80 darbesinin ilk kapanan derneği İlerici Kadınlar Derneği'nin (İKD) arşivi kitap oldu.
Kadınları, kendilerinin ve toplumun kurtuluşu için mücadeleye çağıran derneğin Türkiye çapında 33 şubesi ve 15 bin üyesi vardı.
1975-1980 yılları arasında faaliyet gösteren dernek 1980 darbesi öncesinde kapanan ilk örgüt oldu. O dönem tüm örgütler arşivlerini yakıp imha ederken örgütün arşivleri üyelerinin evinde saklanarak günümüze kadar gelmeyi başardı.
Tarih Vakfı'na bağışlanan arşivler Muazzez Pervan tarafından "Kırmızı Çatıklı Kadınların Tarihi" ismiyle kitaplaştırıldı.
Kitabın tanıtım toplantısında bir araya gelen İKD'li kadınlar eski günleri yad etti. Kadınlar, o dönem eylemlere giden eşlerini engellemeye çalışan erkekleri nasıl ikna ettiklerini anlatırken bazıları fabrikalarda nasıl 8 Mart'a hazırlandıklarını anlattı.
Bir kadın araba lastiği parçasıyla peçetelere yaşasın 8 Mart yazıp fabrikanın tüm yemekhanesine dağıttıklarını ve sonra o lastik parçasının aleyhinde delil olarak kullanıldığı hatırlarken bir diğer kadın, o dönem kazandıkları örgütlenme bilincinin şimdi de kadın mücadelesine rehber olduğunu aktardı.
Dönemin İKD yönetim kurulu üyesi Şeyda Talu, bianet'in sorularını yanıtladı.
Kim bu 15 bin kadın, neden bir araya geldiler?
1975 yılı, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından kadınlar yılı ilan edildi. Onun da etkisiyle sol marksist kadınların yürütücülüğünde ama çoğunlukta fabrikadaki işçi kadınlarla kuruldu. Aramızda 300'ü TKP'li vardı en fazla. Niyetimiz diğer sol örgütlerle birlikte kurmaktı ama olmadı. Çünkü o dönem solda kadın örgütüne ne gerek var, siz hareketi bölüyorsunuz yaklaşımı vardı. Biz bölmediğimizi ve feminist olmadığımızı sık sık tekrarlıyorduk.
Feminist değil miydiniz?
O dönem kendimizi feminist olarak görmüyorduk. Feminizmi küçük burjuva hareketi olarak görüyorduk.
Sol örgütlenmeden farkı neydi?
Kadınlar evinin dışında da bir alanda varlık gösteren, sorumluluk alan insanlar olmaya başlamıştı. Politik bir jargonla değil daha farklı yollarla kadınları sokağa çıkmaya, mitinge, eğitime gelmeye teşvik ediyorduk. Mahallelerde özel slaytlar yapardık. Emekçi, okuma yazma bilmeyen kadınların bir konuyu en basit şekilde anlamasını sağlamak için senaryolar yazardık, fotoğraflarla evlerde perdelere yansıtırdık.
Sizin o dönem gündemleriniz neydi?
Kadınların çalışmasına engel olduğu için çocuk yapmalarına iyi gözle bakmıyorduk. Ama çocuk varsa bu çocuğun iş yerinde yuvaya verilmesi için kreş hakkı kampanyası yaptık. Mahallelerde sendikalarla birlikte yüz binlerce imza topladık ve toplu ş sözleşmelerinde yazdırmayı başardık. Bunun yanında doğum izinlerinin uzatılıp birleştirilmesi, kadın işçilere erken emeklilik hakkı. Gündelikçi kadınların sigortalanması ve o zaman çok büyütmeye cesaret edemesek de kürtajın ücretsiz ve devlet eliyle yapılmasını dinlendirmeyi başarmıştık.
Ana fikir emekçi kadınlar etrafındaydı. Öğrenci, öğretmenler de vardı ama üyelerin üçte biri sanayi işçisi kadınlardı. Politik kampanyalar da vardı. İşsizlik ve pahalılığa karşı tencere ve tavalarla eylem yapıyorduk. Mahallelerde her çocuğa bir şişe süt kampanyası yapardık. 8 Mart'ın ilk kez yığınsal olarak kutlamasını başlattık, binlerce kişilik mitingler oldu. Diyarbakır'da ilk kadın yürüyüşünü yaptık. Çok sıkı ve disiplinli militan bir örgütlenme vardı.
Neden ilk kapatılan dernek bu oldu?
CHP'nin de rolü var. Çok CHP'li üyemiz vardı Rahşan Ecevit bizi rakip gördü ve İKD'den istifa edin dedi. Kapatıldıktan sonra da gazetemiz "Kadınların Sesi" üzerinden yarı illegal devam ettik çalışmalara. Büyük toplantı yapacaksak birisi yalandan nişanlanıyordu, günler tertip ediliyordu, hamamlarda buluşuluyorduk.
O kadınlar bugün ne yapıyor?
Bir sürü İKD'li şimdi feminist hareketinin farklı yapılarında mücadele ediyor. (NV)
* İlerici Kadınlar Derneği (1975-1980) "Kırmızı Çatkılı Kadınların Tarihi), Tarih Vakfı Yayınları, 545 sayfa.