Kırklareli Gaziosmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi'nde bir mülteci öldürüldü.
bianet bilgi almak üzere Kırklareli Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi'ni aradı ancak konuyla ilgili bilgileri olmadığını söylediler.
"Tahkikat sürüyor"
Kırklareli Gaziosmanpaşa Mülteci Merkezi'nden bir polis memuru da "Şu anda tahkikat sürüyor" dedi, başka bilgi veremeyeceklerini bildirdi.
Bugün medyada "yetkililerin" verdiği bilgilere dayanan haberlere göre Kırklareli Gaziosmanpaşa Yabancı Kabul ve Barındırma Merkezi'ndeki mülteciler "henüz belirlenemeyen nedenle" kaldıkları bölümdeki yatakları yaktılar, bir mülteci öldü, ikisi polis dört kişinin yaralandı.
Yine bu "yetkililerin" verdiği bilgilere göre polisler mültecilerin kaldıkları bölümde çıkardığı kargaşaya müdahale etmek istediği sırada iki polis memurunun tabancası alındı, daha sonra mültecilerin kaldıkları bölümdeki yatakların bir kısmı yakıldı.
Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd) Mülteci Destek Programı’nın (MDP) koordinatörü Özlem Dalkıran, bianet'e "Bu kampların sınırdışı edilecek insanların gözaltında tutulduğu yerler olduğunu, içerinden kimseye ulaşamadıklarını, görüşemediklerini" söyledi.
hYd "İstenmeyen Misafirler: Türkiye’de 'Yabancı Misafirhaneleri'nde Tutulan Mülteciler" başlıklı raporunda Kırklareli Gazi Osman Paşa Kampı'ndaki kötü muameleye yer vermişti:
"15 Mayıs 2007’de, büyük bir kavganın ardından polis memurları gözetim altında tutulanlardan kavgaya karıştığı iddia edilen sekiz kişiyi ciddi biçimde dövmüşlerdir. Anlatılanlar arasında özellikle dikkat çekici olan iddia, bazılarının falakaya yatırıldığıdır."
Polisin sert müdahale gerekçesi...
Daha önce kampa giren gazeteciler kampta Pakistan, Bangladeş, İran ve Afganistan 'dan Türkiye'ye çeşitli şekillerde gelip, sığınma talebinde bulunanların olduğunu, bundan üç ay önce de şikayetlerini dile getiren ancak çözüm bulunamayan Somalililerin yatakları ateşe verdiğini" anlattılar.
Gazeteciler "polislerin mültecilerin kendilerinden birini ya da içerideki insanları rehin aldıkları için sert müdahalelerde bulunmak zorunda kaldıklarını söylediklerini" aktardılar.
Coğrafi çekince
Türkiye mültecilere ilişkin 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi'nin hazırlayıcılarından olmasına rağmen sözleşmeye coğrafya çekincesi koyarak sadece Avrupa'dan gelen insanları mülteci olarak kabul ediyor.
Mülteci kimdir?
Uluslararası bir tanım olmamasına karşın, zulümden, savaştan ya da doğal afetten kaçan bir insan mülteci olarak adlandırılabilir. 1951 tarihli Cenevre Konvansiyonu ile getirilen dar bir tanım ise şöyle: ırkı, dini, milliyeti, siyasal düşüncesi veya belirli bir sosyal gruba aidiyeti nedeniyle haklı bir zulüm korkusuyla ülkesini terk eden insana mülteci denir. (NZ/EZÖ)