BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan bianet'e 4+4+4 olarak bilinen eğitimle ilgili yasa teklifini yorumlarken anadilde eğitimin kırmızı çizgileri olduğunu söyledi.
Eğitimle ilgili AKP'nin hazırladığı yasa teklifi Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nda, bir yandan milletvekilleri kavga ederken bir yandan AKP milletvekilleri tarafından alelacele oylanarak görüşülmeden kabul edildi.
Konuyla ilgili tartışmalar sürerken Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "Kürtçe dersin ne mahsuru var" diyerek yasa teklifinin Kürtçenin seçmeli ders olmasının önünü açtığını ima etti.
Eğitimle ilgili yasa teklifine dair gelişmeleri değerlendirmesini istediğimiz BDP Milletvekili Kaplan ise gerek yeni anayasa sürecinde gerekse eğitim yasasında anadil taleplerinin kırmızı çizgileri olduğunu belirtti.
Artık Genel Kurul'da görüşülecek olan, 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi konusunda tavırlarının net olduğunu ifade eden Kaplan, komisyona üç defa gidip bir kere konuşabildiğini, Genel Kurul esnasında da düşüncelerini anlatacaklarını söyledi.
Eğitim Komisyonu'nda yaşananları nasıl yorumluyorsunuz?
Son gün çoğunluk gücüyle fiili bir güç kullandı iktidar partisi. Adeta Roma taburları taktiğini uygulayarak kaplamalı yollarda hız alıyordu, bu sefer de komisyonun önünü kaplayarak hız almaya çalıştı.
Günde bir madde görüşülürken 20 dakikada 20 madde görüştüler. Buna da görüşme denmez. Muhalefet partilerinin görüş ve önergeleri alınmamış, konuşulmamış oldu. Aslında yok hükmünde bir komisyon kabulü var. Son 20 madde yok hükmündedir, yeniden görüşülmesi gerekir.
Milli Eğitim Bakanı Kürtçenin seçmeli ders olabileceğini söyledi...
Ben komisyonda grup adına konuştum. Yeni anayasa sürecinde de bu yasada da anadil talebimizin kırmızı çizgimiz olduğunu söyledim. Seçmeli ders olarak görüşülemeyeceğini, mutlaka anadilde eğitimin önünün açılması gerektiğini, özgür olması gerektiğini söyledik. Çünkü anadili inkâr edersiniz, kimlikleri inkâr edersiniz, bu kadar açık.
Toplumsal barış için de yeni anayasa için de anadilde eğitim şart. 20 milyonu aşkın Kürt yurttaşın olduğu ülkemizde bunca talebi yok sayamazlar. 5-6 tane Kürt partisi, 800 sivil toplum örgütü bir arada Diyarbakır'da, anadilde eğitim şart diye ortak açıklamalar yaptı. Şimdi siz partileri kabul etmeyeceksiniz, sivil toplumu kabul etmeyeceksiniz, seçilmişleri kabul etmeyeceksiniz; o zaman kime kulak vereceksiniz? Bu eski resmi ideolojinin, inkârın devamıdır.
BDP'nin kademeli eğitim konusunda tavrı nedir?
Hükümet neoliberal politikalara altyapı oluşturuyor. Kız çocukları daha az okusun istiyor. Seçmeli ders adı altında da istedikleri ideolojileri dayatmak istiyor. Çıraklık yaşını 15-16'dan indirip yönlendirmeyle, meslek okullarıyla ucuz işgücü oluşturmak istiyor.
Kesintili eğitim kesintisiz eğitime rövanş gibi gözükse de ideolojik ırkçılık ve ayrımcılık konusunda değişen bir şey yok.
Halkın yaklaşımı nasıl?
Ben bölgedeydim yakın zamanda. Bırakın halkı, öğretmenler bile neyi tartışıyorlar anlayamıyoruz, diyor. Halkın bir ton sorunu var: Çatışmalı ortam var, bahar geliyor, yeni anayasa süreci var, her gün operasyon yapılıyor, yüzü aşkın insan içerde, Uludere'de katliam oluyor, faillerini istiyor, bunlar gelmiş gündemi farklı bir şeye kilitlemişler. AKP, CHP fiziksel şovlara dayanarak güç denemesi yapıyor ortada. Demokrasi bu değil ki... (YY)