2 Aralık'ta, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in de katıldığı Türkiye Yüzyılı Mesleki ve Teknik Eğitim Zirvesi'nin yapıldığı otelde Mesleki Eğitim Merkezleri'ni (MESEM) ve çocuk ölümlerini protesto ettikleri için tutuklanan Türkiye İşçi Partili 16'sı tutuklu 17 genç hakkında kamu davası açıldı.

MESEM: Çocukların eğitim adı altında işçileştirilmesi
İddianame hazırlandı
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, MESEM uygulamasını ve çocuk ölümlerini protesto ettikleri için tutuklanan Türkiye İşçi Partili 17 genç hakkında "görevi yaptırmamak için direnme, basit yaralama" suçlamasıyla kamu davası açıldığını duyurdu.
Başsavcılık açıklamasında, 30 kişilik bir grubun konferans salonuna girerek pankart açtığı ve slogan attığı, güvenlik görevlilerine direndikleri, yaralanmaya ve maddi hasara neden oldukları öne sürüldü.
Savcılık, iddianamede, gençlerin hangi ifadelerinin, sloganlarının veya pankartlarının hakaret içerdiğine dair herhangi bir tespitte bulunamadı. Gençlerin elindeki boyaların “silah sayılması gereken boyalar” olduğunu savundu.
İddianamede, gençlerin "görevi yaptırmamak için direnme" suçundan 1'er yıldan 6'şar yıla, "zincirleme şekilde silahla kasten basit yaralama" suçundan ise 11 ay 7'şer günden 3 yıl 11 ay 7'şer güne kadar hapis cezası istendi.
İddianame değerlendirilmek için Bakırköy 33. Asliye Ceza Mahkemesine gönderildi.
"Utanması gerekenler bu düzeni yaratanlar"
3 Aralık'ta Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce tutuklanan gençlerin aileleri hafta sonu Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş ile bir araya gelmiş, "Çocukların bu tutumu, bu haklı eylemleri bizi onurlandırıyor. Bundan utanması gerekenler bu düzeni yaratan, MESEM adı altında çocukların ölümüne sebep olanlardır... Çocuklarımız anayasal hakkını kullandığı için içeride. Hepsinin serbest bırakılmasını istiyoruz" demişti.

20 KASIM DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ
16 yaşındaki MESEM öğrencisi anlatıyor: Isınmak için sobaya yağ döküp, çöp yakıyoruz
Bakan Tekin çocuk işçiliğini savunmaya devam ediyor
Tartışmalar sürerken, 14 Aralık'ta Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Genel Kurulu’nda MESEM’e yönelik eleştirilere yanıt verdi. Tekin, mesleki eğitim ile çocuk işçiliğinin “kesin çizgilerle” birbirinden ayrıldığını savunarak, hiçbir çocuğun ucuz iş gücü olarak görülmediğini söyledi.
MESEM’in köklerinin 1977’ye dayanan çıraklık eğitimine uzandığını belirten Tekin, programın örgün eğitimin bir parçası olduğunu ve 14 yaşını doldurmuş öğrencilerin sigortalı, sözleşmeli ve denetimli şekilde eğitim aldığını ifade etti. Uygulamanın Anayasa, ulusal mevzuat ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde yürütüldüğünü vurgulayan Tekin, iş sağlığı ve güvenliğinin temel öncelik olduğunu dile getirdi.

ANADİLİNDE ÇOCUK SESLERİ
"Siz bu yazıyı Çocuk Hakları Günü’nde okurken, ben bir günümü 200 TL’ye satmış olacağım"
(NÖ)

