*Fotoğraf: Yüksekova Haber
Mersin Eğitim İzleme Kurulu, kentte pandemi sürecinde eğitim alanında yaşanan aksaklıklara ilişkin hazırladıkları nisan ayı raporunu açıkladı.
Hazırlanan rapor, kurul üyeleri tarafından Eğitim Sen Şubesi’nde düzenlenen basın toplantısında kamuoyu ile paylaşıldı.
Raporu açıklayan Şube Eğitim ve Yükseköğretim Sekreteri Duygu Taner, eğitimdeki sorunların gittikçe derinleştiğini söyledi.
TIKLAYIN-"Öğrencilerin yüzde 74'ü teknolojiye erişim güçlüğü yaşıyor"
"Dezavatajlı öğrenciler sistemin dışına itildi"
Mersin'de pandemi sürecinden en çok düşük gelirli ve mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının etkilendiğini belirten Taner, şöyle devam etti:
"Dezavantajlı gruplar için söz konusu eşitsizliğin sonuçları okuldan ayrılma, aile içi şiddet ve istismar gibi daha ağır sonuçlar ortaya çıkarıyor.
"Pandemi sürecinde öğrencilerimiz, uzaktan eğitime erişen, kısmen erişen ve hiç erişemeyen şeklinde sınıflara ayrılmış, özellikle yoksul emekçi çocukları, özel eğitim kapsamındaki çocuklar, tarım işçisi çocuklar, anadili farklı olan çocuklar ve dezavantajlı gruplar uzaktan eğitime ulaşamamış, sistemin tamamen dışına itildiler.
TIKLAYIN-"160 bin öğrenci okulu terk edebilir"
"İlçe, mahalle, okullar arasında ciddi fark var"
"Mersin'de ilçeler, mahalleler hatta okullarda ve okul içindeki şubeler arasında bile eğitime erişimde hem nitelik hem de nicelik olarak ciddi farklılıklar var.
"Salgın süreci ile birlikte eğitimde var olan eşitsizlikler daha da derinleşti. Kalabalık hanelerde yaşayan çocukların ne kadarının televizyona ve internete erişebileceği tartışmalıdır.
"Özellikle yoksul ve kırsal bölgeler ile köy okullarındaki iletişime geçtiğimiz öğretmenlerin önemli bölümü öğrencilerin yarısından fazlasının EBA'ya erişemediğini ifade etmiş ve bu durumun kendilerini çaresizliğe ittiğini belirtmişlerdir.
“Devlet okullarında okuyan öğrencilerin önemli bir kısmı uzaktan eğitime dahi ulaşamazken, özel okullardaki öğrenciler hem yüz yüze eğitim yapmakta, hem de uzaktan eğitim alıyor."
TIKLAYIN-"Eğitimdeki takvimsizlik öğrencilerde depresyonu artırıyor"
"17 Mayıs'tan sonra tüm kademelerde yüz yüze eğitimin sağlıklı ve güvenli biçimde yapılabilmesi için, aşı dâhil tüm önlemler alınmalı, uzaktan eğitim uygulamalarını kalıcı hale getirmek yerine, eğitime erişim başta olmak üzere yıllardır eğitimin çözüm bekleyen temel sorunlarına, eşitsizliklere ve adaletsizliklere yoğunlaşılmalı, kalıcı çözümler üretilmelidir. Öğretmen açığının kapatılması, yardımcı hizmetli personel istihdamı, maske ve hijyen malzemelerinin sağlanması, seyreltilmiş sınıflar, yeni öğretmen odaları, yeni öğretmen ve öğrenci tuvaletleri ve diğer fiziki düzenlemeler için acilen eğitime ek bütçe oluşturulmalıdır. Eğitim emekçilerinin iki doz aşılanması süreci hızla tamamlanmalıdır. Öğrencilerimizin üstün yararı için, eşitsizliklerin giderileceği bir telafi programı ve müfredat düzenlemesiyle birlikte LGS ve YKS uygun bir tarihe ertelenmelidir. Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır. Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır. Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda çalışma yürütülmelidir. Kalabalık okullarda öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır. Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, bu ihtiyaca dönük çalışma yürütülmelidir. Okullarda uygulanması gereken tedbirleri düzenli olarak denetleyecek ve eksikliklerin giderilmesi için çalışma yürütecek görevlendirmeler yapılmalıdır. Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir. Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır." |
(RT)