Kırsal Kalkınma Girişimi 11. toplantısı kapsamında Tatvan’da “Kırsal Kalkınma ve Tarımda Küçük Aile Çiftçiliği-Köylü Tarımı” konferansı gerçekleştirdi.
Konferansın son bölümünde Bitlis Tatvan’daki Kavar havzasında boşaltılmış köylerde, Türkiye’deki son Ermeni köyü olan Vakıflı Köyünde, Kars Boğatepe köyünde ve henüz proje kapsamındaki Batman’daki aile çiftçiliği deneyimleri paylaşıldı.
Şifalı otlardan peynire her şey var
Boğatepe Çevre Yaşam Derneği Fatih Tatari: Boğatepe 2200 rakımlık bir köy. Dernek 2007'de kuruldu. Yerel tohumla ilgili ve organik tarımla ilgili çalışma yürütülüyor. Geçimlik bahçe projesi ile evlerinde kadınlar küçük bahçeler yapıyorlar. Bu bahçeler de tohumların korunmasına ve yaygınlaşmasına aracı oluyor. Kadınların şifa için ve yemeklerde kullandığı otlar vardı. Kuşaktan kuşağa aktarılan bilgileri vardı. Uzmanların eğitimi ile bu bitkilerin nelerden oluştuğu araştırıldı. Sonra da kadınların çalıştığı bitki kurutma atölyesi kuruldu. Ve kadınlar bunları satıyor. Son olarak ekomüze kuruldu. Kars'ta gravyer dışında da bir sürü yerel peynir çeşidi var. Müzenin amacı bu unutulmaya başlanan peynirin korunması ve satışının yaygınlaştırılmasıydı. Bugünlerde ise yerel ürünlerin satılacağı bir kadın bakkalı kurulmak üzere.
Devletten bir şey beklemeden yaptık
Kavar Kooperatifi’nden Gürgün Karabey: Köy boşaltmaları zorla oldu. Önce bir iki köylüyü gözaltına aldılar. Başaramadılar. Köylüler direndi. Sonra gruplar halinde gözaltına alındı. En sonunda köylülere suçlar uydurdular. Sonra köy yollarına mayın döşendi. Önce hayvanlar telef oldu. Sonra ya korucu olacaksın, ya da köyü terk edeceksin dendi. 90’lı yıllar böyle geçti, İzmir, Mersin, İstanbul her birimiz bir yere dağıldık. Dilimizi, kültürümüzü unutacağımızı zannetti devlet ama öyle olmadı. Geri döndük köylere. Kooperatifi kurma amacımız da devletten bir şey beklemek değil, kendi imkanlarımızı nasıl değerlendirebilirizdi. Bir yılımız bunu köylüleri ikna etmekle geçti. Şimdi seramızda kadınlar çiçek yetiştiriyor. Çeşitli belediyelere veriyoruz. Kooperatifimiz köylerden sağdığımız sütü pazarlıyor. Kooperatifimizin mal varlığı çok yok, traktörü, minibüsü, çalışanı var. Daha fazlasını yapmaya çalışacağız.
Organik tarıma geçtik
Vakıflı Köyü'nden Bedros Kehyeoğlu: Köyümüzdeki yönetimi yaşlılardan ele aldık. İki kuşak arasında 30 yıllık bir fark var. 2000'e kadar köyde imece usulü çalışıyorduk. Tarım bizi kurtarmıyordu. Bizim arazilerimiz dardı. Organik tarıma geçmeye karar verdik. Köy muhtarlığı olarak bunun kararını aldırdık. 2003 sonunda kooperatif kurma çalışmalarına başladık ve organik sertifikamızı aldık. İhracata başladık. İnsanların köye tekrar gelmesi için çalıştık. 25 haneli köy geri dönüşlerle 35 haneye ulaştı. Kooperatifi kurduktan hemen sonra içinde kadınlar kolu kurduk. Sattığımız ürünlerden pay alıyoruz. Sigortalı çalışanlarımız var. Biz bir kere fon aldık ve pişman olduk. Yerel alana uygun değildi.
Buka Baranê Ekolojik Yerleşkesi’nden Miraz Rusipi: Ekolojik yerleşke için arazi arıyoruz. Şu anda köyün kurulma aşamasına da katkı sunacak şehir merkezinde atölye çalışmalarını yapacağımız bir cafe açtık. Çalışmalarımız devam ediyor. (NV)