak bu suç işlenirse; cezası dokuz aydan başlamak üzere altı yıla kadar hapis cezası verilebilecektir.
Bu durumda bu kişiler açıklanan bu suçları bilişim ağı üzerinden işlerlerse; acaba yeniden bir ikinci bir artırım uygulanacak mıdır? Tasarıya göre uygulanması gerekecektir. Çünkü burada aranan "bilişim ağı üzerinden" suçun işlenmiş olmasıdır. Artırım nedeni de ceza içeren özel bir kanun hükmüdür. Yani Tasarıdaki düzenlemedir.
Kamu görevlisi ya da belli bir meslek ve sanat sahibi bilişim ağı üzerinden kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirir, bir başkasına verir ya da yayarsa cezası on üç buçuk aydan dokuz yıla kadar hapis cezası olacaktır. Bu durum; Türk Ceza Kanunu tarafından bu suçlar bakımından kişinin konumuna bağlı olarak işlenen suçta verilecek ceza artırım nedeni kabul edilmiş olmasına karşılık; bilişim ağı kullanılarak yapılmış olması hali de ikinci bir ceza artırımı olarak kabul edilmiştir. Çünkü ceza içeren özel bir kanun maddesine göre de cezanın yarı oranında artırımı kabul edilmiştir.
Bu durum; suçta ve cezada orantılılık ilkesine aykırılıktır. Hem bilişim ağı yoluyla suçun işlenmesinde ve hem de işleyen kişinin mesleği ya da kamu görevlisi olması nedeniyle cezada iki kez artırım kabul edilmiş olması, suç ve cezanın birbiri ile orantılı olmaması ve ulaşılan cezanın yüksekliği haksızlıklara neden olacaktır.
Türk Ceza Kanunu'nun 228. maddesinde düzenlenen kumar oynanması için yer ve imkân sağlama suçunun benzeri nitelikteki hükmü içeren madde düzenlemesiyle, bilişim ağı üzerinde kumar oynatılması fiili suç olarak düzenlenmiş ve cezaî yaptırıma bağlanmıştır.
Buna göre, "Bilişim ağı üzerinde kumar oynatana altı aydan iki yıla kadar hapis cezası veya iki yüz günden bin güne kadar adlî para cezası verilir."(Tasarı Madde 30). Türk Ceza Kanununa göre; ceza kanununun uygulanmasında kumar, "kazanç amacıyla icra edilen " ve kar ve zararın talihe bağlı olduğu oyunlardır. 228. maddedeki suç "kumar oynanması için yer ve imkan sağlama" suçudur. Kumar oynanması için yer ve imkan sağlayan kişiye verilecek ceza bir yıla kadar hapis ve adli para cezasıdır. Suçun bilişim ağı yoluyla işlenmesinde ise ceza altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olabilecektir. Ya da iki yüz günden bin güne kadar adli para cezası verilebilecektir. TCK'nin tanımladığı adli para cezası ise en az yirmi ve en fazla yüz Türk lirası olan bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak hakim tarafından takdir edilecektir. (Fİ/TK)