En son 15 Eylül'de görülen duruşmada sanık avukatlarının itirazlarına rağmen Tunceli Asliye Ceza Mahkemesi başkanı Ömür Akın, Cumhuriyet savcısı Özgür Bozkurt'un "Bu suç nitelik itibariyle asliye ceza mahkemesinin görev alanına girmiyor. Yargılama üst nitelikte olan ağır ceza mahkemesinde yapılmalı" şeklinde verdiği mütalaa yönünde karar verdi.
Sanık avukatları karara itiraz edecek
Mahkeme Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 3 ve 4. maddeleri uyarınca da görevsizlik kararı verdi.
Mahkeme başkanı, karara yedi günlük yasal süre içerisinde itiraz edilebileceğini de bildirdi. İstemleri dikkate alınmayan ve yargılamanın Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapılması gerektiğini savunan sanık avukatları, karara itiraz edeceklerini açıkladılar.
"Sözde değil gerçek insan hakları savunucularıyız"
Kırandi davasından, insan hakları savunucusu-sanatçı Ferhat Tunç, sanıklar İnsan Hakları Derneği (İHD) Bölge Temsilcisi Mihdi Perinçek, İHD Diyarbakır Temsilcisi Selahattin Demirtaş, Tunceli Belediyesi İl Encümeni Özgür Söylemez, gazeteci-yazar Umur Hozatlı ile erin teslim edilişini izleyen Doğan Haber Ajansı (DHA) ve Reuters Haber Ajansı muhabiri Ferit Demir, Anadolu Ajansı (AA) muhabiri Haydar Toprakçı, Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Abdülkadir Özbek ve başka bir davadan tutuklu olduğu için Rüştü Demirkaya yargılanıyorlar.
İnsan hakları savunucuları ve haberciler, 4 Ağustos 2005'te askeri Güleç Köyü'nde teslim aldıkları veya olayı izledikleri için Ceza Yasası' nın 220/8 ve 53. maddeleri uyarınca ve "Örgüt ve amacının propagandası yapmak" iddiasıyla 26 Aralık 2005'te dava açılmıştı.
Dava boyunca sanık insan hakları savunucuları, kendilerini "sözde insan hakları savunucuları" olarak nitelendiren iddianameye tepki gösterdiler. (EÖ)