Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Gültan Kışanak, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, tutuklu çocuklara, çocuk işçiliğine ve istismarına, çocukların yoksulluğuna ve eğitim sorunlarına dikkat çekti.
Bu sorunlarla baş etmenin ve çocuklara hak ettikleri yaşam koşullarını sağlamanın siyasetçilerin görevi olduğunu vurgulayan Kışanak, "Ayrıca evrensel sözleşmelerde doğuştan gelen çocuk haklarına bile çekince koymanın ağır sorumluluğunu hissetmeli, bu yanlışı düzeltmek için politik ve ahlaki duruşumuzu kapsamlı olarak sorgulamalıyız" diye konuştu.
"Anayasa paketi, 12 Eylül'ün ömrünü uzatıyor"
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla özel gündemle toplanan Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Kışanak, şunları söyledi:
- Parlamenter hayatımızın en demokratik; dönemi itibariyle çağdaş ve çoğulcu toplumsal sözleşmesi olan 1921 Anayasası'nı yapan, Birinci Dönem Büyük Millet Meclisi olmuştur.
- 1921 Anayasası'nın tanımladığı ulus ile sonraki anayasaların getirdiği ulus anlayışı arasında derin uçurumlar vardır. Bu uçurum, her bir darbe anayasası ile birlikte daha da derinleşmiştir.
- Gelinen aşamada, 12 Eylül Darbesinin ürünü olan 1982 Anayasası'nın, ülke genelinde hiçbir zaman olmadığı kadar meşruiyetini kaybettiği ve mutlaka bir an önce sivil ve demokratik bir anayasa yapılmasının zorunlu olduğu ortaya çıkmıştır.
- Türkiye toplumunun uzun yıllardır mücadele ederek, bedel ödeyerek olgunlaştırdığı yeni anayasa talebi, bu son anayasa değişikliği paketiyle etkisiz hale getirilmektedir. Böylece, 12 Eylül darbe anayasasının ömrü uzatılmak istenmektedir.
"Bayrak gibi anadiller, farklı kültürler ve inançlar da ortak değerdir"
- Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ülkesi de altında yaşadığı bayrağı da ortak değerdir. Sanki bu ortak değerler tartışmaya açılıyormuş havası yaratarak, büyük bir panik ve hevesle ırkçılığı besleyen tutumlar geliştirmenin, bu ülkeye fayda değil, zarar verdiğini herkesin görmesi gerekir.
- Bu ülkede ana dili, etnik kimliği, inancı farklı olan halklar yokmuş gibi bir dayatma içinde olmak da, bir yarar sağlamayacağı gibi; cumhuriyetin demokrasiyle ve barışla buluşmasını da engellemeye devam edecektir.
- Ortak vatan ve bayrak ne kadar ortak değerse, anadiller, farklı kültürler ve farklı inançlarda de o kadar ortak değerdir. Anadilinden ya da inancından dolayı öteki ve ikinci sınıf muamelesi gören insanların yaşadığı bir ülkenin meclisi, meseleye buradan baktığı ölçüde; birlikte yaşam mümkün ve daha güzel olacaktır.
- 90 yıllık cumhuriyeti demokratik değerlerle buluşturmanın, tüm farklılıklarımızla demokratik bir cumhuriyette mutlu ve müreffeh yaşamanın zamanı gelmiştir, bunun koşulları her zamankinde çok daha fazla oluşmuştur. (BB)